Varoşlarda yaşayanlar geleceklerinden umutsuz'

'Varoşlar' araştırmasına göre, varoşlarda yaşayan insanlar Türkiye'nin geleceği konusunda en karamsar olan kitleyi oluşturuyor. Bu insanlar gerek ülkenin gerek kendi hayatlarının geçmiş beş yılda kötüleştiğini' gelecek 'beş yılda da kötüleşmeye devam edeceğini' düşünüyor. Radikal gazetesi için Konda Araştırma Şirketi tarafından yapılan 'Metropollerin yoksulları ve yoksunları: Varoşlar' araştırması Türkiye'de 'varoşlar gerceği' ile ilgili dikkat çekici bulguları ortaya koydu. 'Varoşlar araştırmasından dikkat çekici satır başları şöyle:   En kötümser, en mutsuz Varoşlarda yaşayanlar ülkenin en kötümserleri ve en umutsuzları. Gerek ülkenin gerek kendi hayatlarının ‘geçmiş beş yılda kötüleştiğini’, gelecek ‘beş yılda da kötüleşmeye devam edeceğini’ düşünüyorlar. 35 Yaş altı gençleri gelecekten biraz daha umutlu. ‘Eğer tüm ülkemizdeki insanları sahip oldukları gelir ve refah bakımından ayırsaydık siz kendinizi nasıl konumlardınız’ şeklindeki soruda yüzde 95’i kendisini orta ve alt dilimlerde görürken, “genel hayat şartları bakımından kendinizi ne kadar mutlu hissediyorsunuz” sorusunda yüzde 54’ü kendini mutlu, % 11’i mutsuz görüyor. Bu bakımdan da ülke insanının genel kanaatkârlık duygusunu paylaşıyorlar. Yani kendini gelir bakımından konumladığı dilim, mutluluk açısından daha geri de ya da gelirine göre kendini daha mutlu hissediyor. Hemşerilik çözülüyor Bireysellik-kolektivistlik ekseninden bakıldığında, varoşlarda yaşayanların öncelik sıralamasında ilk ailesi, sonra ülkesi, sonra da kendisi geliyor. Sıralama Türkiye genel sıralaması ile paralel, ama oranlar üzerinden bakıldığında varoşlarda yaşayanlar daha bireyci görünmekteler ki, bu köyde yaşayanlar ortalamalarından da geri. ‘Kendi iyiliğim her şeyden önce gelir’ cümlesine % 19 kesinlikle doğru, % 43 doğru denmekte. Köylerde bu oran % 19 ve % 37. İlginç olan, hep olduğu söylenegelen hemşerilik bağının bu sıralamalarda en geride oluşu. Artık varoşlarda bile hemşerilik ilişkilerinin çözülmekte olduğu görülmekte. Varoşlardaki 45 yaş üstü gruptakilerde hâlâ hemşerilik önemli yer tutar iken 35 yaş altı gençlerde ülkenin iyiliği her şeyin önünde. Yine gençlerde kendi iyiliğini en önde tutma tavrı çok daha net gözlenmekte. Yeniliklere direnç Muhafazakârlık-yenilikçilik eksenindeki değerlere bakıldığında varoşlar yeniliklere karşı en dirençli grup olarak dikkat çekmekteler. Bu bakımdan köylerde yaşayanlardan daha fazla yeni fikirlere, ürünlere, teknolojilere kapalılar. Değişikliklere duygusal tepkileri çok yüksek, bilinçsel ve davranışsal tepkileri de oldukça olumsuz. ‘Türkiye’nin iyiliği için yapmamız gereken değişikliklerin sinir bozucu olacağı’ konusunda en sinirli olan varoşlar, ‘değişiklikleri desteklemek’ ve ‘değişikliklerin hayatına olumlu katkısı olacağını ummak’ konusunda da köylerden de daha yüksek oranda olumsuz kanaat sahibi. 35 Yaş altı varoş gençlerinin bu konuda çok daha güçlü biçimde değişikliklere olumsuz tutum aldıkları gözlenmekte. İçe özgür, dışa kapalı Varoşlarda yaşayanlara, yerellik küresellik değerleri üzerinden bakıldığında ülkedeki en dışarıya kapalı grup. ‘Ülke ekonomisinin dışarıya açılması’, ‘Türkiye’nin dünyadaki sorunlara aktif olarak müdahil olması’ gibi konularda en yüksek oranda olumsuz tepki verenler varoşlarda oturanlar. Kendi hayatları ve çocukları konusunda varoşlarda oturanlar ülke ortalamasına göre biraz daha özgürlükçü bir tutum gösteriyorlar. Damadın veya gelinin farklı etnik kökenden oluşu biraz daha kabul edilebilir iken, farklı mezhebi kabulleniş yine olumlu fakat biraz daha düşük oranda. En düşük kabullenme oranı hatta kabullenemem denilebilecek olan farklı dinden olmak. Gelinin başının açık veya kapalı olması ise daha kabul edilebilir görünüyor. Siyasete ilgi düşük Konu ülke hayatı olunca oldukça demokrasi konusunda tartışmasız olumlu bir tutum gösteriyorlar. Fakat yine de meselesinde ülkenin gerisinde bir kararlılıkları var. Varoşlar, ‘askerin yönetime el koyması’ ve ‘gerekirse partilerin kapatılmasına’ da en yüksek oranda destek veren grup olarak göze çarpıyorlar fakat yine de ‘askerin yönetime el koymasına’ ve ‘partilerin kapatılmasına’ karşı tutumları ‘ne doğru ne yanlış’ noktasında. Bu tavır daha sonra göreceğimiz gibi siyasetle en düşük düzeyde ilişkileri oluşunun da bir göstergesi. Ülke siyaseti ile en az ilgilenen ve siyasi tepki geliştiren insanlar varoş insanları. Varoşlardaki 45 yaş altı küme demokrasiyle yönetime, tüm ülke kategorilerine göre daha olumsuz bakıyor. Laikliğe bakış Varoşlar, Türkiye gibi laiklik konusunda kendilerince net ve devlet laik olmalı diyorlar. Fakat din dersinin herkese mecbur olması, ahlak eğitiminde dinin rolü konularında biraz daha din referanslı tutum alıyorlar. Varoşlarda bazı ülke sorunları hakkında fikirler Din değil gelenek Varoşlarda kadına dini referanslarla değil, daha çok geleneksel referanslarla bakıldığı, fakat oldukça da muhafazakâr bir tutum alındığı söylenebilir. Örneğin, ‘resmi nikâh talebinin’ en yüksek olduğu ama ‘kadının çalışmak için izin alması gerektiği’, ‘ailenin malı mülkü kadının üzerine olabilir’ fikrinde en olumsuz tutumun alındığı, ‘kadının eşinden fazla para kazanmasının sorun olacağının düşünüldüğü’ yer de varoşlar. Fakat ‘kürtajı ve tüp bebeği’ kabullenişleri de ülke ortalamasının gerisinde. ‘Nikâh’ kutsal Varoşlarda yaşayanların hemen hiç kabullenemedikleri bir kadının resmi veya dini nikâh olmadan bir erkekle beraber yaşaması. Bir kadın ile erkeğin beraberliği için en yüksek oranda gerekli gördükleri resmi nikâh, dini nikah bundan sonra geliyor. ‘İdama’ ülke ortalamasına göre daha az destek veriyorlar, ‘devletin etnik azınlıkların kültürlerini geliştirmeleri için destek olmasına’ ve yine ‘devletin farklı din ve mezheplerin dini inanış ve ibadetlerini diledikleri gibi yaşayabilmelerine destek vermesine’ hem ülke ortalamasından hem de kent ortalamalarından daha yüksek oranda destekliyorlar. ‘Türkiye’nin Avrupa Birliğine üye olmasını’ en az destekleyenler de varoşlarda yaşayanlar. Varoşlardakilere göre Türkî devletlerle kurulacak birlik, AB’den biraz daha fazla ilgi çekiyor. Önce lisan, sonra Kuran Değerleri ile ilgili önemli bir ipucu da “kızını veya oğlunu yaz tatilinde nereye göndermek ister” sorusunda ortaya çıkıyor. Kızları için yaz tatilinde daha çok yabancı dil kursu ve kuran kursu tercih ediyorlar ama kuran kursu talebi ülke ortalamasının oldukça altında. Aynı şekilde oğulları için de yabancı dil kursu ve spor okulu önemli. Yabancı dil kursu tercihi ülke ortalamasının oldukça üstünde, spor kursu tercihi de ülke ortalamasının biraz üstünde. Yabancı dil arzusu Önemli göstergelerde bir tanesi varoşlarda yaşayanlar köylerden sonra ülkenin en kaderci karakterini gösterenler fakat yabancı dil öğrenmenin önemi konusunda ise kentlerden daha olumlular. Hem oğulları hem kızları için tercihleri hayatta tutunmaya ve başarılı olmaya yönelik tercihler olarak ortaya çıkıyor. Kızları için ahlak talebi olarak yorumlanacak kuran kursu tercihi de dikkat çekiyor.