Uyuşturucu bağımlıları hastanede gördükleri tedavilerin bir işe yaramadığını, bazıları bağımlılığın daha da arttığını söyledi. Serhat T. İsimli bir eroin bağımlısı, "AMATEM’de bir gece kriz geçirirken biri kapımı çaldı, bir baktım madde satıyor. İçeride bağımlı gibi yatan kişi torbacıymış, bana madde getirdi” dedi. Doğancan A. ise uygulanan elektroşok tedavi ile ilgili, “Elektroşok uygulamasından sonra bütün hafızamı kaybettim. Öyle ki çarpım tablosunu bile hatırlamıyordum” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de uyuşturucu bağımlılığı çığ gibi büyüyor. “Bonzai” başta olmak üzere piyasaya sürülen madde çeşitleri her geçen gün artmakla kalmıyor, madde bağımlılığı cinsiyet, eğitim seviyesi, bölge, yaş dinlemeden yaygınlaşıyor. Ancak işin bugüne kadar üzerinde durulmayan belki de en önemli boyutu, Türkiye’de madde bağımlılarına uygulanan tedavi. Çünkü Türkiye’deki madde tedavisi, bağımlıların anlattığına göre “bağımlıyı daha bağımlı hale getiren cinsten.”
Rakamlar da bağımlıları doğrular nitelikte. Türkiye, madde bağımlılığı tedavisinde başarı oranlarında, Avrupa ve ABD gibi gelişmiş ülkelerin çok altında kalıyor. Öte yandan konuştuğumuz bağımlılar, tedavi süreçlerine ilişkin çok ciddi iddialar da ortaya atıyor: Kimi bu merkezlerde bağımlı gibi tedavi gören torbacıların kol gezdiğini söylerken, kimi de tedavide verilen ilaçların, uyuşturucunun kendisi kadar bağımlılık yarattığını dile getiriyor. Ve bir madde bağımlısı, kendisi gibi madde bağımlılarına bazı merkezlerde yasadışı elektroşok yöntemi uygulandığını anlatıyor.
Uzmanlar, Türkiye’de uygulanan madde bağımlılığı tedavi yöntemlerinin telkin ve terapi kısmının atlandığını, süre olarak da olması gerekenin altında kaldığını belirtirken özel merkezlerdeki tedavi ücretlerinin ise cep yaktığı ortaya çıkıyor. Öte yandan önümüzdeki günlerde Türkiye’nin ilk “Bağımlı Köyü” kuruluyor.
Cumhuriyet gazetesinden Meltem Yılmaz’ın haberine göre, UBAM madde bağımlılıklarının ilaçlarla çözülemeyeceği iddiasıyla 7 yıldır bir rehabilitasyon köyü oluşturmak için çalışmalar yürütüyor. Kısa süre sonra Ankara’da temelleri atılacağı belirtilen köyde, futbol, basketbol ve voleybol sahaları, kapalı ve açık yüzme havuzları, tenis kortları yer alacak. Bunun yanında arazi içerisinde tarım ve hayvancılık için ayrılmış özel alanlar da olacak.
Rehabilitasyon köyündeki tedavi yöntemi ise, Narconon Rehabilitasyon programı. Bu program ile uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak isteyenlere, çeşitli yöntemlerle rehabilite uygulanıyor. İlaçsız olan program 8 aşamadan oluşuyor ve 6 ay sürüyor. UBAM, bu programla Avrupa’da yüzde 84 oranında başarı elde edildiğine, 2 milyona yakın bağımlının tedavi edildiğine dikkat çekiyor.
Önce, bağımlılar anlatıyor… Serhat K. 27 yaşında, 13 yıldır madde, son 7 yılda da eroin kullanıyor. Defalarca AMATEM’de yatmasına rağmen her seferinde daha fazla bağımlı hale geldiğini söylüyor. “Eroin kullanmaya başladıktan kısa bir süre sonra bağımlısı oldum. Temin etmek için ailemden para alıyor ve bazen hırsızlık yapıyordum. Bir süre sonra kendime ve çevreye verdiğim zararın farkına varıp, kendi isteğimle özel bir hastaneye yattım” diyen Serhat, tedavi sürecini ise şöyle anlatıyor:
“Verdikleri ilaçlar beni direkt uyutuyordu. Arada psikiyatrist çağırıyordu, 15 dakikalığına havadan sudan sohbet ediyorduk. Telefon ve internet serbestti, arada arkadaşlarım arayıp bana ‘iyi mal’ geldiğini anlatıyor, canımı istetiyorlardı. Oysa bir madde bağımlısının dış dünyadan izole edilmesi gerekiyordu. Ayrıca, bu özel merkeze dışarıdan madde sokulduğu da olurdu. İzin veriyorlardı diyemem ama önlem yoktu. Ben orada 1 ay tedavi gördüm diyemiyorum, 1 ay boyunca uyudum ve tedavi bitip kendime geldiğimde soluğu direkt torbacıda aldım. Diyebilirim ki bana tedavinin faydasından çok zararı oldu.”
Bir süre dışarda kaldıktan sonra AMATEM’e yattığını anlatan Serhat, çok ciddi bir iddia ortaya atıyor:
“AMATEM’de bir gece kriz geçirirken biri kapımı çaldı, bir baktım madde satıyor. İçeride bağımlı gibi yatan kişi torbacıymış, bana madde getirdi.”
Selman P. 30 yaşında, evli ve 2 çocuk babası bir bonzai bağımlısı. İlk tedavisini 1.5 yıl önce görmüş. Yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:
“4 gün yattım fakat hastaneden çıktığım gün tekrar başladım bonzaiye. Sonra Zeytinburnu’ndaki o ünlü hastaneye yattım. Oradan çıktıktan bir hafta sonra da yeniden başladım. Bir süre sonra de bu beladan kurtulmak için hacca gittim. Hacca gittiğimde bağımlıydım, çok sıkıntı çektim. O da bir işe yaramadı.”
Türkiye’deki madde bağımlılığı tedavisinde, yasal olmamasına karşın “elektroşok” uygulandığı da iddia ediliyor. İstanbul’da bir hastanede kendisine yapılan elektroşok uygulaması nedeniyle beynindeki elektron akışları bozulan ve hafıza kaybı yaşayan Doğancan A., yaşadıklarını anlattı. Hastaneye eroini bırakmak için gittiğini anlatan Doğancan, “Konuyu çok iyi bilmediğimiz için ailemle hiç şüphe etmeden elektroşok (EKT) uygulaması yapılmasını kabul ettik. O dönem üniversite sınavını kazanmıştım. EKT uygulamasından sonra bütün hafızamı kaybettim. Öyle ki çarpım tablosunu bile hatırlamıyordum” dedi.
Elektroşok tedavisinden sonra unutamadığı tek anının eroine ilişkin olanlar olduğunu belirten Doğancan, şöyle devam ediyor:
“Çıkar çıkmaz yine kullanmaya başlamıştım. Babam ve annem tam ben kurtuldum diye düşünürken daha büyük hayal kırıklığı yaşıyordu. Babam alkole sığınmış, annem ise antidepresanlarla ayakta durabiliyordu ve ikisi de madde bağımlısı haline gelmişti.”
Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu yetkilisi İsmail Karakaş da, özellikle maddeye bağlı şizofreni tanısıyla, İstanbul, Ankara’daki bazı özel hastaneler ile Manisa’daki AMATEM’de uygulamaya maruz kalan birçok madde bağımlısının olduğunu söyledi.
36 yaşındaki eroin bağımlısı Deniz S, AMATEM’de tedavi görmeye başladığı ilk gün temizlenme hayallerinin yıkıldığını söylüyor. Deniz, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“İçeri girer girmez doktor bana, ‘Bu maddeyi bırakamayacağını biliyorsun, değil mi?’ diye sordu. O an tüm hayallerim yıkıldı. Sonra bana ilaç verdiler, bilmiyordum, o ilaçların içinde saf eroin varmış. Bana yatış vermediler, ayakta tedavi oldum. Ama bu kez de, tedavi için verilen ilaçlara bağımlı oldum. Artık eskisinden daha beter bağımlı haldeydim. Artık her iki saatte bir vücut istiyordu maddeyi. Bugüne kadar tedavi görüp iyileşen kimseye rastlamadım, ben de bırakamadım.”
23 yaşındaki eroin bağımlısı Ensar K, ilk tedavisini bir nöropsikiyatri hastanesinde olmuş. “21 gün kaldım ama çıkar çıkmaz geri döndüm maddeye. Çünkü ne zihnim ne vücudum temizlenmişti. Oradayken bıraktığımı hissediyordum ama çıktığımda robot gibiydim, direkt torbacının yanına gittim” sözleriyle anlatıyor yaşadıklarını.
Bu kez ikisi birden Abdurrahman A. da tedavide verilen ilaca bağımlı olanlardan:
“6 ay dilaltı hapı şeklindeki o tedavi ilacını içtim. Bu arada ayakta tedavi olduğum için eroin kullanmaya da devam ettim. Artık iki bağımlılığım birden vardı.”
Madde bağımlılığı tedavisinde, özel hastaneler ve merkezlerde istenen fiyatlar, her bağımlının tedavi olmasına izin verecek türden değil. Zira özel hastanelerdeki tedavi ücretleri haftalık 8 bin lira dolaylarında.
Bazı özel merkezlerde yeni tedavi yöntemi olan “Palet” uygulanıyor. Maddeye duyulan isteği kestiği iddia edilen bir çipin deri altına yerleştirilmesi anlamına gelen Palet yönteminde, aylık maliyet 20 bin lirayı buluyor. Nöropsikiyatri merkezlerinde madde bağımlılığı tedavisi haftalık 8 bin lira civarında. Özel kliniklerde ise muayene ücreti 300- 600 lira arasında değişiyor, sonrasında her seans ortalama 400 lira. Yine ilaca yüklenen AMATEM gibi devlet hastanelerinde ise, bir madde bağımlısının devlete günlük maliyeti 120 lira dolaylarında.
İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevki Sözen, merkezlerde tedavi için verilen ilaçların bağımlılık yaratacak dozlarda olmamasına karşın buraya başvuran kişilerin bağımlı kişilik özelliği göstermeleri nedeniyle bu ilaçlara bağımlı olma riskleri bulunduğuna dikkat çekti.
Prof. Sözen, Türkiye’de uygulanan madde bağımlılığı tedavi yöntemlerinin telkin ve terapi kısmının atlandığını, yalnızca ilaca yüklenildiğini, süre olarak da olması gerekenin altında kaldığını belirterek şöyle devam etti:
“Kişi öncelikle bağımlılığını kabul edecek ve kurtulmaya istekli olacak. Kişinin maddeye başlamasındaki psikolojik etkilerini ortadan kaldırılması, aile desteği ve sosyal çevrenin değişimi sağlanmadan bağımlılık tedavisi gerçekleştirilmiş olmaz. Türkiye’deki bağımlılık tedavisinin Avrupa başarı oranlarının altında olmasının önemli bir nedeni, bu telkin ve terapi sürecinin uygulamada atlanarak ilaçla tedaviye ağırlık verilmesidir. Bir de, bir bağımlının tedavi olması için ortalama gereken süre 1 yıldır. Bizde ise 2-3 ayda tedavi bitiriliyor.”