Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, “iyi istihbarat toplayan hükümetlerin darbeleri önleyebileceği” konusundaki görüşleri değerlendirirken, örnek olarak son Osmanlı Padişahı Vahdettin ile Atatürk’ün ilişkisini gösterdi. Eygi, Vahdettin’in “iyi istihbarat toplamadığı ve yanlış ata oynadığı” için saltanatı kaybettiğini savunurken, “9. Ordu Müfettişi” olarak Samsun’a gönderilen Mustafa Kemal’i kastederek, “Kızını Paşa’ya vermeliydi. Mademki vermedi, onu o vazife için seçmemeliydi” ifadesini kullandı. Eygi’nin Milli Gazete’de yayımlanan (9 Mayıs 2009) yazısında konuya ilişkin bölüm aynen şöyle: Merhum Adnan Menderes 27 Mayıs darbesini önleyebilir miydi?.. Önleyebilirdi ama gaflet etti, istihbarata önem vermedi, kendine çok güvendi. Halk beni tutuyor, partimi tutuyor, bize bir şey yapamazlar dedi ve ansızın tepetaklak oldu. Merhum Turgut Özal, Menderes'ten daha ihtiyatlı, daha kulağı delik, daha tedbirli idi. Başına darbe felaketi gelmedi ama zehre kurban oldu. Malaparte "Darbe-i Hükümet tekniği" adlı kitabında şu tezi savunur: İyi hazırlanan, iyi uygulanan her darbe başarılı olur... Bir hükümet iyi tedbir alır, iyi bir istihbarata sahip olursa her darbeyi akamete uğratır. Politikacıların çoğunluğu geleceği göremez ve sezemez. İktidar sarhoşluğu başlarını döndürmüştür. Kendilerine çok güvenirler, kendilerini destekleyen halka çok güvenirler. Gerekli istihbaratı yapmazlar, gerekli tedbirleri almazlar. Sultan Vahidüddin sıradan bir politikacı değildi ama padişahtı. Onun da, ağabeyi Sultan Abdülhamid gibi ince bir siyaset takip etmesi gerekirdi. Lakin gerekli istihbaratı yapmadığı, yanlış atlara oynadığı için saltanatını kaybetti. Kızını Paşa'ya vermeliydi. Madem ki vermedi, onu o vazife için seçmemeliydi. Politika dünyanın en acımasız mesleğidir. Hele Türkiye'de... Sultan Abdülhamid, o dâhiyâne siyaseti ile 33 yıl iktidarda kaldı. Nihayet o da düştü. İsteseydi Hareket Ordusu'nu darmadağın edebilirdi ama keşif ve keramet sahibi olduğu için bu yola girmedi. Müslümanlar 1908'den bu yana akıllı, firasetli, başarılı ince bir siyaset yapamadı. 1924'te Hilafet'in kaldırılması teklifi Büyük Millet Meclisi'nde üç sarıklı hoca tarafından verilmiştir. Nice hoca sarık ve cüppelerini atmış, sakallarını kazımış ve Kemalist olmuştur. Müslümanları yıkan, futbol kulübü tutar gibi siyaset yapmalarıdır. Siyaset büyük kültür isteyen bir iştir. Kaliteli siyaset vardır... Yüksek siyaset vardır... Kalitesiz, berbat, rezil siyaset vardır. Türkiye Müslümanları kaliteli, yüksek, ince siyaset yapmazlarsa kurtulamazlar. Su uyur, düşman uyumaz... Siyasette vefa yoktur... Siyaset çok acımasızdır... İstihbaratsız ve tedbirsiz siyaset olmaz... Makyaveli okumadan siyaset yapılmaz... Kelile ve Dimne adında eski bir kitap var. Büyükler için yazılmış hayvan hikayeleri; siyasetçiler onu okusunlar. La Fontaine masalları da öyle. Çocuk masalları değil, büyükler içindir o masallar. Adem-i itimad siyasetin ana maddesidir. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe. Siyaset ateşten gömlek. Bu gömleği giyene şaşılır. Maaşına, avantasına rantına tama' ederek milletvekili olan kişilerden millete fayda gelmez, bol bol zarar gelir.