"Vatan Şaşmaz için yapılan yorumlara ağzım açık kaldı; yuh olsun!"

"Vatan Şaşmaz için yapılan yorumlara ağzım açık kaldı; yuh olsun!"

Hürriyet yazarı Ayşe Arman, sunucu Vatan Şaşmaz'ın öldürülmesinin ardından sosyal medyada yapılan yorumlara tepki göstererek "Ağzı olan konuşuyor, parmağı olan yazıyor. Yazıyor ve bir tuşla sosyal medyaya yolluyor. Kötülük, irin gibi oradan oraya bulaşıyor. Ağzım açık kaldı Vatan Şaşmaz için yapılan yorumlara. Bu neyin öfkesi? Nefreti? Adam ölmüş ya. Yuh olsun ya. Sizin insanlığınız öldü mü ya" dedi.

Ayşe Arman'ın "Toplumca çıldırdık!" başlığıyla yayımlanan (30 Ağustos 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Bir iç sıkıntısı ki anlatamam... Sanki biri, kalbimin üzerine oturmuş gibi. Ben de öyle salak salak duruyorum, çaresiz. Acaba güneş tutulması mı iyi gelmedi? Merkür mü geri geri gidiyor ve cıvıttı yine? Yoksa yurttan ve dünyadan gelen felaket haberler mi? Çok tuhaf zamanlarda yaşamıyor muyuz? Size de öyle gelmiyor mu?

Doğal afetler, seller, depremler, fırlatılan nükleer füzeler, kalabalığın içine giren intihar kamyonları...

Her şey zıvanadan çıktı, seyrinden çıktı, çığırından çıktı...

Normal kalmadı, ölçü kalmadı...

Ve her şey o kadar hızlandı ki...

Aynı zaman diliminde birden fazla felaket üst üste...

Birini sindiremeden diğeri... Üst üste geliyor... Pespayelik, rezillik, kötülük, tecavüz, cinayet...

Daha birkaç gün önce Murat Başoğlu olayı vardı.

Zihnimizin sınırlarını zorlayan bir iğrençlikti. Ama artık, o da tarih oldu.

Hiçbir iyiliğin ya da kötülüğün ömrü uzun değil. Fonda ise her gün kadınların maruz kaldığı vahşet...

O hiç değişmiyor.

İyileşme yok, günden güne artıyor. Çünkü yasa koyucular, kalıcı bir çözüm bulmuyor, bulamıyor. Her mahkemeden başka bir ses çıkıyor. Caydırıcı cezalar verilmiyor. Kadın düşmanlığı her gün son sürat devam ediyor. Kadın ve çocuk katliamı da. Dedeler, amcalar, babalar, öğretmenler sapık kesilmiş. İstismar fışkıracak toprağı sıksan istismar...

Ve her şey hızlı, çok hızlı.

Şimdi Vatan Şaşmaz konuşuyoruz, birkaç güne o cinayet de yerini başka bir felaket haberine bırakır.

Yazılan yazılar, yapılan yorumlar, acımasızlık, insafsızlık, kötülük de had safhada. Ağzı olan konuşuyor, parmağı olan yazıyor. Yazıyor ve bir tuşla sosyal medyaya yolluyor. Kötülük, irin gibi oradan oraya bulaşıyor.

Ağzım açık kaldı Vatan Şaşmaz için yapılan yorumlara. Bu neyin öfkesi? Nefreti? Adam ölmüş ya. Yuh olsun ya. Sizin insanlığınız öldü mü ya. Enteresan olmak için mi abuk sabuk şeyler yazıyorlar. Herkes, biraz daha kendini gösterebilmenin, “Ben de, ben de...” demenin derdinde.

Yalan, sahte hayatlar.

Bence hastalandık.

Toplumca çıldırdık.

Kalbimizi kaybettik.

Vicdanımızı kaybettik.

Tabiat anaya saygı duymayı öğreneceğiz

Mumbai'den havadis veriyorum:

Muson yağmurları cozutmuş durumda.

Deli yağıyor.

Ardı arkası kesilmiyor.

Ağaçlar yan yatmış halde. Feci bir rüzgâr da var. Deniz yükseldi. Güneyi kuzeye bağlayan köprü kapatıldı. İşyerleri tatil, çalışanlar evlerine hâlâ ulaşamıyor. Yollar sel oldu. Evleri su bastı. Bir sürü insan oldukları yerde mahsur.

Bizim kızımız da...