"'Vajinam yok!' dedim 'Ne önemi var, ben seni koşulsuz seviyorum!' dedi"

"'Vajinam yok!' dedim 'Ne önemi var, ben seni koşulsuz seviyorum!' dedi"

Yaşadığı 'Mayer Rokitansky Küster Hauser' sendromu nedeniyle doğuştan vajinası ve rahmi olmayan Selma K, durumunu eşine anlattığında, eşinin kendisine "Ben seni koşulsuz seviyorum!" dediğini söyledi. Selma K, "Sadece fiziğine değil, karakterine ve kişiliğine de aşık oldum. Böyle bir eşim olduğu için sürekli şükrediyorum. Ben ona 'Vajinam, rahmim yok!' dedim, o bana, 'Ne önemi var? Ben seninle evlenmek istiyorum!' dedi. İnanır mısınız ben bile bu tepkisine şaşırdım" diye konuştu.

Selma K., tedavi süreciyle ilgili olarak da, "Ameliyat sonrasındaki tedavi süreci devam ediyor. Yaklaşık iki ay oldu. Ama eşimle ilişkiye girebiliyoruz. Ancak tam iyileşme 6 ayı buluyormuş. Çalışan yumurtalıklara sahip olmama rağmen, rahmim olmadığı için doğal yollardan çocuk sahibi olamıyoruz. Taşıyıcı annelik yoluna gitmek istiyoruz" ifadesini kullandı.

Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuşan Selma K.'nın açıklamaları şöyle: 

Ameliyat sonrasındaki tedavi süreci devam ediyor. Yaklaşık iki ay oldu. Ama eşimle ilişkiye girebiliyoruz. Ancak tam iyileşme 6 ayı buluyormuş... 

- Peki normal yollardan çocuk sahibi olabilmeniz mümkün mü?

Hayır. Çalışan yumurtalıklara sahip olmama rağmen, rahmim olmadığı için doğal yollardan çocuk sahibi olamıyoruz. Taşıyıcı annelik yoluna gitmek istiyoruz.

- Türkiye’de serbest mi?

Hayır suç. Yani doğuştan suçlusunuz yani! Benim durumumda, kendi genetiğimden çocuk sahibi olmak sadece taşıyıcı annelikle mümkünken, bunu Türkiye’de yapamıyorsunuz. Yurtdışında yasal olan ülkelere yönelmek zorunda kalıyorsunuz. Ve maalesef hem çok zor hem de pahalı. Üstelik bu süreci gizli kapaklı yaşamak zorundasınız... - Yakınlarınız bu ameliyatı olduğunuzu, size bir vajina yapıldığını biliyor mu?

Yalnızca birinci dereceden yakınlarım. Sanki bir suç işlemişim gibi saklamak zorundayım. Umarım bir gün ülkemde de bu konuda özgür olabilirim.  

- Siz bu röportajı, sizin durumunuzda olanlara “Yalnız değilsiniz!” demek için mi veriyorsunuz?

Kesinlikle evet! Benzer sorunları yaşayan çiftler olduğundan eminim. Vajina oluşturma ameliyatı daha değişik şekillerde Türkiye’nin birçok merkezinde yapılıyor olmasına rağmen Prof. Fatih Şendağ’ın yöntemini tercih ettim çünkü en doğala yakın olanı onunki. Zorlu bir süreçti ama her şey değdi. İnşallah bir gün bu sendroma sahip bireylerin oluşturduğu bir derneğin çatısı altında konuşabilir, haklarımızı arayabiliriz. - Eşiniz, Türkiye gibi erkek egemen bir yerde bu sorunu mesele haline getirmedi. Sizinle mutlu mesut bir hayat kurdu. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?

Bazen eşimin benim için yaratıldığını düşünüyorum. Yaptığı fedakârlığın haddi hesabı yok. Benim durumumda olan kişilere Allah anlayışlı eşler nasip etsin.  - Ona olan sevginizi nasıl tanımlarsınız?

Ben on âşık oldum. Sadece fiziğine değil, karakterine ve kişiliğini de âşık oldum. Böyle bir eşim olduğu için sürekli şükrediyorum. Ben ona “Vajinam, rahmim yok!” dedim, o bana, “Ne önemi var? Ben seninle evlenmek istiyorum!” dedi. İnanır mısınız ben bile bu tepkisine şaşırdım, durumu anlamadı galiba diye düşündüm. “Emin misin?” dedim. Güldü. “Eminim... Ben seni koşulsuz seviyorum” dedi...

"Çoğu erkek yürür giderdi"

- Sevdiğiniz kadının böyle bir sorunu olduğunu öğrenince ne hissettiniz?

Üzüldüm... Şaşırdım... Ama “Aşarız, hallederiz, önemli olan birbirimize duyduğumuz sevgi!” diye düşündüm. Bir de anlattığı anda “Ya bana değil de başka birine söyleseydi ne olurdu?” diye düşündüm. Çünkü çoğu erkek yürür giderdi... - Peki siz tereddüt etmediniz mi?

Aslında hayır. Aradığım kadını ve aşkı bulmuştum...  - O kadar çok seviyordunuz ki gözünüz hiçbir şeyi görmedi öyle mi? Vajinasının ve rahminin olmamasını bile...

Bir bakıma evet. Onu hep korumak da istedim. Mesela kendi aileme söylemeli miyim, tepkileri nasıl olur diye düşündüm. Eşim de sevgimi karşılıksız bırakmadığı için bütün zorlukların üstesinden şimdiye kadar gelebildik. - Ameliyat olması için onu teşvik ettiniz mi?

Teşvik etmekten ziyade, bir zorunluluk olduğunu ikimiz de biliyorduk. Sadece uygun zamanın ve yeterli maddi imkânların oluşmasını bekledik. - Bir hekim olmasaydınız bu kadar anlayışlı olabilir miydiniz?

Tamam daha bilinçli oluyorsun hekim olunca ama... Söz konusu aşksa hekim olmuşsun, olmamışsın kaç yazar. Ferhat, Şirin için dağları delmiş, Mecnun, Leyla için çölleri aşmışken benim, eşim için anlayışlı olmam solda sıfır kalıyor...

Hürriyet'te yayımlanan söyleşinin tamamı için tıklayın