Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM) ve 2. Psikiyatri Kliniği Şefi Doç. Dr. Nesrin Dilbaz, uyuşturucu madde kullanım yaşının her geçen gün düştüğünü belirterek, "Geçmiş yıllarda madde kullanımına başlama yaşı 12 iken, merkezimize yapılan başvurularda alt sınırın 10'a düştüğü saptandı" dedi. Bağımlılarda AIDS oranı yüksekMadde bağımlılığında resimle terapi etkiliDilbaz yaptığı açıklamada, bağımlılığın bir aile hastalığı olduğunu, tedavinin ömür boyu sürdüğünü ve hastalığın tedavisinde gönüllülüğün esas alındığını, hastayla birlikte eş, kardeş, anne ve babanın da bu süreçten etkilendiğini belirtti. Tedavinin başarılı olabilmesi için hastanın istekli olmasının, hekime ve tedaviye inanmasının, ailesinden her türlü desteği almasının çok önemli olduğunu vurgulayan Dilbaz, bağımlılığın kronik bir hastalık olduğunu, zaman zaman iyileşme görülürken zaman zaman da ataklar gelişebileceğini kaydetti.
‘Madde bağımlısı sayısı artıyor’ Dilbaz, son yıllarda yapılan çalışmalarda madde bağımlığı nedeniyle tedavi gören hasta sayısının artış gösterdiğine dikkati çekerek, özellikle madde bağımlılığına gençlik döneminde başlandığını ifade etti. AMATEM 2004-Haziran 2008 verilerine göre madde bağımlılığı (bali, ecstacy, eroin, esrar gibi) nedeniyle tedavi gören hasta sayısının her geçen yıl arttığının tespit edildiğini belirten Dilbaz, bu sürede merkezde toplam 3018 hastaya yataklı tedavi hizmeti verildiğini, bunların yüzde 55'inin Ankara, yüzde 45'inin ise Ankara dışından başvuruda bulunduğunu bildirdi. Yatan hastaların yüzde 90'ının sosyal güvencesi olduğunu ifade eden Dilbaz, şunları kaydetti: "1486 (yüzde 43,4) alkol, 713 (yüzde 30,8) eroin, 275 (yüzde 5,7) uçucu, 343 (yüzde 19,9) diğer maddeler yatış nedenidir. Madde kullanmaya başlama yaşı 10-63 arasında değişmektedir. Geçmiş yıllarda madde kullanımına başlama yaşı 12 iken, merkezimize yapılan başvurularda alt sınırın 10'a düştüğü saptanmıştır. Alkol nedeni ile yatan hastaların yüzde 76'sı Ankara'da yaşamaktadır. Eroin nedeni ile yatan hastaların illere göre dağılımı ise yüzde 38 Gaziantep-Kilis, yüzde 20 Van-Hakkari, yüzde 9 Hatay, geri kalanı ise diğer illerdir. Uçucu madde nedeni ile yatan hastaların ikamet yerleri ise yüzde 58 Ankara, yüzde 10 Kayseri, yüzde 4 Yozgat, yüzde 4 Niğde ve yüzde 3 Konya illeridir. Yatan hastaların yüzde 18'ini 18 yaş altı gençler oluşturmaktadır. Gençlerin yüzde 77'si aileleri ile yaşarken sadece yüzde 6'sı sokakta yaşamaktadır. Hastaların yüzde 95'i 15-18 yaş grubundadır. İkamet yerleri: yüzde 47 Ankara, yüzde 9,1 Kayseri, yüzde 7,6 Niğde, yüzde 6,1 Yozgat, yüzde 4,5 Konya'dır. Esas kullandıkları madde ise yüzde 71 bali, yüzde 16 esrar olarak saptanmıştır." Damar içi madde kullanıcılarının çoğunun enjektörü ortak kullandıklarını ifade eden Dilbaz, "Damar içi madde kullanıcılarının bulaşıcı hastalık açısından ikinci bir sağlık problemi oluyor. Çünkü birden fazla kullanıcı aynı enjektörü kullanıyor. Bu da hepatit ve AIDS gibi kan yoluyla bulaşan hastalıklara neden oluyor" diye konuştu.
‘Sosyal çevrenin etkisiyle tekrar başlıyorlar’ Tedavi olan hastaların bir kısmının tekrar bağımlılık kazandığına işaret eden Dilbaz, şöyle konuştu: "Hastalık, tedavi edildikten sonra zaman zaman tekrarlıyor. Tedavinin yaşam boyu sürmesi gerekiyor. Aynı diyabet gibi, onda nasıl şeker alımı kontrol ediliyorsa bunda da madde alımının kontrol edilmesi gerekiyor. AMATEM ve benzer merkezlerde sadece tıbbi tedavi yapılıyor. Tedavi, rehabilitasyon ile desteklenmeli. Hastaların, maddeye tekrar başlamamaları için madde kullandıkları gruptan çıkıp, başka bir sosyal gruba katılmış olmaları gerekiyor."
‘Tüm çevremi kaybettim’ Uçucu madde bağımlısı S.G, babasının ani ölümünün ardından psikolojik sıkıntı yaşadığını ve arkadaşlarının etkisiyle uçucu madde kullanmaya başladığını anlatan 18 yaşındaki S.G, "Babamın ölümünün ardından okuldan uzaklaştım, yalnızlaştım. 12 yaşından bu yana uçucu madde kullanıyorum. Çok pişmanım” dedi. Birkaç yıl önce tedavi gördükten sonra 1.5 yıl hiçbir şey kullanmadığını ancak kız arkadaşının terk etmesinden sonra tekrar kullanmaya başladığını ve şu an tedavi altında olduğunu ifade eden S.G, yaşamın çok güzel olduğunu ve bir daha kullanmamak için elinden geleni yapacağını söyledi. Eski eroin bağımlısı 24 yaşındaki A.S de tekstil sektöründe çalıştığını ancak eroin, bali, ecstacy kullanmaya başladıktan sonra işini ve sosyal çevresini tamamen kaybettiğini dile getirerek, "İlk olarak 14 yaşında alkol, ardından da çevremin etkisiyle diğerlerini kullanmaya başladım. Artık işsizim ve uyuşturucuyla tanıştığım günden bugüne tüm çevremi kaybettim. Bugün taburcu oluyorum. Tedavi sonrasında yeni bir hayata başlıyorum" diye konuştu. 39 yaşındaki H.P. (39) ise 25 yıldır eroin bağımlısı olduğunu, ilk 14 yaşındayken Almanya'da kullanmaya başladığını belirterek, "Arkadaş çevresiyle başladım. Tedavinin başarılı olabilmesi için mutlaka çevre değiştirilmeli. Yepyeni insanlarla tekrar hayata başlanmalı. Çünkü bu öyle pis bir şey ki siz tedavi olduktan sonra bir kez gördünüz mü kendinizi tutamıyorsunuz" dedi.
(AA)