Türkiye'de sigara kullanımı konusunda güncel verileri paylaşan İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Öğr. Gör. Özlem Demir, sigara içenlerin sayısının 30 milyondan 20 milyon seviyelerine kadar düştüğünü belirtti. Aşı sonrası antikor oluşumuna karşı ilk engelin sigara olduğu uyarısında bulunan Öğr. Gör. Özlem Demir, "Aşının yeterli fayda sağlaması, hastalığın tekrarlamaması ve bulaşan hastalığın en zararsız şekilde atlatılması için sigara bırakmanın tam zamanı diyebiliriz" dedi.
İçerdiği zehirli kimyasallarla sigara, başta akciğer, kalp ve solunum sistemi sorunları olmak üzere insan sağlığını tehdit eden ölümcül hastalıklara yol açıyor. Bu hastalıklardan dolayı dünyada her yıl 8 milyon, Türkiye’de ise 100 bin insan hayatını kaybediyor. Yaşanan kayıpların, sigaranın virüsün vücuda yerleşmesindeki hızlandırıcı etkisiyle Kovid-19 salgını sürecinde daha çok arttığı da görülüyor. Fakat öte yandan pandemi döneminde yaşanan olumlu bir gelişme olarak, koronavirüs salgını nedeniyle sigarayı bırakanların sayısında da büyük bir artış gözleniyor.
Türkiye’de sigara kullanımı konusunda güncel verileri paylaşan Altınbaş Üniversitesi İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Öğr. Gör. Özlem Demir, bu alanda çıkarılan yasalar, sivil toplum örgütlerinin çalışmaları ve eğitimler sonucunda sigara içenlerin sayısının 30 milyondan 20 milyon seviyelerine kadar düştüğünü belirtti.
Yeşilay'ın "Sigara Kullanım Alışkanlıkları ve Bırakma Eğilimi Araştırması"nda Kovid-19 salgınının sigarayı bırakma motivasyonunu artırdığını ve son 6 ayda her 10 kişiden 1'inin salgın nedeniyle sigarayı bıraktığının görüldüğünü belirten Demir, “Bu araştırmada ayrıca, sigara kullanımını azaltan bireylerin çoğunluğunun salgın dönemini sigarayı bırakmak için doğru zaman olarak düşündüğünü ve sigarayı bırakmak isteyenlerin oranının da yüzde 37'den, yüzde 58'lere kadar çıktığını görüyoruz” dedi.
Kovid-19 salgınında sigaranın hem hastalığa yakalanma hem de hastalığı daha şiddetli geçirme riskini arttırdığını ifade eden Demir, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Sigara içen bireyler, virüsün damlacık yoluyla bulaşması ve hijyen alışkanlıklarını sigara kullanımı sırasında tam yerine getirememelerinden dolayı ciddi Kovid-19 enfeksiyonu riski altındadır. Sigara dumanı, öksürme veya hapşırmayı tetikleyerek virüslerin havada ve yüzeyde yayılmasına neden oluyor. Bulaş sonrası hastalığın bu bireylerde daha hızlı ilerlediğini, hastanın bakıma ve ek tedavilere daha fazla ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Yoğun bakım ve hastanede yatma süresinin sigara içen bireylerde daha fazla olması da bilimsel olarak şaşırtıcı değil.”
Sigara kullanan bireylerde farklı birçok hastalığın aşılaması sonrası zayıf bağışıklık yanıtı gözlendiği ve bu nedenle Kovid-19 aşısının da etkisinin azalacağının bilindiğine dikkat çeken Öğr. Gör. Özlem Demir, “Aşının antikor oluşturmadığı vakalar incelendiğinde birinci nedenin sigara kullanımı olduğunu görmekteyiz. Aşının yeterli fayda sağlaması, hastalığın tekrarlamaması ve bulaşan hastalığın en zararsız şekilde atlatılması için sigara bırakmanın tam zamanı diyebiliriz. İçilen her bir sigaranın insan yaşamından 12 dakika eksilttiğini düşünürsek sigarayla mücadele bireysel değil toplumsal olmalıdır" ifadelerini kullandı.
Türkiye’de sigarayı ilk deneme yaş ortalamasının 18 olduğuna dikkat çekerek özellikle çocuklar ve gençlere sigaranın zararlarının düzenli eğitimlerle verilmesi ve sigaraya kolay ulaşılırlığın engellenmesi gerektiğini vurgulayan Öğr. Gör. Özlem Demir, Türkiye'de sigara bırakma hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından sürdürüldüğünü, Sigarasız Yaşam Poliklinikleriyle hem Bakanlık hem de üniversiteler, uzman kuruluşlar ve özel sağlık kurumlarının hizmet verdiğini hatırlattı. Demir, pandemi sürecinin sigarayı bırakmak için en uygun zamanlarından biri olduğunu belirterek sigara kullananları sunulan bu hizmetlerden yararlanmaya çağırdı.