Türkiye’de uyuşturucu madde kullanımı büyük boyutlara çıkarken, oğlu uyuşturucu madde kullanan bir anne yaşadıklarını anlattı. Anne "Devlet hastaneleri ne yazık ki yardımcı olmuyor. Defalarca yatırdık olmadı. Daha sonra özel hastaneye götürdük, o da çok pahalı. Hem maddi hem manevi yönden tamamen bitmiş durumdayım. Çabalarımdan hiçbir sonuç alamadım" diye konuştu.
Evrensel gazetesinden Eren Ergine ve Eylem Nazlıer’in haberi şöyle:
Türkiye’de uyuşturucu madde kullanımı her yıl katlanarak artıyor. Son 6 yılda %17 artarak yaklaşık 2 milyon civarında olduğu tahmin edilen madde bağımlılığında kullanım yaşı 11’e kadar düştü. Uyuşturucu kullanımının artması İstanbul’un sokaklarına da yansıdı. Biz de oğlu uyuşturucu madde kullanan bir anne ile konuşuyoruz. Çaldığı kapıların birer birer yüzüne kapandığını anlatan ve ismini vermek istemeyen anne, “Devlet hastaneleri hiçbir şekilde madde bağımlılarına yardımcı olmuyor” diyor. Bu süreçte yaşadığı sıkıntıları anlatan anne şöyle devam ediyor: “Devlet hastaneleri ne yazık ki yardımcı olmuyor. Ben de oğlumu daha sonra Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesinin arkasında bulunan AMATEM’e yatırdım. Yatırdığım gece oğlumun hastaneden çıkışını verdiler. Beni gece aradılar ve ‘Oğlunuzu salıyoruz, çocuğunuzun yaşı reşit. İstediği anda çıkabilir’ dediler. Ben de daha sonra oğlumu özel hastane olan Zeytinburnu Balıklı Rum Hastanesine çevremin yardımıyla yatırdım. Çocuğum kurtulsun diye kredi çektim. Bir yatışı 7 bin lirayı buluyordu. Bir haftada kanı temizliyorlardı. Çocuğunuzun damarlarında hiç bir şey kalmadı, deyip gönderiyorlardı. Hem maddi hem manevi yönden tamamen bitmiş durumdayım. Çabalarımdan hiçbir sonuç alamadım.”
Anne, oğlunun uyuşturucu kullandığını ne zaman anladığını da şu sözlerle anlatıyor: “Lise okuyordu. Oğlumun uyuşturucu kullandığı benim kulağıma geldiğinde, alıp karşıma konuştum ve ‘Sana test yaptıracağım’ dedim. Hiçbir şekilde kabul etmedi. Ben de o anda güvendim çocuğuma. Ancak sonrasında çok fazla uyuduğunu gözlemledim. Sesleri duymuyordu, ölü bir şekilde uyuyordu. Belli bir zaman sonra öğrendim gerçeği. Anladığım anda hastaneye yatırdım, ama hiçbir işe yaramadı.” Oğlunun arkadaş ortamıyla uyuşturucu kullanmaya başladığını anlatan anne “8 yıldır mücadele ediyorum. 2 erkek çocuğum var. Küçük oğlum bundan çok etkilendi. İçine kapandı. Her gün benim ağladığımı, neler yaşadığımı o da görüyor” ifadelerini kullanıyor.
Lise mezunu oğlunun gün be gün eridiğini anlatan anne, “Şu ana kadar hiç çalışmadı. Uyuşturucuyu alacağı parayı ben temin ediyorum. Farklı bir şey yapmasın diye yaptım bugüne kadar. ‘Aman oğlum hırsızlık yapmasın, aman oğlum torbacılık yapmasın’ dedim. Bu iğrenç maddeyi bulamadıklarında neler yaptıklarını biliyorum. Ama doğru mu yaptım, yanlış mı yaptım bilemiyorum. Kendimin ve diğer çocuğumun can güvenliğinden de korkuyorum. Krize girer, farklı bir şey olur o an ne yaptıklarını bilmiyorlar. O krize hiç denk gelmedim o krizi hiç yaşatmadım. Borç harç buldum ama o parayı verdim. Bir şekilde temin ediyorum” dedi.
“Bizim gördüğümüzü Emniyet nasıl göremiyor”
İstanbul’un çeşitli semtlerini gezerek mahalle muhtarları, esnaf ve mahallelerde yaşayanlarla uyuşturucu kullanımına dair sohbet ettik. Giderek artan uyuşturucu kullanımından rahatsız olan mahalle halkı satıcıların her yerde görünür olduğunu, artık bu işleri çok rahat yaptıklarını dile getiriyor, “Biz sokakta, köşe başı ve parklarda yapılan uyuşturucu alışverişini görüyorken Emniyet güçleri nasıl oluyor da görmüyor?” diyerek çelişkiye dikkat çekiyor. İşsizlik, yoksulluk ve sosyal dışlanmışlık yüzünden çocukların uyuşturucu bataklığına sürüklenmesinden endişe duyan yurttaşlar acil önlem çağrısı yapıyor.
“Tedavi merkezlerinin artması gerek”
Uyuşturucu kullanımının artmasını gazetemize değerlendiren Prof. Dr. Kültegin Ögel de “Uyuşturucu ile mücadele etmek için tedavi merkezlerinin sayısı artması gerek. Danışma merkezleri kurulmalı. Daha çok personel ve daha çok yatırım yapılmalı” ifadelerini kullandı. “Uyuşturucu kullanımın giderek artmasının en önemli sebeplerinden biri uygunsuz kentleşme.” diyen Ögel, “Burada çocuğun kontrolü yok. Örneğin Bağcılar, Esenler, Esenyurt gibi semtlerde ebeveynin çocuk üstünde etkisi çok az. Ebeveyn kent hakkında bilgisiz. Çocuğuyla baş edebilecek beceriye sahip değil. Çocukların aktivite alanları sadece Alışveriş merkezleri” diye konuştu. Ailelere de çağrıda bulunan Ögel, “Aileler çocuğunun uyuşturucu kullandığını anladıkları anda öncelikle bilgilenmeliler, hemen müdahale etmemeliler. Muhakkak bir uzmandan destek almaları gerekir.” dedi.
Türkiye genelinde 39 tane Erişkin Yataklı Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi, 5 tane Çocuk Ergen Yataklı Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi, 28 tane Ayakta Erişkin Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi ve 8 tane Ayakta Çocuk Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi bulunuyor. Uzmanlar bu sayının yetersiz olduğunu, tedavi merkezlerinin sayısının artması gerektiğini vurguluyor. Daha önce Gazi Üniversitesi Hastanesi bünyesinde kurulan ve 1984’ten beri binlerce alkol ve uyuşturucu bağımlılarının tedavi gördüğü Gölbaşı’daki Alkol Bağımlılık Ünitesi Psikiyatri Kliniği’nin (AMATEM) kapatılmasına gündeme gelmişti. İvedik’te yeni yapılacak olan ünite tamamlanana kadar açık kalması kararı alınmıştı.