Gastronomi yazarı Vedat Milor, Hürriyet'te kaleme aldığı yazısında Türkiye'deki yemek ortamını özlediğini belirterek, "Dünyanın kozmopolit İstanbul mutfağından ve düzgün meyhane ve ocakbaşı ortamlarından öğreneceği çok şey var" dedi.
Türkiye'de müşterinin ünlü şefin egosunu tatmin için var olmadığını, şef müşteri için var oluğunu söyleyen Milor, şunları kaydetti:
"Ama tabii ki gene eskiden kalan bir adap da var. İyi iş takdir edilir. Sana nasıl davranılmasını istiyorsan garsona da öyle davranırsın. Şefin pişirdiği yemeği beğenmezsen fikrini söylersin ama karşıdakinin haysiyetini kırmadan…
Kısacası masayı donatıp birçok mezeden azar azar yiyerek uzun süre keyif yapmak bize özgü. Küçük kaprislerimizi garsonlara ve mutfağa kabul ettirmek de... Benim gözümde ülkemde yemek yemeyi en cazip kılan özellikler bunlar…"
"Kısacası masayı donatıp birçok mezeden azar azar yiyerek uzun süre keyif yapmak bize özgü" diyen Milor devamında da şu ifadeleri kullandı:
"Küçük kaprislerimizi garsonlara ve mutfağa kabul ettirmek de... Benim gözümde ülkemde yemek yemeyi en cazip kılan özellikler bunlar…
Bu nedenle dünyanın kozmopolit İstanbul mutfağından ve düzgün balıkçı, meyhane ve ocakbaşı ortamlarından öğreneceği çok şey var. Öte yandan gastronomiyle ilgili başka alanlarda mutfağımızı ileri götürmek ve ülkeye ‘gastro-turistler’i çekmek için bizim de onlardan öğreneceğimiz dersler var!"
Yazının tamamını okumak için tıklayın.