Açıklama Meclis Başkanı Cemil Çiçek'ten geldi. Çiçek ayrıca, Danimarka'nın bir önerisini Roj TV nedeniyle ertelediğini de kaydetti.
Yeni anayasa konusunda çalışmalar sürerken, TBMM Başkanı Cemil Çiçek merak edilen konularla ilgili bazı açıklamalarda bulundu.
Çiçek'in, Erzurum'daki 'Anayasa Platformu: Türkiye Konuşuyor' arama konferanslarının ardından yaptığı açıklamaları aktaran, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkkaya oldu.
Gazetenin manşetinden verilen haberde Çiçek'in, bütün partilerin oyuyla kabul edilse bile yeni anayasanın referanduma götürülmesi konusunda anlaşıldığı açıklaması yer aldı.
Küçükkaya şunları yazdı:
Çiçek'e 'Peki bundan sonra süreç nasıl ilerleyecek?' diye sordum.
Şöyle açıkladı:
'Görüş toplama bölümü bitiyor. Yazım aşamasına geçeceğiz. Sonra komisyon olarak bütün parti temsilcileriyle oturup taslak hazırlayacağız. Uzlaşmaya vardığımız noktada sevk edeceğiz. Meclis'ten geçse de referanduma götürülmesini istiyoruz.'
Tam burada araya girdim. Buna gerek var mıydı?
Yani bütün partilerin katılımıyla ve oyuyla kabul edilirse bile, mevzuat açısından zorunluluk hali doğmamasına karşın referanduma götürülmesine...
'Evet' dedi. 'Bunu istiyoruz. Milletin tam onayı olsun. Bütün partiler bu konuda anlaştık.'
Bu bölüm heyecan verici...
Düşünsenize Meclis'te tarihi bir uzlaşmayla metin hazırlanmış. Oylamalarda neredeyse oybirliği sağlanmış. Yine de halkoyuna gidiliyor. Herhalde 12 Eylül Anayasası'nın bile üzerinde halk desteği alınır. Hayal mi? Bugün hayal gibi görünebilir ama neden olmasın. Başarılırsa tarih değişir."
Bu arada Küçükkaya'nın yazısında, Çiçek'in yani anayasayla ilgili Danimarka'ya karşı takındığı tutum da aktarıldı:
"Başkan Çiçek'in 2012 Anayasası'nın zaruri olduğunu anlatmak için verdiği en son örnek belki de en çok konuşulacak olanı. Çiçek, 'Hangi yabancıyla konuşsak bunu soruyor' dedi ve şunları söyledi:
'Hele Avrupalılar... Dışarıdan daha iyi görünüyor. Türkiye'ye yönelik bir ilgi ve merak var. Algımız yükseliyor. Anayasayı değiştirirsek çok olumlu bir hava esecek. AB'nin dönem başkanı Danimarka'nın Ankara elçisi geldi. Konuştuk. Bir yemek organize etmeyi ve bütün büyükelçileri davet etmeyi önerdi. Aslında iyi fikirdi. Ama ben 'Önce Roj TV sorununu halledin' diyerek erteledim.'