T24 - 'Vatandaşlık ve Demokrasi' 8. sınıfta zorunlu ders oluyor. Pilot okuldaki ilk dersten çıkan sonuç: Bu çocuklar artık 'o dayakları' yemezler. Avcılar Mareşal Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu’nun 8-A sınıfında kız öğrenciler kışın etek yerine pantolon giyebilmek için imza toplayıp okul yönetimine dilekçe yazdı. Halit ve arkadaşları, ‘ayrımcılık’ yaptığını düşündükleri öğretmenlerine “Haksızlık yapıyorsunuz” dedi. İnadına yüksek sesle müzik dinleyen Salih, artık kulaklıkla müzik dinliyor. Giray, onu ‘üst düzey’dekilere itiraz etmekten alıkoyan tutukluğundan kurtuldu. Kadir Mert, inandığı bir konuda yanlışlık görürse uçan kuşa bile dilekçe yazarak konuyu gündemde tutabilecek güce sahip. Bütün bunların ardında bu yıl almaya başladıkları ‘Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi’ dersi var. Bu yıl ilk kez 20 ilde 40 okulda pilot olarak uygulanan ders gelecek yıl tüm Türkiye’de zorunlu olarak okutulacak. Radikal gazetesinde yayımlanan haber şöyle:
‘Protesto haktır’ Öğretmen Endem Öztürk soruyor: “Okulun yan tarafındaki oyun parkının alışveriş merkezi yapılması için belediye usulsüz olarak izin verdi. Ne yaparsınız?” Sınıftan parmaklar kalkıyor teker teker. Kimi “Dilekçe toplarım” diyor, kimi “Protesto düzenlerim.” Sınıf, protesto üzerine sınıf tartışmaya başlıyor. Laf yumurta protestolarına geliyor, tartışma hararetleniyor. Kafalar karışık. Öğretmen Öztürk “Sizce bir şeyi protesto etmek normal mi?” diye soruyor. Oylama yapılıyor. Sınıf, protestonun bir hak olduğuna karar veriyor. Endem öğretmen başlıyor atmaya: “Toplumumuzda anormal olarak görülse de protesto herkese verilmiş bir haktır. Ancak seviyesi çok önemlidir.” Bu kez özgürlüklerden, bir kişinin hakkını ararken başkalarının özgürlüklerine zarar vermemesi gerektiği konuşuluyor. Öğrenciler fikirlerini söylüyor, haksızlıklara karşı nereye başvuracaklarını, cevap alamazlarsa ne yapacaklarını öğreniyor. Bu hareketli dersin adı ‘Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi’. ‘Artık susmuyorum’ İstanbul’da iki okulda pilot olarak seçmeli uygulanan dersten öğrenciler çok memnun. Ders sayesinde bakış açılarının değiştiğini, önyargılarının kırıldığını düşünüyorlar. Avcılar Mareşal Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu 8-A öğrencilerinden Kadir Mert Aslan dersi almadan önce demokrasinin anlamını bilmediğini anlatıyor: “Kardeşçe yaşamanın ne olduğunu öğrendim. Eskiden bu ülkede demokrasi olduğuna inanmıyordum. Herkes eşit tutulmuyor. Mesela ünlüler. Onlara daha iyi davranılıyor. Ama bu derste ben de haklarımı öğrendim. Haksızlığa karşı neler yapılacağını da biliyorum artık. Şikâyet dilekçesi örnekleri yazdık, nereye yollanacağını biliyoruz. Çözüm üretebiliyoruz.” Halit Kaya ise eskiden korktuğu için hakkını aramazmış: “Bu ders çok iyi oldu. Haklıysan hakkını arayacaksın. Mesela bir öğretmenimizin başarılı öğrencileri kayırdığını düşünüyorduk. Hep onlarla ilgileniyordu. Öğretmenimizle konuştuk. Bunun haksızlık olduğunu söyledik. Eskisine göre daha iyi şimdi durum.” Salih Sömez “Eskiden müzik dinlerken komşum rahatsız oluyordu, inadına sesini açıyordum. Artık saygı duyuyor ve kulaklıkla dinliyorum” diyor. Tuğçe Kemal, aslında haklarını bildiğini ama haksızlığa karşı ne yapacağını bilmediğini söylüyor. Ders Giray Aslan’ı da değiştirmiş: “Eskiden üst düzey birilerini şikâyet etmekten korkardım. Onlar güçlü biz güçsüzüz diye. Ancak şimdi korkmuyorum, hakkımı ararım.” Ayrımcılık, öğrencilerin en hassas olduğu konu Vatandaşlık ve Demokrasi Dersi’nden yetişkinlere de pek çok ders çıkıyor. İlki, ilkoköğretim 8. sınıf öğrencileri ‘ayrımcılık’ konusunda çok hassas. Derslerdeki katılımın yüksekliği, tartışmaların canlılığı da dikkat çekici. Haftada 1 saat Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi Dersi gelecek yıl 8. sınıf müfredatına girecek. Haftada 1 saat zorunlu olarak okutulacak. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin vereceği derste ‘Her insan değerlidir’, ‘demokrasi kültürü’, ‘hak ve özgürlüklerimiz’, ‘görev ve sorumluluklarımız’ gibi konular işlenecek. Pilot uygulama nedeniyle derslere başlayan öğretmen Endem Öztürk öğrencilerin en çok ‘ayrımcılık’ konusunun işlendiği derste konuştuğunu anlattı. Öztürk dersin aslında daha önceden de ‘vatandaşlık ve insan hakları’ adı altında verilirken 2006 yılında kaldırıldığını anlatarak yeniden müfredata girmesinin çok önemli olduğunu söylüyor. Öztürk’e göre böyle bir dersin müfredatta olması Türkiye’de insan haklarının ve demokrasinin sorunlu olduğunun da kanıtı.