Vogue Türkiye’nin ağustos sayısının kapak kızı ünlü süper model Miranda Kerr oldu.
Victoria’s Secret’ın kıdemli meleği, derginin Türk modasına ayırdığı özel sayısında, Türk tasarımcıların kıyafetleriyle Hollywood’da poz verdi.
Bir ağustos geleneği olarak Türk modasına ithaf edilen bu sayının kapağı Los Angeles’ta çekildi. Miranda Kerr çekim sırasında Hürriyet Gazetesi'nden Zeynep Yapar'ın sorularına cevap verdi.
Süper model Hollywood Bulvarı’ndaki ünlü Siren Stüdyoları’nın terasında, sırtını palmiyelere dönmüş poz verirken 2011’in ocak ayında doğan oğlu Flynn Christopher Blanchard Copeland Bloom pusette uyudu.
Miranda Kerr, Flynn’ı her türlü anesteziyi reddederek tam 27 saat süren normal doğumla dünyaya getirmiş. Doğum sırasında edipural talebi Miranda’dan değil, kocası Orlanda Bloom’dan gelmiş. Miranda, memleketi Avustralya’da konuk olduğu bir gece şovunda anlatıyor: “Orlando’yu hatırlıyorum da... ‘Tatlım n’olur sen almayacaksan bırak da epidurali bana versinler. Çünkü şu an acı çektiğini görmek beni öldürüyor’ dedi. Doğumda koca bir bebeğe dönüşeceğini tahmin etmemiştim.” “The Hobbit in New Zealand” filminin çekimlerine ara veren Orlando Bloom, karısına destek vermek için Vogue Türkiye’nin çekim setindeydi.
Miranda Kerr, 29 yaşında, Sidney doğumlu. Çocukluğunu kendisinden iki yaş küçük erkek kardeşi Matthew’le birlikte büyükannesinin çiftliğinde geçirmiş. Annesi, babasıyla 16 yaşından beri berabermiş. Kerr ailesinin sıkı bağlarını ne Miranda’nın bir gün önce nerede uyandığını unuttuğu uluslararası mesleği ne de evliliği gevşetmiş. Annesi Therese, Miranda’nın 2009 yılında kurduğu organik bakım markası Kora Organics’in genel müdürü. Kardeşi Matt de Kora için çalışıyor. Doğal içerikli kozmetikler kadar doğal ve sağlıklı beslenmek konusunda da takıntılı. Zaten beslenme ve sağlık psikolojisi eğitimi almış. “Uzun saatler çalışıyorsanız kendinize çok iyi bakmak zorundasınız” diyor. “İçeri ne koyarsan dışarıdan onu görüyorsun. Vücudunuzu ihtiyacı olan sağlıklı besinlerle beslerseniz, size somut olarak teşekkür edecektir. Kusursuz olduğumu düşünmüyorum ama elimden geleni yapıyorum. Yüzde 80 organik sebze ve meyve ağırlıklı besleniyorum. Böylece yüzde 20’lik bir şımarma payım oluyor. Kalori hesabı yapmak bana göre değil.”
Kerr, modelliğe 13 yaşında başladı. Sidney’de Dolly adlı bir genç kız dergisinin düzenlediği modellik yarışmasında birinci oldu. 18’inci yaşını Tokyo’da küçük bir apartman dairesinde altı genç modelle beraber kutladı. Victoria’s Secret ile anlaşma yapan ilk Avustralyalı model o. Markanın mağazasını ilk kez 16 yaşında değişim öğrencisi olarak gittiği Virginia’da görmüş ve bir kadın için harikalar diyarından farksız olduğunu düşünmüş. İnsanın içine işleyen nefis gülümsemesi, kusursuz denebilecek vücut ölçüleri ve iş disiplini, onu kısa sürede zirveye taşıdı. 2007’de Victoria’s Secret’ın genç koleksiyonu Pink için yaptığı bir anlaşmayla melekler arasına katıldı. Markanın son şovunda 142 karatlık pırlantadan tasarlanan 2.5 milyon değerindeki Fantazi Hazinesi Sutyen’iyle yürüyerek en kıdemli melek oldu. Miranda şimdilerde podyum konusunda seçici. Bu sezon sadece Chanel ve Miu Miu’ya “evet” dedi. Balenciaga’nın resort koleksiyonu ve Bally’nin uluslararası kampanyalarının yüzü: “Anne olduktan sonra aldığım iş tekliflerinin yalnızca bir kısmına olumlu cevap veriyorum. Hayatımın önceliği Orlando ve Flynn.”
Orlando Bloom ve Miranda Kerr, 2006 yılında tanışmış. Orlando, Miranda’nın ajansını aramış ve telefon numarasını almış. Miranda modellik yaptığı uzun yıllar boyu, özel hayatını “Hollywood aktörü ve süper model aşkı” klişesinden uzak yaşamış. Ama Orlando’ya karşı koyamamış. 2007’de paparazzilere yakalanan ikili, ilişkilerini göz önünde yaşamadı. 2010 yılının haziran ayında nişanlandıklarını açıkladıktan sadece bir ay sonra, ailelere özel mütevazı bir düğünle evlendiler. Yedi ay sonra Flynn dünyaya geldi ve Miranda ilk oğluna ikinci isim olarak eski erkek arkadaşının adını verdi; Christopher. Christopher Middlebrook ve Miranda, 15 yaşlarında iki yıldır beraberken Christopher bir trafik kazası sonucu hayata veda etmiş. Oğlu Flynn’ın doğumundan sonra, Avustralya’daki Daily Telegraph gazetesine konuşan Miranda şöyle söylemişti: “Chris’le iki yıldır beraberdik. Ölümünün ardından ona yazdığım mektupta, bir gün oğlum olursa onun adını koyacağımı söyledim. Bunu Orlando’ya anlattığımda oğlumuza Chris’in adını vermekten mutluluk duyacağını söyledi. Orlando gerçekten iyi bir insan.”
Miranda Kerr, 2009 yılında “Treasure Yourself” (Kendine Değer Ver) adlı kişisel gelişime dayalı bir kitap yazdı. Kitapta bu üzücü hayat tecrübesini şöyle yorumluyor: “Chris’in ölümü bana şunu öğretti: Yaşamınıza dokunan insanlar her zaman sizinledir. Artık onun olmadığını kendime tekrar etmektense, yaşadığım güzel anlar için minnet duymayı öğrendim ben.”
“Aile benim için her şey demek” diyor Miranda Kerr: “Onlarla birlikte olmak benim için her şeyden önemli. Orlando gibi bir eşe sahip olduğum için çok şanslıyım. Harika bir baba. Eğer seti yoksa ben çalıştığımda Flynn’a öyle iyi bakıyor ki, gözüm arkada kalmıyor.”