Üvey anne işkencesine maruz kalan çocukların öz annesi konuştu: Böyle mi yapılır, tokat ataydı

Üvey anne işkencesine maruz kalan çocukların öz annesi konuştu: Böyle mi yapılır, tokat ataydı

Kayseri’de üvey annelerinin işkencesine maruz kalan 5 yaşındaki İ.A. ve 7 yaşındaki ablası I.A.’nın 26 yaşındaki öz annesi A.Ö., olanlardan haberinin olmadığını söyleyerek, oğlunun daha önceki bir görüşmelerinde “Ne olur beni geri götürme” diye ağladığını, kızının da yaşadıklarını kendisine anlatacağını fakat babasının ‘Anneniz sıkıştırırsa söylemeyin’ diye tembihlediğini anlattı. Öz anne, “Böyle mi yapılır? Tokat ataydı” dedi.

Şiddete maruz kalan çocukların öz annesi A.Ö. konuştu. A.Ö. eski eşi A.A.’dan 3 yıl önce “geçimsizlik ve fikir ayrılığı” nedeniyle boşandığını ve eşinden hiç şiddet görmediğini belirterek, “Velayet nedeniyle ilk mahkemede boşanamadık. Çevredekiler ve ailesi devreye girdi. Eski eşim de ‘Çocukların velayeti bende kalsın. Söz veriyorum her ay göndereceğim’ diye yalvarınca kabul ettim. Yoksa hâkim velayeti bana veriyordu” dedi.

Habertürk Gazetesi'nden Necmettin Çuhadaroğlu'na konuşan A.Ö., bir süre önce yeniden evlendiğini ve yeni eşinden de 2 yaşında bir oğlu olduğunu söyledi. A.Ö., eski eşinden olan çocuklarına yapılan işkencenin görüntülerini internetten gördüğünü söyledi: “İzleyince şok yaşadım, bayıldım. Annem iğne yaptırdı. Eşim varlıklı diye çocuklarımın velayetini vermiştim. İşkenceyi bilsem çocuklarımı verir miydim? Eski eşim ‘yeniden evleneceğini’ söyleyince, ‘Çocuklarımı bana ver, üvey anne bakmasın’ demiştim. O da ‘Evleneceğim kadın namazlı abdestli, Allah korkusu var. Bir şey olmaz çocuklarımıza’ karşılığını vermişti. Bir gün çocukların ellerindeki morlukları fark ettim. Eski eşim ‘Üvey annesi yaptıysa hesabını sorarım’ dedi. Ama durumun bu kadar vahim olduğunu bana anlatan olmadı. Böyle mi yapılır? Tokat ataydı... Beni hep olayın dışında tuttular. Çocuklarım geldiğinde soruyordum, ‘Anne biz ağlıyoruz sen bari ağlama’ diyorlardı, birbirimize sarılıp ağlıyorduk.”

 

“Anneniz sıkıştırırsa söylemeyin”

 

A.Ö. son görüştüklerinde oğlunun “Ne olur beni geri götürme” diye ağladığını, kızının ise olanları anlatmak istediğini ama korktuğunu belirterek şöyle devam etti:

“Kızım, ‘Anlatacağım da babama söyleme ne olur. Babam ‘Anneniz sıkıştırırsa söylemeyin’ diye tembihledi. Sen davacı olursan bizi ayırırmışsın, kardeşimle beni ayırma’ dedi. Şimdi bana ‘İlgisiz anne’ diyorlar. Olanlardan hiç haberim yoktu.”

Üvey anneden davacı olacağını ve onunla yüzleşmek istediğini ifade eden A.Ö., sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu canavarlık. 46 sene cezayla kalacak iş değil ki! Bunlar sadece kamerada görünenler. Kızım bana, ‘Bizi soğuk suyla yıkıyordu’ dedi. Bundan sonra çocuklarımın arkasında duracağım.”

 

"Kabahat bizde erken evlendirdik"

 

A.Ö.’nün annesi ve çocukların anneannesi H.A., kızlarını 17-18 yaşlarında evlendirdiklerini belirterek, şunları söyledi:

“Kabahat biraz da bizde. Erken evlendirdiğimiz için pişmanım. A.Ö., 2 ay psikolojik tedavi gördü. Bileklerini kesti. Duyarsız anne yok, çaresiz anne var.”