Uyuşturucu bağımlısı çocuklar: Gençler ölüyor, çürüyoruz

Uyuşturucu bağımlısı çocuklar: Gençler ölüyor, çürüyoruz

Çocuk ve Ergen Madde Bağımlıları Tedavi Merkezi'ne (ÇEMATEM) başvuran öğrenci sayısında artış görüldü. Merkeze 2009'da 990 kişi başvuru yaparken 2014'te bu rakam 2 bin 350'ye yükseldi. ÇEMATEM’e başvuran çocuklardan 16 yaşındaki C.E, madde bağımlılığı için “Gençler ölüyor, çürüyoruz” dedi.

Zaman’dan Meryem Kiraz ile Zehra Evcil’in haberine göre, ilkokul altıncı sınıfta bali çekerek uyuşturucuya başlayan ve yıllarca eroin kullanan Ö.S. ise “Öğretmenlerim bana gülen gözlerle bakardı. Aileme “Bu çocuk umut vaat ediyor” derlerdi. Ama liseyi 3. sınıfta bırakmak zorunda kaldım. Her türlü maddeyi kullandım” diye konuştu. Lise çağında aynı tehlike altında bulunan milyonlarca öğrenci var. Çocuk ve Ergen Madde Bağımlıları Tedavi Merkezi'ne (ÇEMATEM) başvuran öğrenci sayısındaki artış tehlikeyi gözler önüne seriyor. Beş yılda merkeze başvuranların oranı yüzde 140 arttı.

Yeşilay'ın 2013 yılında 32.000 lise öğrencisi üzerinde yaptığı bir araştırmada öğrencilerin yüzde 45'inin sigara, yüzde 32'sinin alkol ve yüzde 9'unun uyuşturucu kullandığı ortaya çıkmıştı. Avrupa Uyuşturucu Raporu'nun 2015 yılında açıkladığı rakamlar ise tehlikenin devam ettiğini gösteriyor. Rapora göre lisede okuyan sadece 15-16 yaş grubu öğrencilerin yüzde 8'inin uyuşturucu bağımlısı oldukları tespit edildi. Yeşilay'ın araştırmasında lise öğrencilerinin geneli baz alınırken Avrupa Uyuşturucu Raporu'nun verilerinde sadece 15-16 yaş grubunun değerlendirildiği görülüyor. Bu durumda bütün lise öğrencileri araştırmaya dâhil olması halinde yüzde 8'den daha fazla bir rakamın çıkacağı belirtiliyor. Tedavi olmak için ÇEMATEM'e gelen öğrencilerin anlattıkları ise uyuşturucu kullanım yaygınlığının rakamlarla sınırlı olmadığını gösteriyor.

 

“Gençler uyuşturucunun anatomisini çözmüş durumda”

 

İstanbul Üniversitesi Çocuk ve Genç Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Abalı, “Çocuklar bu uçuruma gidinceye kadar toplum da aile de sessiz bir şekilde izliyor” dedi. Sorunlu olan çocukları rehabilite etmek yerine onların okullardan uzaklaştırıldığını vurgulayan Abalı, “HayatınCut en kritik döneminde çocuklar suç, şiddet ve uyuşturucuyla baş başa bırakılıyor. Çocuklar zehir tacirlerinin kucağına bırakılıyor. Bu çocuklar ne olursa olsun örgün eğitimlerine devam etmeli. Devletin en temel yanlış politikası budur” ifadelerini kullandı.

 

Aileler çocuklarının madde kullandıklarını nasıl anlar?

 

Doç. Dr. Abalı, madde kullanımına başlayan çocuklardaki değişimleri şu şekilde sıraladı:

-Arkadaş çevresi değiştiğinden duygu ve davranışları mutlaka değişir.

-Gözleri kızarır, çantalarında ve odalarında göz damlası bulundurabilirler.

-Kendine güveni olmayan bir çocuğun çok kısa bir sürede kendisine güvenli konuşmalar, tavırlar yapması en önemli işaretlerdendir.

-Derslerinde ani düşüşler yaşayabilir.

-Kısa sürede zayıflamak önemli bir belirti olabilir. Özellikle son 3 ay içinde zayıflaması önemli bir işarettir.

-Aşırı tatlı yeme isteği önemli bir belirtidir.

-Kısa süreler içinde yani 2-3 saatte birçok öfkeli ve kırıp döken bir ruh halinin ardından kibar, sakin, saygılı olabilir.

-Hayata ilgisiz bakmaya başlayabilir.

-Aşırı sessiz kalabilir.

-Aşırı hareketli olabilir.

-Yalan söyleme görülür ve gittikçe sıklaşabilir.