Veli-Der Edirne Şube Başkanı Benay Gürsel, Edirne Valiliği ve Edirne Belediyesi’nin ortak çalışmasıyla merkez ve ilçelerde tüm okullarda geçen yıl başlatılan arıtıcılı su sebili projesinin devam etmeyeceğini öğrendiklerini belirterek, “Gerçekten hayati bir konu, yaşamsal bir konu, çocuklar gerçekten su alırken bin kere düşünüyorlar. Yani 3 lira olmuş bir su” dedi.
Veli-Ter Edirne Şube Başkanı Benay Gürsel, Kent Konseyi’nde Edirne Valiliği ve Edirne Belediyesi’nin ortak çalışmasıyla kent genelinde başlatılan tüm okullara arıtıcılı su sebili konulması projesiyle ilgili açıklama yaptı.
Valilik tarafından il genelindeki 170 okuldan sadece 28 tanesine arıtıcılı su sebillerinin konulduğuna dikkat çeken Gürsel, şunları söyledi:
“Çocuklarımız su sebillerini bekliyor. 04.12.2021 tarihinde siz basın emekçileri ile yaptığımız toplantıda, çocukların temel hak ve özgürlükleriyle üstün yararını gözeten kurum olarak Edirne Valiliği ve Edirne Belediyesi’nin ortak çalışmalarıyla merkez ve ilçeler dahil olmak üzere bütün ilimiz okullarına arıtıcılı su sebillerin montajının yapılacağını ve okullardaki içme suyu sorununun çözüleceği müjdesini kamuoyuna duyurmuştuk. Bu hayati projenin devamının gelmediğini üzülerek öğrendik. Yaptığımız görüşmelerden olumlu dönüşler aldıysak da günler geçiyor ve çocuklarımız okullardaki su sorununu her gün yaşamaya devam ediyor. Devlette devamlılık esas olmasına rağmen çocuklarımız için böylesi önemli projeye başta İl Milli Eğitim Müdürlüğü olmak üzere yetkili kurumların duyarsız kalmasını anlayamamakta, hayata geçirilmeme sebebini Edirne halkı olarak merak etmekteyiz. Gerçekten hayati bir konu, yaşamsal bir konu, çocuklar gerçekten su alırken bin kere düşünüyorlar. Yani 3 lira olmuş bir su. Ve bize verilen sözler de son derece açık, bu taahhütlerin bir an önce yerine getirilmesine bütün ortak kurumlar olarak bekliyoruz.”
Gürsel, okul kantinlerinde satılan ürünlerin pahalı olduğunu çocukların yavan ekmek yediğini belirterek şunları söyledi:
“Aslında okul kantinleri önü bomboş. Geçen seneki gibi herhangi bir şekilde çocuk gidip karnını doyurabilecek noktada da değil. Bir tost olmuş 15 lira. Sadece tek bir tostun. Bu çocuklar bir ayranı 5 liraya alabiliyor. Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor, çocuklar sabah 8.30'da derse başlıyor. Akşam 2 buçuk, 3 buçuk hatta 4 buçuk, 5’e kadar okulda olan öğrencilerimiz var bizim. Çocuklar artık yavan ekmek yiyorlar ya da bildiğiniz bulyonları alıp içlerine serpiyorlar. Bir ekmeğin arasına bu şekliyle yiyip ancak günlük enerjilerini bu şekilde sağlama yolundalar.
Bütün kamu alanlarında, devlet okullarında en az bir öğün ücretsiz yemeğin bir şekilde verilmesini de biz yetkililerden, özellikle Edirne başta olmak üzere talep ettik zaten. Bizim dezavantajlı öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu devamsız ve devamsızlık noktasına, okul terk oranlarına baktığımızda şunu ortalama yüzde 50 civarı söyleyebilirim. Nedeni, sabah aç karnına okula gitmek istememesi. Aç çocuk yani. Okula gelip ne yapacak. Yanındaki arkadaşına bakıyor. Bir şeyler yiyor. Çocuğun içi gidiyor, onu görmek istemiyor. Yani burada çocuk hakları noktasında eşitliği sağlamak durumundayız.” (ANKA)