Vatikan bilim adamlarıyla ters düştü

Vatikan bilim adamlarıyla ters düştü

Vatikan, bilimadamlarının 'beyin ölümü' kavramını geliştirmesinden 40 yıl sonra, 'hayatın sonu' kararına nasıl varılacağı' yönündeki tartışmayı yeninden açtı.

Vatikan'ın yayın organı L'Osservatore Romano'da yayımlanan baş makalede, hayatın, beyin ölümü gerçekleştikten sonra da devam edebileceği vurgulandı.

Yazıda, Harvard doktorlarının 5 Ağustos 1968'de ortaya attığı ve dünya genelinde kabul gören 'beyin ölümü' tanımının Katolik öğretilere uygun olmadığı öne sürüldü. ABD'deki yankı uyandıran rapordan önce, 'kalbi atmayan' insanlar tıbben ölü olarak tanımlanıyordu.

L'Osservatore'daki makalede, beyin ölümü tanımından asıl faydanın, organ nakillerinde sağlandığına işaret edildi.

Papa'nın Sözcüsü Padre Federico Lombardi, biyoetik uzmanı Lucetta Scaraffia tarafından yazılan makalenin Vatikan'ın remsi görüşünü yansıtmadığını belirtti ancak dile getirilen görüşleri 'ilginç ve otoriter' olarak nitelendirdi.

Scaraffia, halihazırda merkezi sinir sistemiyle ilgili temel yaklaşımın sonucu olarak, ölümün, beyin faaliyetlerinin bitmesiyle tanımlandığını ancak yapılan araştırmalarla birlikte bu tanımın değişebileceğini savundu.

Vatikan'ın sağlık konularındaki yetkilisi Kardinal Javier Lozano da makalede ortaya konulan bütün görüşlere katıldığını söyledi. Vatikan'ın 'ölümün tanımıyla' ilgili tartışmayı yeniden açması, kilise çevreleri tarafından olumlu karşılanırken, tıp çevrelerinde ise tepkilere karşılandı.

İtalyan Anesteziyologlar Birliği tarafından yapılan açıklamada, beyin ölümü kavramının, neyin 'hayatın sonu'nu teşkil ettiğine dair halihazırda eldeki en sağlam dayanak olduğu savunuldu.