Konya Valiliği’nin, Taşkent İlçesi'ne bağlı Balcılar beldesindeki Boğaziçi Özel Öğretim Yurdu’nda 18 kişinin öldüğü patlamayı araştırmak için kurduğu komisyon, yurt binasının “kaçak Kuran kursu” olarak kullanıldığını saptayamadı. Oysa binanın enkazından sağ çıkan kız öğrenciler ile aileleri, Kuran kursu olarak kullanılan yurtta dini eğitim verildiğini bütün açıklığıyla anlatmışlardı. Balcılar Kasabası Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’ne ait Boğaziçi Özel Öğrenci Yurdu’nda 1 Ağustos günü saat 04.15’te meydana gelen patlamanın ardından üç katlı yurt binası yıkıldı. Faciada, bir kurs öğretmeni ile 17 öğrenci hayatını kaybederken, 29 öğrenci de yaralandı. Süleymancılara bağlı Facianın ardından patlamayı araştırmak için Konya Valiliği tarafından oluşturulan komisyon, 25 kişinin ifadesine başvurdu. Bazı ailelerin, komisyona ifade verirken, “Çocuklarımız temizlik için orada bulunuyorlardı” dedikleri belirtildi. Komisyonun raporunda da, “Çöken yurt binasında Kuran kursu verildiğine dair herhangi bir bilgi ve belge tespit edilememiştir. Binada herhangi bir kurs için izin alınmadığı, İngilizce kursu açma dilekçesinin ise patlamadan sonra verildiği anlaşılmıştır” denildi. Oysa, bazı yetkililer ile çöken binadan sağ kurtulan kız öğrenciler ile aileleri, kaza sonrasında “yurdun Kuran kursu olarak kullanıldığını” açıkça söylemişlerdi. İlçe Müftüsü Ahmet Ak, çöken yurdun yukarısındaki bölgede Diyanet’e ait bir kurs olduğunu belirterek, “Yurdun, Süleymancılara bağlı faaliyet gösterdiğini duydum” demişti. Balcılar Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’nin İkinci Başkanı Mehmet Göktaş da, “Kış aylarında Balcılar’daki liselerde eğitim alan kızlarımız kışın bu yurtta kalacaktı. Yaz aylarında da İngilizce kursu vermeyi düşünüyorduk. Yaz kursları okullar açılıncaya kadar sürecekti. Kuran kursunda çocuklar kendi aralarında çalışıyorlardı. Biz İngilizce kursu açmak için müracaat ettik” diye konuşmuştu. MEB MÜFETTİŞLERİ: İlçe Milli Eğitim Müdürü suçlu Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfettişleri, Konya Taşkent’te 18 kişinin öldüğü yurt binası ile ilgili olarak Taşkent İlçe Milli Eğitim Müdürü Hasan Hüseyin Erkin ile daha önce bu görevi vekaleten yürüten Bozkır İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Erdoğan Dinç ve halen Taşkent İlçe Milli Eğitim Şube Müdür Vekili olan Saliha Tüfekçi’nin idari ve disiplin yönünden cezalandırılması istendi. Raporda üç görevlinin “Taşkent İlçesi Balcılar kasabasında ruhsatsız faaliyet gösteren erkek öğrenci yurdu ile ilgili gerekli önlemleri almadıkları” gerekçesiyle “aylıktan kesme” ile cezalandırılması da teklif edildi. Raporda, bu görevlilerin “sübuta eren fiilin yanında kamu yararı ve hizmetin gerekleri açısından yöneticilik görevinin üzerinden alınarak il içinde başka bir görev atanmaları” da önerildi. Çocuklar ve aileler ‘Kuran kursu’ demişti Facia sonrasında binadan sağ çıkan bazı kız öğrenciler ile aileleri, yurtta Kuran eğitimi verildiğini Milliyet’e şöyle açıklamışlardı: Patlamadan vefat eden Zehra Güllü’nün babası Ömer Güllü: Kızım orada Kuran eğitimi alıyordu. Camiye de gitseydi aynı şeyi öğrenirdi, oraya gitse de. Arkadaşları oradaydı, biz de oraya gönderdik. Ablasını birlikte kaldıkları yurttaki patlamada kaybeden Firdevs Bağcı: Okul bittikten sonra yatılı okula gittik. Orada Kuran okuyorduk. İki hafta geçmişti ama ben sıkıldım. Eve telefon açtım. Anneme, ‘Ben dönmek istiyorum” dedim. Annem de ‘Dön’ dedi. Ablamı ve ölen arkadaşlarımı düşündükçe çok üzülüyorum. Patlamada can veren Cennet Karaalp’in amcası Ahmet Karaalp: Yine o binayı yaptırıp, yine çocuklara Kuran okutacağız. Patlamada ölen Teslime Duran’ın babası Mehmet Duran: Diyanet’in kurs yeri açık değil ki çocukları oraya gönderelim. Enkazdan sağ kurtulan Rümeysa Akdede: Kardeşim de aynı Kuran kursunda okuyor ve yatılı olarak kalıyordu. Bir hafta daha kalıp sonra eve dönecekti. Patlamada enkaz altında kaldı. Enkazdan sağ kurtulan Aysun Erdoğan: Okulun kapanmasından kısa süre sonra kursa başlamıştık.