T24 - Son günlerde çakmak gazını koklayan 5 çocuğun art arda ölmesinin ardından 14 yaşındaki Büşra'nın da aynı şekilde can verdiği iddia edildi. Uzmanlar aileleri uyardı: Çocuklarınızı izleyin...
Bursa’nın Yıldırım İlçesi’nde oturan İslam Uyar Lisesi 10’uncu sınıf öğrencisi Büşra Peksert (14), önceki akşam mahallesindeki kız arkadaşına ders çalışmaya gitti. Gece 23.00 sıralarında babası tarafından alınarak evine giden Büşra dün sabah yatağında cansız bulundu. Ailenin ihbarı üzerine gelen polis, Büşra’nın gittiği arkadaşının evinde de inceleme yaptı. Evde bulunan içersindeki gaz olmayan çakmak, gazın içerisinde boşaltıldığı sanılan poşet ve bilgisayarlara polis el koydu. Genç kızın çakmak gazı soluması nedeniyle ölmüş olabileceği ihtimalini değerlendiren polis, Peksert’in üç kız arkadaşını da Çocuk Şubesi’ne götürerek bilgilerine başvurdu. Büşra’nın cesedi ise otopsi için Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırdı.
“İddialar asılsız”
Vatan gazetesinin ulaştığı Büşra’nın babası Mümin Peksert kızının ölümüyle ilgili konuştu. Kızının çakmak gazı çektiği için öldüğü iddiasının asılsız olduğunu söyleyen baba Mümin Peksert, “Kızımın kalp krizi geçirdiği için yaşamını yitirdiğini düşünüyoruz. Daha önce bir hastalığı yoktu. Basına yansıdığı ve arkadaşlarının iddia ettiği gibi Büşra’nın çakmak gazı çekerek hayatını kaybettiğine inanmıyoruz” diye konuştu.
Büşra’nın ölümü, aynı şekilde sonuçlanan benzer olayları akıllara getirdi. Son dönemde 5 çocuk çakmak gazı çekerek öldü.
18’den küçüklere yasaklandı
Son günlerde çakmak gazını oyun amaçlı soluyup yaşamını yitiren çocuk ölümlerinin artması üzerine harekete geçen Sağlık Bakanlığı, çakmak gazının üretiminden satışına kadar kontrol altına alınması için çalışma başlattı. Buna göre bu madde 18 yaşından küçüklere satılamayacak. Yeni düzenlemeye göre çakmak gazı tüplerinin üzerine de “18 yaşından küçüklere satılması sakıncalıdır” yazılacak.
Uzman görüşü: Ani ölümlere neden olabilir
İç Hastalıkları Uzmanı Mustafa Nafiz Karagözoğlu şöyle konuştu: “Çakmak gazı gibi uçucu maddeler hafif sarhoşluk hali, görme bozukluğu, boşlukta olma hissi, düşünmeden hareket etme, hayal görme gibi şeylere neden olur. Fiziksel olarak yürüme bozukluğu, bulantı, kusma, baş dönmesi gibi etkiler gösterir. Kullanıcılar üzüntülü, uykulu ve fiziksel olarak hasta gibi davranır. Ağız içine sıkılmak suretiyle solunan bütan gazı diğer gazlardan üç kat daha fazla ölüme neden olur. Hastada ani kalp çarpıntısına, santral sinir sistemi bozukluğuna, solup alıp verme zorluklarına neden olur. Bunlar da ani ölümlere neden olabilir. Ölümlerin yüzde 50’den fazlası direkt kalp bozukluğundan ve akciğerlerdeki kanamadan hayatını kaybeder bu da ani koklama ölüm sendromu olarak literatürde yer alır. Çocuğun nefesinde kimyasal koku alınması, özellikle ışıktan korkma, burun akıntısı, kızarmış göz, sersemlik hali, el tırnaklarında lekeler, dengesiz yürüme, uyku bozukluğu, sürekli kaygı durumu, saldırganlık gibi belirtilere dikkat etmek gerekir” dedi.
Aileler çok dikkatli olmalı
Psikiyatrist Doç. Dr. Armağan Samancı ise özellikle aileleri uyarıyor. Tiner gibi bazı uçucu maddelere 18 yaş altına satışının yasaklanmasının ardından gençlerin başka uçucu maddelere yöneldiğine dikkat çeken Dr. Samancı, “Bunlar da tinerle aynı etkiyi yapıyorlar ama hem alımı kolay hem de ucuz. Bu nedenle gençler arasında kullanımı yaygınlaşıyor” dedi. Samancı, “Çakmak gazı ya da diğer uçucular solunum yoluyla alındığında akciğerlere ve beyne gidiyor. Beyin hücrelerine harabiyet veriyor. Dikkat eksikliği, öğrenme problemleri sorunlara neden oluyor. Çok alınırsa bu sefer koma durumuna ve ölüme neden olabiliyor. İlk kez kullanan gençler de bu duruma çok rastlanıyor” diye konuştu. Bu gazın da kendise has bir kokusu olduğuna dikkat çeken Samancı, “Aileler bu noktada çok dikkatli olmalı. Özellikle gençler eve geldikten sonra üzerine çok parfüm sıkıyorsa ya da üzerinde farklı bir koku oluyorsa, ders başarısında düşüş, davranış problemleri, aileden uzaklaşma gibi durumlarda dikkat etmek gerekir. Aileler çocuklarının arkadaş çevresini de takip etmeli çünkü bu tür bağımlılıklar arkadaş çevrelerinden ediniliyor” dedi. Çakmak gazının şu anda piyasada serbestçe satılmasını eleştiren Dr. Samancı, bu gazın satışına da bir sınır getirilmesi gerektiğini söyledi.