Ursula Le Guin: Bilimkurguyu feminizmle tanıştıran yazar

Ursula Le Guin: Bilimkurguyu feminizmle tanıştıran yazar

Yerdeniz serisi, Mülksüzler, Karanlığın Sol Eli gibi bilimkurgu klasikleri arasında yer etmiş çok sayıda eserin yazarı Ursula Le Guin 88 yaşında hayatını kaybetti.

Bilimkurgu alanında uzun yıllar sonucu kırmayı erkek egemenliğini kırmayı başaran ve Hugo, Nebula, Locus gibi prestijli edebiyat ödüllerini birden fazla kez kazanan Le Guin'in, ABD'nin Oregon eyaletindeki evinde hayatını kaybettiği açıklandı.

Le Guin Oregon'un Portland kentinde, eğitimli bir ailenin üç erkek çocuktan sonra dünyaya gelen küçük kızıydı.

Le Guin'in annesi yazar, babasıysa antropologdu. Le Guin çocukluğunu anlatırken, ağabeyleri Clifton, Theodore ve Karl Kroeber gibi kendisinin de anne ve babası tarafından her zaman okumaya, sorgulamaya ve tartışmaya teşvik edildiğini anlatıyor.

Mitoloji ve bilimkurguya büyük bir ilgi duyan Le Guin, ilk kısa hikayesini 9 yaşındayken yazmış, 11 yaşına geldiğindeyse ilk bilimkurgu hikâyesini basılması için 'İnanılmaz Bilimkurgu' dergisine göndermişti.

Ancak Le Guin, sayıları yıllar geçtikçe artacak olan ret mektuplarının ilkini henüz 11 yaşında bir çocukken alacaktı.

Le Guin ilk ret mektubuna rağmen yazmayı bırakmadı ama 10 yıl boyunca kaleme aldığı hikâyeleri ve şiirleri hiçbir yere basılması için göndermedi.

1950'li yılların başlarından 1961'e kadar Le Guin bir yandan eğitimine devam ederken bir yandan da romanlar yazmaya başladı.

Yazdığı beş kitabı yayın evlerine gönderen Le Guin'in tüm başvuruları reddediliyordu. Le Guin o yılları anlatırken, yayıncıların kitapları 'erişilemez' bulduğunu söylüyordu.

1960'lara gelindiğinde Le Guin, çocukluk tutkusu olan bilimkurguya geri dönmeye karar vermişti.

Önce 1962'de Yerdeniz serisinin ilk parçası olan kısa hikâyesi yayınlandı, ardından da yazarın ilk büyük başarısı geldi: Rocannon'un Dünyası 1966'da yayınlandı.

Kitapta insanlık yeni bir gezegene yolculuk eder ve romanın kahramanı Rocannon da Hain adlı bu gezegeni araştıran bilim insanıydı. Rocannon'un Dünyası aynı zamanda, gelecekte 'Hainli Döngüsü' (Hainish Cycle) olarak adlandırılacak 8 kitaplık serinin ilki kitabıydı.

Le Guin'in kitaplarında her ne kadar erkek kahramanlar olsa da, kahramanlar sorunları dönemin popüler bilimkurgu romanlarının kahramanları gibi uzay savaşlarıyla ya da lazer silahlarıyla değil, makul düşünce, uzlaşma ve analizle çözüyordu.

Daha ilk romanında türün ana akım örneklerinden ayrışan Le Guin, bir yandan feminist teoriyi bilimkurgu dünyasına taşıyor, bir yandan da milyarlarca ışık yılı uzaktaki hayali gezegenler üzerinden yaşadığımız dünyanın antropolojik ve sosyo-politik incelemesini yapyıyordu.

Le Guin'e dünya çapında başarı getiren ve yazarı bilimkurgu dünyasının en önemli yazarları arasına sokan eseri ise 1970'te basılan romanı Karanlığın Sol Eli olmuştu.

Dünya'ya çok benzeyen Kış adlı bir gezegende geçen romanda, gezegende yaşayan herkes çift cinsiyetliydi (androjen). Yani yılın belli dönemlerinde hormonal değişikliklere bağlı olarak erkek ya da kadın olabiliyorlardı. Bu da Kış gezegeninde cinsiyete dayalı bir üstünlük anlayışını ortadan kaldırıyordu.

Romanın ana kahramanı yine bir erkekti. Genly Ai, gezegenler konfederasyonu adına Kış'ı konfederasyona dahil etmeye gönderilen bir elçiydi. Ancak kendi yerleşik düşünce yapısı nedeniyle Ai, bir türlü Kış gezegeninin toplumsal yapısını anlayamıyordu.

Karanlığın Sol Eli, Le Guin'e ilk Nebula ve Hugo edebiyat ödüllerine getiren eseriydi ve bugün hâlâ yazılmış en iyi bilimkurgu romanlarından birisi olarak kabul ediliyor.

Le Guin yıllar sonra kitaptaki çift cinsiyet yaklaşımı için "Cinsiyeti ortadan kaldırdığımda ne olacağını görmek istedim" demişti.

Le Guin'e ikinci Hugo ve Nebula ödüllerini getiren kitabıysa Mülksüzler oldu. Birisi anarşist, diğeri kapitalist totaliter iki gezegenin hikâyesini anlatan kitap, edebiyattaki en önemli kapitalist sistem eleştirilerinden birisi olarak kabul ediliyor.

Le Guin'in kendisi de Mülksüzleri bir anarşist ütopya olarak tanımlıyordu.

Le Guin 1968'de basılan ilk kısa hikâyesinin geçtiği evrene geri dönerek, genç okurlara hitap eden Yerdeniz Büyücüsü kitabını yazmıştı.

İlerleyen yıllarda beş kitaplık bir seriye dönüşen Yerdeniz evreni, Le Guin'i bilimkurgunun yanı sıra fantastik edebiyat alanında da söz sahibi bir yazar haline getirmişti.

Bilimkurgu edebiyatını yeniden şekillendiren ve Salman Rüşdi'den Neil Gaiman'a çok sayıda isme ilham kaynağı olan Le Guin'in eserleri hâlâ türünün en iyi örnekleri arasında.

Le Guin ise bir konuşmasında bilimkurguyu şu sözlerle tanımlıyordu:

"Eğer bilimkurgu modern teknolojinin mitolojisiyse, bu çok da iç açıcı bir mit değil."