CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen ek gösterge düzenlemesinin de yer aldığı torba kanun teklifi üzerine konuştu. Torba kanun teklifiyle en düşük emekli maaşının 2 bin 500 TL’den 3 bin TL’ye yükseltildiğini belirten Ağbaba, “Sadece ve sadece yüzde 20 zam veriliyor. Artış oranı yıllık enflasyonun, gıda enflasyonun çok gerisinde. 500 TL’nin hiçbir anlamı yok” diye konuştu.
Ağbaba sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Hem AK Parti hem de diğer sözcüler en düşük emekli maaşını 2 bin 500 TL’den 3 bin TL’ye yükseltildiğini söylüyorlar. Bu 500 TL’nin aslında bir anlamı yok emekliler için, günlük emekliye 17 TL sadaka bile değil filtre bile değil. Resmi verilere göre enflasyon yüzde 73,5’e ulaşmış, ENAG’a göre yüzde 160 seviyesinde, gıda enflasyonu yüzde 91,6, altı aylık enflasyonun dahi resmi verileri 40 olacağı gözüküyor. Resmi verilerde durum buyken emeklinin 2 bin 500 TL’den 3 bin TL’ye yükseltiliyor sadece ve sadece yüzde 20 zam veriliyor. Artış oranı yıllık enflasyonun, gıda enflasyonun çok gerisinde. 500 TL’nin hiçbir anlamı yok.
Bakın son bir yılda ekmeğe gelen zam oranı yüzde 101, yumurtaya gelen zam yüzde 125, makarnaya gelen zam yüzde 163, peynire gelen zam yüzde 188, en düşük emekli aylığına gelen zam ise yüzde 20. Bunun ekmeğe bile yetmediğini görüyoruz. Hem SGK verilerine göre yaklaşık 2 milyon 700 bin insan dul ve yetim hak sahibi ne kadar maaş alacak, bunların birçoğu bin TL’nin altında maaş almaya devam edecek. Acaba bu kanun teklifi hazırlanırken bu düşünüldü mü bilmiyorum.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ısrarla önerisi, grubumuzun ısrarlı takibi sonrasında emekliye iki maaş ikramiye verildi biliyorsunuz. Şimdi bu ikramiye bin 100 TL, hiç aklınıza gelmedi mi emekliye verilen ikramiyenin artırılması bilmiyorum. Bayram ertesi keşke biraz zam verseydiniz, torununa, çoluğuna çocuğuna biraz harçlık verebilmiş olsaydı.
İktidarın hem 2015 seçimlerinde hem de 2018 seçimlerinde 3600 meselesi var, önerileri var ama iktidarın devrim diye nitelediği öyle açıkladığı 3600 ek gösterge düzenlemesine baktığımız zaman bir devrim değil memur için tam bir yıkım olduğunu görüyoruz. Bu haliyle kamu emekçileri arasında ayrıma ve eşitsizliğe yol açıyor. Mevcut durumda memurlar eğitim durumlarına göre belirli derece ve kademeden başlıyorlar. Bu duruma göre üniversite mezunu olmayan memurlar daha düşük derecede göreve başladıkları için birinci dereceye çıkamıyorlar. Bu bakımdan üniversite mezunu olmayan memurlar 3600 ek gösterge kapsamı dışarıda kalmış oluyorlar.
Örnek vermek gerekirse; yıllardır 3600 ek gösterge bekleyen polis memurlarından üniversite mezunu olmayanlar 3600 ek gösterge hakkının dışında tutuluyor. Bu durum mesleklerin kendi için bir eşitsizliğe yol açtığını gösteriyor. 1,5 milyon memur bu düzenlemeyle ek gösterge kapsamına alınmıyor. Ek göstergesi 2800 altında kalan memurların ise tazminata yansıma oranları yüzde 55’e denk geliyor. Tazminata yansıma oranları arasındaki uçurumun mutlaka düzenlenmesi gerekiyor. Düzenlemenin bu haliyle Genel Kurul’da oylanması halinde milyonlarca kamu emekçisi arasında yeni bir eşitsizlik ortaya çıkacağı kesindir, iktidarın devrim diye bahsettiği düzenlemede ne yazık ki milyonlar kapsam dışında kalmıştır. Önerimiz tüm memurların ek göstergesinin 3600’e yükseltilmesidir.”