Eğitim uzmanları, Uluslararası Değerlendirme Programı PISA’da Türkiye'nin eğitim sisteminin OECD ülkeleri arasında son iki sırada yer almasını değerlendirdi. Eğitim Reformu Girişimi Direktörü Batuhan Aydagül başarısızlığı 4 etkene bağlarken "Birincisi 4+4+4 sistemine geçiş. İkincisi 2012’de zorunlu eğitime lise de alındı. Üçüncüsü PISA 2015’te öğrencilerin ortaokul düzeyinde TEOG’a yönelik eğitim alması. Atama ve rotasyon gibi uygulamalar onları oldukça etkiledi" ifadesini kullandı. Prof. Dr. Emin Karip ise "Öğrenme eko-sisteminde derin bir bozulmaya işaret eden bir performans düşüşü var" dedi.
Hürriyet'ten Önder Öndeş ve Esra Ülkar'ın haberi şöyle:
Uluslararası Değerlendirme Programı PISA’da Türk öğrencilerin tam anlamıyla dökülmesini uzmanlara sorduk. Genel görüşe göre sebepler şöyle: 4+4+4 sistemi, TEOGodaklı eğitim ve öğretmen gelişimindeki sorunlar.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı OECD’nin üç yılda bir üye ülkelerdeki eğitim sistemini değerlendirdiği PISA Uluslararası Değerlendirme Programı’nın 2015 yılı sonuçlarında Türk öğrencilerin matematik, fen bilimleri ve okuma alanlarında tam anlamıyla dökülmelerini uzmanlara sorduk.
Birçok eğitim uzmanı, bu kötü karnenin nedenleri olarak, özellikle 2012 yılı sonrası Türk eğitim sisteminde yapılan değişiklikleri gösteriyor. Bunlar arasında liselerin zorunlu olmasıyla daha çok öğrencinin eğitime katılmasını, 4+4+4 eğitim sistemine geçişi, TEOG odaklı sınav anlayışının PISA ile uyuşmamasını gösteriyorlar.
"Temel matematik bilgisi yarısında yok"
PISA’da başarı çeşitli puanlara denk gelen 1 ile 6 seviye arasında sıralanıyor. Türk öğrencilerde matematikte en üst düzeyde performans oranı, 2012 ile kıyaslandığında yüzde 5.9’dan yüzde 1.1’e düştü. Temel matematik okuryazarlığı seviyesine erişemeyen öğrenci oranı tam yüzde 51.4 oldu. Yani Türkiye’de her iki öğrenciden biri temel seviyede bile matematik bilmiyor. Başarılı öğrenci oranı da azaldı. Üç alanda sadece yüzde 1.6 yüksek performans gösterebildi.
Bu konuda OECD ortalamasının yüzde 15.3 olduğu düşünüldüğünde, PISA 2015’te Türkiye’nin performansı daha görünür bir hale geliyor. Türkiye düşük başarı gösteren öğrencilerin oranında da OECD ortalamasını neredeyse üçe katladı. Türkiye’de PISA’ya katılan tüm öğrencilerin yüzde 31.2’si, en düşük performans düzeyinin üstüne çıkamadı.
Batuhan Aydagül (Eğitim Reformu Girişimi Direktörü): “PISA 2012’ye göre 4 etken görüyorum. Birincisi 4+4+4 sistemine geçiş. PISA sınavına giren öğrenciler 4 yılın ikisini bu sistemde okudu. İkincisi 2012’de zorunlu eğitime lise de alındı. Daha çok öğrenci, dezavantajlılar da dahil eğitime katıldı. Üçüncüsü PISA 2015’te öğrencilerin ortaokul düzeyinde TEOG’a yönelik eğitim alması. PISA ile TEOG’un ölçtüğü beceri ve yeterlilikler çok farklı. Öğretmenlere destek çok önemli. Atama ve rotasyon gibi uygulamalar onları oldukça etkiledi.”
Prof. Dr. Emin Karip (TEDMEM Direktörü, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Eski Başkanı): “İki husus öne çıkıyor. Üst dilimde yani 5’inci seviye ve üzerindeki öğrenci oranının düşmesi ciddi sorun. İkincisi, asgari yeterlik düzeyi kabul edilen 2’nci düzeyin altındaki öğrenci oranının artması. Öğrenme eko-sisteminde derin bir bozulmaya işaret eden bir performans düşüşü var.”