Koronavirüs aşısını geliştiren BioNTech firmasının kurucusu Prof. Dr. Uğur Şahin'in "en fazla 6 hafta olmalı" dediği birinci ve ikinci doz BioNTech aşısı arasındaki aralık, Türkiye'de 6 ila 8 hafta arasına çıkartıldı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, aşının iki doz uygulaması arasındaki sürenin artırılmasını "mevcut aşıları daha rasyonel kullanma arayışının sonucu" olarak nitelendirirken, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol da, "Bu aslında bilimsel bir gerçeklik olduğu için değil, sıkışma nedeniyle, toplumun çaresizliği nedeniyle bir verinin projeksiyonu kullanılarak yapılıyor. Gün çok kötü, kurtarılması gerekiyor" dedi. İki uzman da dozlar arasında 3 ay aralık bırakan İngiltere'yi örnek göstererek, bu stratejinin orada işe yaradığını belirtti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın iki ay boyunca aşı tedarikinde sıkıntı yaşanacağını açıklamasıyla birlikte, Pzifer/BioNTech aşısının iki doz uygulaması arasında bırakılacak süre, 4 haftadan 6-8 haftaya çıkartıldı. Koca, karar verilirken, Koronavirüs aşısını geliştiren BioNTech firmasının kurucusu Prof. Dr. Uğur Şahin'in de görüşünün alındığını açıkladı.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs (Covid-19) Bilim Kurulu Üyesi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü ve Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Esin Davutoğlu Şenol, söz konusu kararı T24'e değerlendirdi.
BioNTech aşısının etkililik çalışmalarının 21 gün arayla olan veriye dayalı olduğunun altını çizen Prof. Esin Davutoğlu Şenol, çalışma süresinde aşılamaya gelemeyen kişilerle ilgili küçük veri gruplarında 42. güne kadar 2. doz yapıldığında sorun olmadığını gösteren veriler olduğunu belirtti.
Prof. Şenol, "Dolayısıyla, 42. güne kadar sorun olmayacağını düşünüyoruz. BioNTech'in verisi olmamasına rağmen İngiltere, hızlı aşılama adına 3 ay arayla yapıyor. Bu yaptıkları uygulamadan da salgını yatıştırmak adına yarar gördüklerini gösteren veriler var" dedi.
Türkiye'de her gün virüsle yüz yüze gelen yaklaşık 40 milyon kişi olduğunu belirten Şenol, "Bu 40 milyon kişinin 2 dozla aşılanması demek 80 milyon aşı demek. 80 milyon aşının ucu hiç görünmüyor. Görünmeyince, 'birinci dozları hiç değilse yapalım, insanları yüzde 40-50 koruyor' diye düşünülebilir" görüşünü dile getirdi.
Şenol, "İkinci doz aşılama 42. günden sonraya uzarsa; İngiltere'nin yaptığı gibi '2. dozu 3. ayda yapacağım' demek için ciddi bir çalışma yapmak lazım, veri lazım. Ya da tekrar 2 doz aşılamayla yeni bir tura geçmek gerekir aşı tedariği gerçekleştiğinde" dedi.
Şenol, şöyle konuştu:
"Bu aslında bilimsel bir gerçeklik olduğu için değil, sıkışma nedeniyle, toplumun çaresizliği nedeniyle bir verinin projeksiyonu kullanılarak yapılıyor. Gün çok kötü, kurtarılması gerekiyor. Geniş uygulamada ne olur bilmiyoruz, ancak İngiltere bunu yaparken salgına önemli bir katkı olduğunu gösterdi. '42. günün bir sakıncası yoktur' cümlesini kurmak çok yanlış olmaz.
Birey için 42. günden sonra yapılan 2. doz, aşı etkisinin süresini kısaltabilir ve 2. dozun, aşı etkisinin süresine olan katkısını azaltabilir. Salgına genel katkıyı değil ama. Asıl veri 21 gün arayla uygulanması yönünde, 42. güne ait de bazı veriler var, böyle speküle edebilir ancak daha fazlasını söyleyemeyiz. 'Bu bir zorunluluktur böyle yapıyoruz' derlerse bir şey söyleyemeyiz. Böyle hamleler yapılabilir, yarar-zarar analizi yaparak gidiyoruz."
Bilim Kurulu üyesi Prof. Tevik Özlü de, BioNTech aşısının birinci ve ikinci doz arasında uygulama aralığının pek çok ülkede 21 gün olarak belirlendiğini belirterek, "Ancak bu süre Avrupa'da da Amerika'da da 6 haftaya, 42 güne kadar uygulanabiliyor. İnsanlar kendi isteğiyle de çeşitli nedenlerle geciktirebiliyor. 3 hafta dense de, 6 haftalık uygulama dünyada pek çok ülkede mümkün şu anda" dedi.
İki doz arasına 11 ila 12 hafta olarak belirleyen İngiltere'ye ve aralığı artıran İsrail'e işaret eden Prof. Özlü, "Bunun amacı asıl olarak elimizdeki aşıyla daha fazla kişiyi bir an önce aşılayarak toplumda bağışıklığı yaymak ve pandeminin olumsuz etkilerinden toplumu bir an önce kurtarmak, rahatlatmak... Süreç çok uzadı, herkes bunaldı ve herkes zarar görüyor. Bir an önce kitlesel bağışıklığın oluşması ve hayatın normale dönmesi için elimizdeki aşı silahını olabildiğince en efektif kullanmak arzu edilen şey bu" yorumunu yaptı.
Prof. Özlü, şu ifadeleri kullandı:
İlk doz aşılamanın etkisi, bağışıklığın oluşması hususunda oldukça iyi görünüyor. Yapılan araştırmalarda da bu gösterildi. Tabii ki ikinci doz aşılama mutlaka yapılmalı, yapılması ihmal edilmemeli. Ancak ilk doz aşılamadan sonra da semptomatik hastalığı önlemede yüzde 50'nin üzerinde bir etkinlik bildirildi. Araştırmalar da hayat verileri de bunu destekliyor.
İngiltere'de, İsrail'de ilk doz aşısını yaptırmış olan kişilerde yapılmış çalışmaların raporları hastaneye yatışları ve ölümleri yüzde 80-90 önlediği yönünde. BioNTech aşısının ilk dozunun da ciddi şekilde koruma sağladığı verileri var. Bu verilerden yola çıkarak İngiltere 12 haftalık uzatmayı uyguladı, vaka sayısını oldukça düşürtmüş ve işe yaramış görünüyor. İngiltere varyantının da bu aşılamadan olumsuz etkilenmediğini görebiliyoruz. Yeni varyant olmasına rağmen 12 haftalık aranın çalıştığını görebiliyoruz.
Bunu ikinci dozdan vazgeçme veya bu süreçle ilgili bir aşı politikasıyla ilgili değişiklik diye düşünmemek lazım. Mevcut aşıları daha rasyonel kullanma arayışının sonucu olduğunu akla getirmek gerekiyor.
Toplumun bu konudaki tavrı önemli. Ben son zamanlarda aşıya talebin arttığını, insanların aşılanmak için talepte bulunduğunu düşünüyorum gözlemlerim yönünde. Umarım aşıya herkes en kısa sürede ulaşabilir de bir an önce bu kısıtlamalardan, bizi hayattan ulaştıran tedbirlerden vazgeçmeye doğru adım atabiliriz."
Son olarak, İngiltere'de Oxford Üniversitesi ve Ulusal İstatistik Ofisi'nin yaptığı bir çalışma, Oxford/AstraZeneca ve Pfizer/BioNTech aşılarının tek dozda dahi Koronavirüs'e karşı yüzde 65 koruma sağladığını göstermişti.
Araştırmacılar, Aralık ve Nisan arasından 350 binden fazla kişinin Covid test sonuçlarını incelemiş, ilk doz uygulandıktan 21 gün sonra, Koronavirüs'le enfekte olma oranının yüzde 65 düştüğü belirtilmişti. Tek doz aşının asemptomatik enfeksiyonları engellemektense semptomatik enfeksiyonlarda daha etkili olduğu tespit edilmişti.
Pfizer aşısında ikinci dozda semptomatik vakaların yüzde 90, asemptomatik vakaların yüzde 70 engellendiği biliniyor.