Bilim insanları, bunama gibi beyindeki nöronların bozulmasıyla ortaya çıkan hastalıkları durdurabilecek bir ilaç bulduklarını umut ediyor.
2013 yılında İngiltere'deki Tıp Araştırma Konseyi ilk defa hayvanlarda beyin hücrelerinin ölmesini engelleyen bir ilaç bulmuş, haber ilgi uyandırmıştı.
Ancak bu ilaç organların hasara uğramasına yol açtığı için insanlarda kullanılamıyordu.
BBC'nin sağlık ve bilim muhabiri James Gallagher'in haberine göre, şimdiyse beyinde aynı koruma mekanizmasına sahip ve insanlarda kullanılabileceği düşünülen iki ilaç geliştirildi.
İngiltere'deki Leicester Üniversitesi Tıp Araştırma Konseyi Toksikoloji bölümünden Profesör Giovanna Mallucci, bu durumun heyecan yarattığını söylüyor.
Bunama görülen hastalarda klinik deneylere başlanması ve ilacın işe yarayıp yaramadığının 2-3 yıl içinde tespit edilmesi hedefleniyor.
Beyin hücreleri, doğal savunma mekanizması gereğince gelen bir virüsün yayılmasını önlemek için protein üretimini durduruyor.
Ancak nöronların bozulmasına yol açan nörodejeneratif hastalıklarda bu protein üretimi olmaması gerektiği halde o kadar uzun bir süre boyunca duruyor ki hücreler ölmeye başlıyor.
Beyin hücrelerinin ölmesiyle hareket, hafıza gibi işlevler yerine getirilemiyor ya da hastalığa göre ölüme yol açabiliyor.
Nörodejeneratif hastalıklar arasında ise alzheimer, parkinson, multiple skleroz ve huntington yer alıyor.
Farelerde kullanılan bir ilaçla ilk defa nörodejeneratif bir hastalığın yayılması engellenmiş ancak bu ilacın insanlarda pankreası zehirlediği ortaya çıkmıştı.
2013 yılından beri neredeyse 1000'den fazla ilacın bu hastalıkların yayılmasını önlemede işe yarayıp yaramadığı test edildi.
Depresyon tedavisinde kullanılan trazodone ve kanser hastalıklarında test edilen DBM'in bu işlevi yerine getirebileceği görüldü, ancak uzmanlar bu ilaçların test aşamasından geçmesi gerektiği uyarısında bulunuyor.
Prof. Mallucci, bu ilaçların hastalıkları tamamen tedavi etme gibi bir görevi olmayacağını, ancak bu hastalıklar ile daha iyi yaşanmasının sağlanabileceği görüşünde.
Çok sayıda araştırmacı ve doktor, test sonuçlarının heyecan verici olduğunu vurguluyor; eğer deneylerin gerçekleştirilmesiyle verimli sonuçlar alınırsa büyük bir aşama olacağı kaydediliyor.