ÜRÜN DENETİMİNDE ŞİKAYET MEKANİZMASI YETERİNCE İŞLEMİYOR ANKARA (A.A)

-ÜRÜN DENETİMİNDE ŞİKAYET MEKANİZMASI YETERİNCE İŞLEMİYOR ANKARA (A.A) - 05.08.2010 - Tüketicinin korunması açısından çok önemli olmasına karşın, Piyasa Gözetim ve Denetimi (PGD) konusunda tüketİcinin fazla bilgili olmadığı, sistemin işlemesine yönelik şikayet mekanizmasını fazla işletmediği belirlerdi. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın (DTM) Türkiye'nin 2009 Yılı Piyasa Gözetim ve Denetimi Raporu'nda, Türkiye'de PGD sisteminin etkin işlememesine ilişkin önemli tespit ve değerlendirmeler de yapıldı. Rapora göre, PGD sistemi kapsamında kurumlara gelen şikayet sayısı ve şikayetler baz alınarak denetlenen ürün sayısının toplam denetim sayısı içindeki payı çok düşük. Geçen yıl, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na 199, Sağlık Bakanlığı'na 205, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na 6, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na 9, Denizcilik Müsteşarlığı'na 1, BKİK'a 3, TAPDK'a 24, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na (yem ve yem hammaddeleri hariç) gıda, gıda ile temas eden materyaller ve gübreler ile ilgili 18 bin 411 şikayet geldi. Tarım ve Köyişleri bakanlığı hariç, şikayet nedeniyle yapılan denetimlerin oranı, toplam denetim içinde, yüzde 0,4-7,8 arasında değişti. Tarım ve Köyişleri bakanlığında şikayet mekanizmasının etkin işlediği belirtilen raporda, bakanlığın şikayet kaynaklarına ilişkin bir istatistik tutmadığına, tüketici örgütlerinden de TAPDK ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na sadece birer şikayet geldiğine dikkat çekildi. Sağlık Bakanlığı'na ulaşan 205 şikayetin yüzde 95'i tıbbi cihazlarla ilgili oldu. Oyuncak ve deterjanlarla ilgili yılda sadece 11, kozmetiklerle ilgili 64 şikayet gelmesi ise tüketicilerin bu mekanizmayı kullanmayı bilmediği şeklinde yorumlandı ve şikayet mekanizmasının kullanılmasına ilişkin tedbirlerin alınması önerildi. -80 ÜRÜN HAKKINDA ÖNLEM ALINDI- Rapordaki verilere göre, geçen yıl, güvensizliği giderilenler dahil, 80 ürün hakkında ürünün piyasaya arzının yasaklanması, ürünün piyasadan toplatılması veya ürünün bertarafı yaptırımı uygulandı. Sağlık Bakanlığı, geçen yıl PGD kapsamında 39 (oyuncak, deterjan, kozmetik), BTİK 24 (telsiz ve telekomünikasyon terminal ekipmanı), Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 17 ürün (makine, asansör, düdüklü tencere, mutfak tüpü, çocuk ayakkabısı, kaynak makinası) hakkında ürünün piyasaya arzının yasaklanması, piyasadan toplatılması veya ürünün bertarafı uygulaması yaparken, önceki yıl bu sayının 25 olduğu kaydedildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı da 98 bin 80 kg katı 118 lt sıvı kimyevi gübreyi bu kapsamda imha etti. Bu sayıların AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok düşük düzeyde kaldığı belirtilen raporda, denetim sisteminin ürünlerdeki riskleri tespit edecek etkinlik seviyesine henüz ulaşamadığı vurgulandı. Ürünlerdeki riskleri tespite yarayan risk değerlendirmesi yönetiminin denetimlerde henüz kullanılmaması ve ürünlerin sebep olduğu kaza/yaralanma verilerinin Türkiye'de tutulmayışının denetimlerin risk odaklı yürütülmesini engellediği kaydedildi. PGD kuruluşlarının önlem uygulanan ürün sayısı ile söz konusu ürünün piyasaya arz edilen toplam ürün sayısına oranını sunamadığı belirtilen raporda, ''Bunun en önemli sebebi, özellikle tüketiciye arz edilen güvensiz ürünlerin tüketiciden geri çekilmesi konusunda ulusal mevzuattan kaynaklanan eksikliktir. PGD kuruluşları tarafından alınan önlemin piyasaya sunulan bütün ürünleri içerecek şekilde uygulanmasına yönelik hukuki ve idari tedbirlerin bir an önce alınması önem taşımaktadır'' denildi. -DENETİM ELEMANI BAŞINA DENETİM YETERSİZ- Raporda, PGD ile yetkili kuruluşlarda istihdam edilen denetmen sayısına göre, denetim elemanı başına yapılan denetimlerin yetersiz olduğuna işaret edildi. Verilere göre, fiilen PGD faaliyetinde çalışan denetmen sayısı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda 5271, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nda 173, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nda 151, BTİK'te 82, Denizcilik Müsteşarlığı'nda 52, TAPDK'da 12, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda 10 kişi. Sağlık Bakanlığı'nda 1200 kişinin PDG'de görev yaptığı tahmin edilerek, raporda değerlendirmelerde bulunuldu. AB'de 50 bin kişiye bir denetim elemanı düşerken, Türkiye'de 42 bin kişiye bir denetim elemanı düştüğüne işaret edilen raporda, ''Bu aşamada PGD'de bir denetim elemanı açığından söz etmek doğru yaklaşım olmaz. Ancak denetmenlerin tam zamanlı olarak çalışmaması önemli sorun. Denetim yapan eleman sayısına göre denetlenen ürün sayısındaki azlık, bunun göstergesi'' denildi. Raporda yapılan değerlendirmeye göre, Sağlık Bakanlığı'nda 1200 denetim görevlisi (deterjanlar hariç) 13 bin 628 denetim yaparken, denetmen başına yıllık 11 denetim düşüyor. Tam gün çalışan 137 eleman ile aynı sayıda denetim yapmak mümkün görünüyor. Rapora göre, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nda çalışan denetmenler iyi bir performans göstererek, 230 denetmenin yapacağı işi, 151 denetmen yaptı. Bakanlıktaki 151 denetmen, kişi başına 151 denetim yaparak toplamda  22 bin 756 denetim rakamına ulaştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda görevli 10 denetmen de yıllık kişi başına 40 denetim yapıp 409 ürünü denetledi. Ancak, tam zamanlı çalışan 5 denetmen ile bu sayıya ulaşılabilirdi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı hariç denetmen başına düşen yıllık denetim sayısının düşüklüğüne işaret edilen raporda, şöyle denildi: ''Tam zamanlı bir denetmenin yılda ortalama 100 denetim yapacağı varsayıldığında, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nda  tam zamanlı 8 denetmenin yapabileceği işi yarı zamanlı 173 denetmen, BTİK'da tam zamanlı 8 denetmenin yapabileceği işi 82 denetmen, Denizcilik Müsteşarlığı'nda tam zamanlı 3 denetmenin yapabileceği işi 52 denetim elemanı yapıyor. Sağlık Bakanlığı'nda ise 137 tam zamanlı denetmen tarafından gerçekleştirilebilecek olan oyuncak, tıbbi cihaz ve kozmetik denetimleri için bini aşkın denetmen istihdam edildiği görülüyor. Bu rakamın, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı hariç, diğer 5 PGD kuruluşunun fiilen denetim yapan toplam denetmen sayısının iki katına tekabül ettiği görülmektedir. Sadece PGD işine vakfedilecek denetmenlerin tespitine yönelik gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı gibi birden fazla sektörün denetiminden sorumlu kuruluşlarda hangi sektöre denetim için ne kadar zaman ayrıldığı belli değil. TAPDK ise denetlenen ürünlerin birim adeti dikkate alındığı için denetmen başına yıllık denetim yüksek görünüyor.'' -LABORATUVARLAR YETERLİ AMA ANALİZE GÖNDERİLEN ÜRÜN SAYISI AZ- Rapora göre, PGD yapılan çoğu ürün grubu için laboratuvar altyapısı oldukça iyi durumda olmasına karşın, PGD'de analize gönderilen ürün sayısı oldukça düşük düzeyde. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 22 bin 756 üründe denetim yapmış görünüyor, ama bu ürünlerin sadece 69'unu (yüzde 0,3'ü) laboratuvarda teste tabi tutulmuş. Raporda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın kendi laboratuvar imkanı bulunmadığı, laboratuvarlardan hizmet alımı konusunda yeterli bütçesi olmadığı için az sayıda ürünü analize gönderdiği belirtildi. Aynı şekilde Sağlık Bakanlığı (deterjanlar hariç) denetlediği 13 bin 628 üründen 361'ini (yüzde 2,6), BTİK denetlediği 762 üründen 109'unu (yüzde 14) laboratuvarda teste tabi tuttu. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı denetlediği 720 üründen 615'ini (yüzde 85), TAPDK ise denetlediği ürünlerin tamamını laboratuvarda test etti. Denizcilik Müsteşarlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın sorumlu oldukları ürünlerle ilgili laboratuvar altyapısı yok. EPDK ile Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan ise bu konu ile ilgili bilgi alınamadı. -PİYASADAN TOPLATILAN ÜRÜNLERLE İLGİLİ BİLGİLER KAMUOYU İLE PAYLAŞILMALI-  Raporda, ürün başına denetim maliyeti hakkında da bilgiler verildi.  Buna göre, BTİK'da ürün başına denetim maliyeti 1724 liraya çıkarken, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nda 200 lira olarak belirlendi. Teste tabi tuttukları hiç bir ürün olmamasına karşın, Denizcilik Müsteşarlığı, ürün başına denetim maliyetini 360 lira, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise 235 lira olarak bildirirken, raporda ''Bu konunun üzerinde düşünülmesi gerektiğine'' dikkat çekildi ve bunun denetim elemanlarının yol masraflarından kaynaklanmış olabileceği yorumu yapıldı. Geçen yıl PGD bütçesi konusunda 7 kurum bilgi verirken, bu konuda en yüksek bütçeye 16,7 milyon lira ile Tarım ve Köyişleri, 4,6 milyon lira ile Sanayi ve Ticaret bakanlıklarının sahip olduğu görüldü. Bilgi veren 7 kuruluşun toplam PGD bütçesi 23,7 milyon lira. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı toplam bütçenin yüzde 70'ine sahip ve sadece gıda ve yem PGD faaliyetlerine ilişkin ayrılan kaynağı oluşturuyor. Raporda, AB'de gıda hariç PGD için ayrılan bütçenin toplam bütçenin yüzde 0,01 ile yüzde 0,1'i arasında değişirken, Türkiye'de PGD için ayrılan toplam bütçenin payının yüzde 0,009, gıda ve yem için ayrılan bütçe de dahil edildiğinde bu oranın yüzde 0,003 olduğuna işaret ediliyor. DTM raporunda, PGD faaliyetlerinin görünürlüğünü-bilinirliğini artırmaya yönelik olarak ve şikayet mekanizmasının etkin kullanımı konusunda üreticiler ve tüketiciler nezdinde bilgilendirme yapılması gerektiği belirtildi. Bu konuda özellikle güvensiz olduğu gerekçesiyle piyasaya arzı yasaklanan, piyasadan toplatılan ve imha edilen ürünlerle ilgili bilgilerin PGD kuruluşları tarafından basın vasıtasıyla kamuoyuyla paylaşılması, tüketici ve üretici örgütlerine de iletilmesi yönünde çalışmalar yapılması gerektiği vurgulandı.  Güvensiz bulunan ürünlerin tüketiciden geri çekilmesine yönelik olarak gerekli hukuki düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi istenirken, tüketici örgütleri ve sektör temsilcilerinin ilgili PGD kuruluşlarına şikayetlerle ilgili bilgi sağlayacak mekanizmaları oluşturmaları gerektiği kaydedildi.  DTM; PGD'nin daha etkin hale getirilmesi için, PGD 2010-2012 strateji belgesi oluşturarak yayımladı.