*Dr. Ozan Bingöl
Binek otomobillere ilişkin ÖTV oranları, motor silindir hacminin yanı sıra otomobil fiyatı (taşıt değeri) da dikkate alınarak ayrıca belirlenmektedir. İşte, 13 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 4373 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile binek otomobilde yapılan ÖTV düzenlemesi sadece bazı araçların ÖTV oranlarına esas ÖTV matrah aralıkları değiştirilmesinden ibarettir. ÖTV oranlarında ise herhangi bir değişiklik yoktur.
ÖTV matrah aralıklarının değişmesi ile düşük segmentte yer alan bazı otomobillerin %80 ÖTV oranı yerine %50 ÖTV oranı üzerinden vergilenmesi mümkün hale gelmiş ve bu nedenle düşük silindir hacimli ve alt segment bazı otomobillerin fiyatında %15’in üzerinde vergi azalışı kaynaklı indirimler söz konusu olmuştur. Söz konusu ÖTV düzenlemesinin hangi araç fiyatlarına nasıl yansıdığı otomobillerin yeni açıkladığı fiyatlar ile öncekilerinin karşılaştırılması yapılarak kolaylıkla görülebilmektedir. Bu konuda otomobil sektörünü yakından takip eden ve okuyucuyu en doğru bilgiyle hızlı bir şekilde buluşturan Emre ÖZPEYNİRCİ’nin paylaşımlarına da müracaat edebilirsiniz.
13 Ağustos’ta yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile ÖTV oranlarının kullanılmasında bir ölçüt olan ÖTV matrah aralıkları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Tablo: 13 Ağustosta Yapılan Düzenleme Sonrası Yeni Matrah Aralığı
Yukarıdaki düzenleme ile daha önce 130.001 TL ile 150.000 TL aralığında (bu tutarlar dahil) olan araçlar %80 ÖTV oranı yerine artık %50 ÖTV’ye tabi olmuştur. Bunun yansıması 130 bin ila 150 bin vergisiz fiyatı olan araçlar için önceki satış fiyatına göre yaklaşık %17 vergi indirimi anlamına gelmektedir.
Örnek: 13 Ağustos Öncesi ve sonrasında vergisiz fiyatı 140.000 TL olan silindir hacmi 1600 cm³’ü geçmeyen bir otomobilin vergili fiyatları ve iki tarih arasındaki fiyat farkı aşağıdaki gibidir. (TRT bandrol bedeli ve diğer küçük masraflar dikkate alınmamıştır.)
Görüldüğü üzere, otomobil ÖTV düzenlemesindeki değişiklik sınırlı bir araç grubu için sınırlı bir oran indirimi anlamına gelmektedir. Döviz kuru ve enflasyondaki artış mevcut hızıyla devam ederse bu indirim süre açısından da sınırlı kalacaktır.
Mali anestezi; kişi ve kurumların tam olarak farkına varmadan vergi veya benzeri bir yükümlülüğü ödemeleri halidir. “Vergileme sanatı, kazı bağırtmadan, ondan mümkün olduğu kadar fazla tüy almaktır.” sözünün sahibi ünlü Fransız Maliye Bakanı da aslında Mali Anesteziye vurgu yapar(1). Ancak, bizim ulaştığımız aşama “kazı bağırtmadan değil, sevindirerek tüy alma” şeklinde mali anestezide nirvanaya işaret ediyor.
Peki, Türk vergi sistemi mali anestezide nirvana noktasına nasıl erişti? Adım adım anlatayım:
Nirvanaya Gidiş Adım 1:
2002 yılında otomobilde ÖTV oranlarının ilk hali aşağıdaki gibiydi:
1600 cc ve aşağısı %27,
1601-2000 cc %46,
2001 cc ve üzeri %50
2021 yılında ise; %45’ten %220′ uzanan aralıkta ÖTV oranları söz konusu ve Cumhurbaşkanı oranı bir gecede %320’ye kadar çıkarmaya yetkili. Otomobilde ÖTV oranları neden bu kadar arttı diye güçlü bir itiraz yok.
Nirvanaya Gidiş Adım 2:
30 Ağustos 2020 Zafer Bayramı sabahına ÖTV düzenlemeleri ile uyandık. Hem de yıllardır Bayramda yayımlanmayan Resmi Gazete yayımlanarak. Yapılan ÖTV düzenlemesi ile:
%60 olan ÖTV oranı %80’e,
%100 olan ÖTV oranı %130’a,
%110 olan ÖTV oranı %150’ye,
%160 olan ÖTV oranı da %220’ye çıkartıldı.
ÖTV oranları artışına rağmen otomobil almak için uzun bekleme listesine kaydolduk. Bir bana iki veya üç tane de devlete niçin otomobil alıyorum denmedi, diyenlerin de cılız sesi pek duyulmadı.
Nirvanaya Gidiş Adım 3:
Diğer ülkelerde ÖTV’nin çevre ve sağlık kaygıları ile akaryakıt, tekel ürünleri ve alkollü içeceklerden alındığı ortamda biz artık ihtiyaç haline gelen otomobilden neden ÖTV alındığını sorgulamadık. Son 15 yılda ödenen 197 milyar 822 milyon TL’yi 25 kuruşluk poşet kadar önemsemedik. Otomobil ÖTV’sinde matrah aralığında yapılan küçük düzeltme ile nispi olarak azalan vergiler nedeniyle neredeyse havalara uçtuk.
Tablo: Son 15 Yılda Motorlu Taşıtlar Üzerinden Tahsil Edilen ÖTV (Bin TL)
ÖTV oranlarındaki fahiş fiyat üzerine otomobil bayilerinin bekleme listelerine kaydolduk. 18 milyar TL olan motorlu taşıtlar üzerinden tahsil edilmesi öngörülen bütçe hedefini müthiş solladık ve 46 milyar 596 milyon TL ÖTV ödedik.
İşte bu adımlarımız ve içinde bulunduğumuz ruh halimiz mali anestezide, kazı bağırtmadan tüylerini yolma sanatında zirveyi temsil ediyor. Çünkü daha 30 Ağustosta 2020’de fahiş ÖTV artışları sonrası, enflasyon nedeniyle kısa sürecek sınırlı bir matrah aralığı düzenlemesi pek çok kişiyi mutlu ediyor.
140.000 TL fabrika çıkış/ithal fiyatlı bir arabaya niçin 110.000 lira vergi ödediğimizi sormuyoruz? Maaşı Afrikalı gibi alırken, otomobile Avrupalının iki-üç katı fiyata binme nedenimizi sorgulamıyoruz.
Daha önce 160.000 lira vergi öderken şimdi 110.000 TL vergi ödediğimiz için seviniyoruz. Ölümü görüp, sıtmaya razı olmuşuz.
Bizler, alt segmentte küçük silindirli bir araca binmek için yüzbinlerce lira vergi ödemek zorunda kalırken; Tekerlekli vergi dairesine vergisiz binen misafir plakalı lüks araç sahiplerini, Milyon avroluk lüks araçlara devletin kesesinden ödenen paralarla binenleri de pek kafaya takmıyor, hesabını sormuyor veya soramıyoruz. Ne diyelim bize de, ihtisas sahibi mali anestezi uzmanlarını tebrik(!) etmek düşüyor.
Bu kadar usta anestezi uzmanına kendini daha anestezi başlamadan teslim edenler olduğu sürece biz daha “Neden bu kadar çok vergi veriyorum?” aşamasına geçmek yerine üç kuruşluk vergi indirimi ile göbek atmaya devam ederiz.