Van'da mahkeme, 61 göçmenin hayatını kaybettiği tekne kazasıyla ilgili gerekçeli kararında olayın öngörülebilir olduğu ve göçmenlerin onur kırıcı muameleye maruz bırakıldığı tespitini yaptı.Van'da 27 Haziran 2020 tarihinde göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu 1'i çocuk en az 61 göçmen hayatını kaybetmişti. Olayın ardından başlatılan soruşturmada, teknede 100'ün üzerinde yolcu bulunduğu ancak 61 kişinin cesedine ulaşılabildiği, teknenin yolcu taşıma ve denize elverişlilik belgelerinin olmadığı tespit edildi.Van 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, 26 Ekim'de karara bağlandı. Tekne kaptanlarından Medeni Akbaş, "olası kast ile öldürmek" suçundan 60 kez 16 yıl 8 ay, ölen 1 çocuk için 25 yıl, "göçmen kaçakçılığı" suçundan ise 8 yıl olmak üzere 1033 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, geminin batma ve göçmenlerin ölme ihtimalinin öngörülüp kabullenildiğine, bu nedenle olası kastla hareket edildiğine karar verdi.Tutuksuz yargılanan 10 sanık ise delil yetersizliğinden beraat etti. DW Türkçe'ye konuşan mağdur avukatı Jindar Uçar, "İddianame 'taksirle insan öldürme' suçundan açılmışsa da yargılama aşamasında dosya kapsamına giren bilirkişi raporu, tarafımızca mahkemeye sunulan benzer nitelikteki Yargıtay kararları göz önünde bulundurularak iddia makamı tarafından 'olası kastla öldürme' suçundan cezalandırma talep edildi. Mahkeme de bu mütalaaya uygun karar verdi" diyor.Bilirkişi raporunda, teknenin denize elverişlilik belgesinin olmadığı, yolcu kapasitesinin yüzde 50 üzerinde yolcu taşıdığı, tekne içerisinde acil durumlarda kullanılmak üzere can kurtarma ekipmanı ve donanımının olmadığı belirtilmişti."Soruşturma etkin yürütülmedi"Yargılama kapsamında, olay sırasında teknede bulunan ama şu ana kadar ulaşılamayan kaptan Servet Akbaş'ın dosyası ayrıldı.Gerekçeli kararda, tutuklu yargılanan diğer kaptan Medeni Akbaş'a verilen cezanın gerekçesi "Sanık Medeni Akbaş'ın yetersiz araç ve personel ile haddinden fazla yolcuyla harekete geçerek muhtemel tüm sonuçları öngörmesine rağmen öngördüğü sonucu kabullenerek, yani 'olursa olsun' diyerek fiili icra ettiği anlaşıldığından, sanık hakkında olası kastla öldürme suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmesi gerekmektedir" ifadeleriyle açıklandı.Mahkeme gerekçesinde ayrıca, "Suçta kullanılan geminin yolcu kapasitesi, bindirilen göçmen sayısı göz önünde bulundurulduğunda, göçmenlerin onur kırıcı muameleye maruz bırakılarak ve hayatları bakımından tehlike oluşturacak şekilde muameleye maruz bırakmak suretiyle suç işlendiği anlaşılmıştır" görüşü de yer aldı.Avukat Jindar Uçar, sanıkların cezalandırılmasına rağmen soruşturmanın eksik yürütüldüğü kanaatinde. "Karar her ne kadar beklediğimiz gibi olsa da birçok yönüyle eksik bir karar. Bu da soruşturma sürecinin etkin ve nitelikli bir şekilde yürütülmemesinden kaynaklanıyor" didu. Öte yandan yargılama boyunca taleplerinin yerine getirilmediğini de söyledi:"Böylesi bir organizasyonun sadece Medeni ve Servet Akbaş tarafından üstesinden gelinmesi hayatın olağan akışına uygun değil. Olayın faili olabilecek birçok kişi dosya kapsamında yargılanmadı ve yargı önünde hesap vermedi."