Uyarılarımızı yaptık NEW YORK (A.A)

-Uyarılarımızı yaptık NEW YORK (A.A) - 19.09.2011 - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 66. dönem BM Genel Kurulu üst düzey toplantıları nedeniyle geldiği New York'ta Türkevi'nde basın toplantısı düzenleyerek, ABD'de bir hafta boyunca yapacağı yoğun temaslar, toplantılarla ilgili açıklamalarda bulundu. Babacan G20 toplantısında Türkiye'nin ne gibi önerileri olacağına dair bir soru üzerine, Babacan, ''Kuşkusuz olacak, öncelikle bankacılıkla ilgili düzenlemelerin küresel ölçekte hızlı bir şekilde uygulamaya konması gerektiğini söyledik, bunu tekrar söyleyeceğiz'' dedi. Babacan G20 toplantılarındaki önemli çağrılardan birinin de gelişmiş ekonomilerin aynı Türkiye'nin yaptığı gibi bir orta vadeli bakış açısıyla orta vadeli program ortaya koymaları ve öngörülebilirlik getirebilmeleri olduğunu belirten Babacan, ''Önümüzdeki 2-3 ay içerisinde ne yapacağı belli olmayan bir büyük ekonomi açıkçası ben düşünemiyorum, çok yanlış da görüyorum. Dünyanın en büyük ekonomileri bugün ciddi bir yönsüzlük içerisindeyse, bu ekonomiyi yönetenler bir öngörülebilirlik getiremiyorsa, orta vadeli bir bakış açısı ortaya koyamıyorlarsa bu bizler için de tabii önemli bir kaygı unsuru. Bu uyarılarımızı yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz, umarız ki aklı selim galip gelir, doğru adımlar atılır'' dedi. ABD'de ikinci bir kriz olursa bunun etkilerine yönelik bir soru üzerine ise Babacan, geçtiğimiz aylarda ABD'deki büyüme beklentisinin 1 puan kadar aşağıya çekildiğini anımsatarak, Obama'nın ağırlıklı olarak vergi indirimlerinden, harcama artırımdan oluşan bir plan açıkladığını, bu planın aslında bütçe açığını daha da artıran bir plan olduğunu söyledi. Babacan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle: -"(Ortadoğu) er ya da geç bölgede daha istikrarlı bir döneme ulaşılacağını düşünüyorum, artık bölge geri dönülemez bir değişim sürecine girdi. -"(Ülkelerin birbirleriyle en az ticaret yaptıkları) bu bölgede ekonomik alanda da reformlara çok ciddi ihtiyaç var. -"Biz kendi başarılarımızı anlatacağız, ama her ülke kendi reformunun sahibi olmak zorunda."