Uygur gazeteci: Çin 20 akrabamı hapse attı
ABD hükümeti tarafından finanse edilen yayın organı "Radio Free Asia" için çalışan Uygur gazeteci Gülçehre Hoca, muhabir olarak yaptığı haberlerden dolayı, Çin'in Sincan bölgesinde yaşayan akrabalarının hapse atıldığını iddia etti.
Yaklaşık 17 yıldır Washington merkezli Radio Free Asia'da çalışan Hoca, Facebook'tan yaptığı paylaşımda, alıkoyulan 20 akrabası arasında anne, baba ve kardeşinin de bulunduğunu bildirdi.
Uluslararası Af Örgütü de Hoca'nın sekiz kuzeninin, ABD'deki gazeteciyle akraba oldukları için alıkoyulduğunu belirtti.
Yurt dışında yaşayan bir Uygur'un Çin devletine yönelik suçlamalarını kamuoyuyla paylaşması nadiren görülen bir durum. Zira yurt dışındaki birçok Uygur, Sincan'daki akrabalarının cezalandırılmasından korktukları için bu bölgede yaşananları gerçek adlarını kullanarak aktarmaktan endişe ediyor.
Çin'deki gözaltı kampları
Hoca'nın iddiaları, Çin'de uzun süredir ulusal güvenlik adı altında on binlerce insanın yargılanmadan gözaltı kamplarına gönderilmesi nedeniyle endişelerin arttığı bir dönemde geldi.
Müslüman Uygur Türkleri arasındaki radikallerin Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin Çin'den bağımsızlığı için ayaklanma planları yaptığından şüphelenen Pekin yönetimi, gözaltı kamplarındaki insanlara İslami aşırılığın tehlikeleri ve vatanseverlik dersleri verildiğini belirtiyor.
Ancak insan hakları örgütleri ve yabancı akademisyenler, istismar dolu olarak değerlendirdikleri bu sistemle etnik ayrımcılık yapıldığını ve Uygur nüfusunun büyük bölümünün özgürlüğünden mahrum bırakıldığını belirtiyor.
Aynı durumda başka muhabirler de var
Radio Free Asia'nın halkla ilişkiler direktörü Rohit Mahajan, Uygur servisinde çalışan başka muhabirlerin akrabalarının da Sincan'da gözaltına alındığını söyledi.
Çin'deki gözaltı kamplarıyla ve buralarda yaşanan ölümlerle ilgili haberler yapan yayın organının yetkilisi, New York Times gazetesine açıklamalarda bulundu. Mahajan, Hoca dâhil beş muhabirlerinin akrabalarının gözaltına alındığını, bu kişilerden bazılarının kamplarda olduğunu, bir bölümünün hapse mahkûm edildiğini, bazılarının ise yerinin dahi bilinmediğini belirtti.
DW,AP/CÖ,BÖ
© Deutsche Welle Türkçe