Vajina polemiği mahkemeye taşınıyor

Vajina polemiği mahkemeye taşınıyor

 

Hülya Karabağlı / ANKARA 

 
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesinde, kurumla ilgili eleştirilerine yanıt beklerken,  kürtaj düzenlemesi sonrasında yaptığı açıklamaları hatırlatarak, “Evli bir bayan milletvekili, çocuğu olan milletvekili organını nasıl böyle açıkça konuşabilir, nasıl bundan yüzü kızarmaz” diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’i mahkemeye veriyor.  Nazlıaka, kişilik haklarına saldırı gerekçesiyle Arınç hakkında dava açacak.  
 

‘Arınç cinsiyetçi bir konuşma yaptı’

 
Nazlıaka, T24’e, “ kürtajla ilgili sözlerimin arkasındayım. Bugün de olsa yine söylerim” dedi.TBMM Genel Kurulu’nda Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesi üzerinde söz aldığına dikkat çeken Nazlıaka,   Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın 2000 yılında Fazilet Partisi milletvekili iken Vakıfbank ile ilgili yaptığı açıklamaların bugünkü ile olan tutarsızlığını kanıtlamak üzere tutanakları gösterirken Arınç’a bakarak konuşması üzerine Bakan’ın kendisine bakmadan konuşmasını istediğini söyledi.Arınç’ın  yeniden söz  aldığını ve “ Ben mahcup bir insanım. Zarif bir hanımefendinin ikide bir dönüp bana bakmasından, doğrusu, sıkılabilirim” dediğini anlatan Nazlıaka, tekrar söz alarak, “ Sayın Başbakan Yardımcısı son derece cinsiyetçi bir konuşma yapmıştır” dediğini vurguladı. 
 

‘Arınç’ın mahcubiyeti  cinsiyetimden değil konuşmamdan olmalıydı’ 

 
Nazlıaka’nın  değerlendirmeleri şöyle: Arınç sözlerine ‘Kadın milletvekili’ diye başlamıştır beni tarif ederken. Acaba bu sözleri bir erkek milletvekili söyleseydi aynı şekilde ifade edecek miydi? Sayın Arınç tutanakları gösterirken kendisine bakmamdan mahcup oluyorsa, o mahcubiyetinin benim cinsiyetimden değil konuşmamdan ötürü olmasını dilerdim. Kendisini kınıyorum, bunca yıllık devlet adamlığına da bu yorumu hiç yakıştıramadığımı ifade etmek istiyorum. 
 

 ‘Biz buraya dişiliğimizle değil kişiliğimizle geldik’ 

 
Kendisine toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili olarak bir kitap hediye edeceğim. Umarım bu kitabı okur. Bizler kadın milletvekilleri olarak “zarif, alımlı, şık” gibi sıfatlarla anılmak istemiyoruz. Biz buraya dişiliğimizle değil kişiliğimizle geldik.  Bir kadın ve erkek diyaloğunu cezbeden, cezbedilen kategorisine indirgedi . Bakan’ın mahcup olması gereken bir şey varsa, o da bir kadın ile bir erkek arasındaki diyalogu  cezbeden ve cezbedilen kategorisine indirgemesidir. Böyle karanlık bir zihniyetle baş etmek zorunda kaldığımız için ülkemin kadınları adına üzgünüm. Ancak partimin ve kadın örgütlerinin verdiği destek bana güç verdi.