'Üzmez'i görünce kanal değiştiriyorum'

B.Ç'ye ruhsal durumu iyi raporu veren Adli Tıp Kurulu üyesi Seyfettin Uludağ, "Hüzeyin Üzmez'i görünce kanal değiştiriyorum" dedi.B.Ç'ye ruhsal durumu iyi raporu veren Adli Tıp Kurulu üyesi Seyfettin Uludağ, Söz Sende özel yayınında Balçiçek Pamir'in sorularını yanıtladı ve Hüseyin Üzmez'e tahliye yolunu açan raporu değerlendirdi. B.P : Kamuoyunu günlerdir meşgul eden bu rapor, hepimizi birazcık isyan ettiren bu rapor, altında sizin de imzanız var. Öncelikle şunu soracağım, rahatsızlık duyuyor musunuz bu rapora imza attığınız için? S.U : Böylesi çirkin bir olayla adımın anılmasından duyduğum rahatsızlığı dile getirmek için bana bu fırsatı verdiğiniz için, çok mutluyum. B.P : Biz herkese söz sende diyoruz. S.U : Ben, kamuoyu vicdanının ne kadar rahatsız olduğunu biliyorum. Ailemin ne kadar sıkıntı duyduğunu biliyorum, hep beraber. Yapılan olay çok çirkin olduğu için, karşı tarafın taciz olayı ile anıldığı için, bizim ismimiz de taciz olayı ile anıldığı için çok üzüldük. Konu ruh ve beden sağlığı, benim de ruh sağlığım bozulma noktasına geldi gerçekten. B.P : Kıza gerçi bozuk değildir diye rapor verdiniz ama sizinki bozuk anladığım kadarıyla. S.U : Bir kere şu düşüncemi vurgulamak istiyorum; ben kadın hastalıkları ve doğum profesörüyüm. Kadın haklarına önem veren bir tarafım vardır, öyle olmalı, beni bir anne doğurdu. Benim bir karım var. Benim bir kızım var. Benim kardeşim var, çocuklarım var. Ülkemizin çocukları, kızları, kadınları var. Biz nasıl tacizden yana olabiliriz? Şunu vurgulamak istiyorum, bu tacizi yapanların en yüksek ceza ile cezalandırılmasını ben de istiyorum. Türk Ceza Kanunu'nda yapılan son değişiklikle konuldu, beden ve ruh bozulduğu takdirde cezanın artırılması müeyyidesi. Ben bunu çok doğru buluyorum ama bu yasa konulurken tanımında bazı eksiklikler olduğunu düşünüyorum. Vakit gazetesi bile savunamadıB.P : Bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyorum. Sanki cinsel istismara veya tacize uğrayanların hiç etkilenmeme şıkkı varmış gibi, olabilir mi? S.U : Olamaz. Ama yasa koyucu tanımlamayı net olarak yapmadığı için B.P : Bu rapor hakikaten 3 günde mi hazırlandı? S.U : Kesinlikle hayır. Olay gerçekleştikten hemen sonra Bursa'da muayenesi yapılıyor. Altı ay geçtikten sonra kalıcı bir sıkıntı varsa ruh sağlığı etkilenmiştir diyoruz. Nitekim bu kızımıza da olaydan yaklaşık 6 ay sonra bir muayene yapılmış. Bizim kurumumuza geliş tarihi 19 Eylül, raporun kurumumuzdan çıkış tarihi de 23 ya da 25 Eylül. B.P : Bu iş nasıl yürür? Hepiniz görür müsünüz bu kız çocuğunu? Yoksa konuşur musunuz, yoksa önünüze gelen raporlara göre mi rapor düzenlersiniz? S.U : Bir kere verilen raporda taciz olmamıştır diye bir şey yok. Zaten mahkeme tacizin olduğunu kabul etmiş ve bize göndermiş. Sorulan soru şudur; bu taciz eyleminden dolayı bu kızımızın ruh sağlığı ve beden sağlığı bozulmuş mudur? Bunun ötesinde başka hiçbir talepte bulunulmamıştır. Sadece mahkemenin sorduğu soruya cevap vermişizdir. Bu da 6. Kurul'un yetkisindedir, mahkemenin sorusuna cevap vermek. B.P : Bunun cevabına göre tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi. S.U : Hayır, öyle olmadı. 6.Kurul'da bir başkanı vardır, psikiyatri uzmanı. Adli tıp uzmanı, çocuk cerrahi uzmanı vardır, profesör arkadaşımız. Üroloji uzmanı vardır, profesör. Bir doçent arkadışımız vardır. Ben kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyım. Bu bölümde başka uzmanlar, asistanlar birlikte çalışmakta. Dolayısıyla böyle bir vaka geldiğinde herkes kendi dalındaki bulguları toplar. Bu bilgiler toplanır, heyet toplandığında gerekirse muayene yapılır. Kişi sıkılgansa onu rahatlatacak ortamlar düzenlenir. B.P : O kadar canımız sıkıldı ki... S.U : Hepimizin, yaşanan olay çok çirkin bir olay. Kişinin tavırları çok olumsuz yaklaşımı var, hem olay öncesi hem olay sonrası. Hepimizi derinden yaraladı. B.P : Siz mesela televizyonda gördüğünüz zaman seyrediyor musunuz? S.U : Kapatıyorum. Görmeye dayanamıyorum. Fakat kurul kararı verilirken biz bunun tarafının kim olduğuna bakamıyoruz. (Habertürk)