AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, 2013 Türkiye İlerleme Raporunu'na ilişkin, "vize konusunu görüşmek üzere Ankara'nın davetini bekliyoruz" dedi. Gezi olaylarına da değinen Füle, "olaylar Türkiye'nin yararına gelişecektir" dedi.
AB Komisyonu 2013 Türkiye İlerleme Raporu'nu kabul etti. Raporda Türkiye'ye siyasi eleştiri yapılmazken ancak önceki yılın aksine Kıbrıs sorununa çözüm bulunması çağrısı yapıldı.
NTV'nin haberine göre Füle, 22. başlığın yakın bir sürede açılması gerektiğinin altını çizerken, "Biz artık vize diyaloğunu başlatmak üzere Ankara'ya gitmek için davet mektubu almaya hazırız" diye konuştu.
Füle, raporun açıklanmasının bayrama denk gelmesiyle ilgili Türkiye'den gelen tepkilere de değindi, "Bizim de bir takvimimiz var, bunu takip etmemiz gerekiyor" diyerek kendilerini savundu.
Füle'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"Türk dostlarıma şunu söyleyebilirim ki bütün komisyon bu raporun arkasında duruyor. Bence bazı şeyler değişmedi ama değişimler de oldu.
Mayıs ve Haziran ayında olan protestolar bize şunu gösterdi; şu anda karşımızda hareketli ve canlı bir sivil toplum gelişiyor. Sadece seçimlerde değil, seçimler arasındaki süreçte de söz sahibi olmak istiyor bu toplum.
Rapor aynı zamanda polisin kullandığı gücü de eleştiriyor. Yetkililer ve sivil toplum arasında bir diyalog süreci oluşmamasını eleştiriyor rapor. Ama rapor genel anlamda dengeli ve bir şekilde pozitifti.
Çünkü rapor sadece komisyonun görüşlerini yansıtmıyordu. Komisyon şunu açık bir şekilde belirtti; 22. başlığın açılması gerekiyor. Biz raporu hazırlarken, sadece eleştirmek ya da eleştirmemek üzerine karar vermiyoruz. Resim ortaya çıktıktan sonra bunun eleştiri mi yoksa olumlu mu olacağı anlaşılabilir.
Bizim gördüğümüz kadarıyla haziran olaylarında aynı zamanda birçok olumlu adım da atıldı. Şunları sayabilirim; Güneydoğu'da barış getirme çabaları, yeni anayasanın yazım süreci, 4. Yargı Paketi... Başbakan Erdoğan'ın demokratikleşme paketini de bu olumlu adımlar arasında sayabilirim.
Beklentiler oldukça yüksek. Çok yakın zamanda vize diyaloğunun başlaması konusunda beklentiler yüksek ve geri kabul anlaşmanın imzalanması konusunda beklentiler yüksek.
Demokratikleşme paketi rapora yansıyan olumlu etkilerden biri. Fakat aynı zamanda bu bir davet, iki taraf için de bir davet teşkil ediyor. Bu fırsatın katılım sürecinde gerçekten ilerlemeye dönüştürülmesi gerekiyor.
En son 3 yıl önce bir başlık açıldı, bunun değiştirilmesi gerekiyor. Hem üye devletler hem Türkiye bu fırsatı görecektir ve 22. başlığın yakın zamanda açılması, sadece sürece ivme kazandırmayacak sürdürülebilir bir ivme kazandıracaktır. Bu pozitif gündemden fayda sağlamak gerekiyor.
AB ile Türkiye arasında büyük bir potansiyel var. Fakat bu potansiyel şu ana kadar kullanılmadı. Birlikte yapabileceğimiz çok fazla şey var. Aynı zamanda birlikte yapmamız gereken çok fazla şey var, katılım sürecinde ilerlemek adına. Şunu da ekleyebilirim ki Haziran ayındaki olaylar Türkiye'nin yararına gelişecektir.
Benim açımdan bakacak olursak, bir noktaya geldik ve bu noktada geri kabul anlaşmasını imzalamamız gerekiyor. Biz bu anlaşmayı 3 yıl önce müzakere etmiştik. Bunu bir zaman kaybı olarak görmüyorum. Eleştirilerin birçoğunu da anlıyorum. Türk yetkililerin eleştirilerini anlıyorum.
Fakat şunu da söylemeliyim; bu süreçte birbirimizi daha iyi tanımayı başardık. Türk yetkililere sürecin önemini anlatmayı başardık. Biz de Türkiye'nin kaygılarını anladık. Şunu da ifade ettik; Türkiye'nin kaygılarını dikkate alacağız.
Ben istekli bir şekilde şunu söylüyorum. Biz artık vize diyaloğunu başlatmak üzere Ankara'ya gitmek için davet mektubu almaya hazırız. Aynı zamanda geri kabul anlaşmasının imzalanmasını görmeye hazırız.
Ben Türkiye'deki bayrama saygı duyuyorum. Raporun açıklanmasının bayrama denk gelmesinde saygısızlık amacımız yoktu. Bizim de bir takvimimiz var, bunu takip etmemiz gerekiyor. Bu takvimde bir değişikliğe gidemiyoruz. Bunu Ankara'daki meslektaşlarıma da anlatmaya çalıştım.
Bugün Türkiye'nin Avrupa ile olan ilişkilerinde fayda sağlayacağı bir gündü. Bu rapor bugün açıklanırsa süreç faydalı olarak gelişecekti. 22 Ekim'de Lüksemburg'da Genel İşler Konseyi toplanacak ve umuyorum ki 22. başlığın açılması konusu gündeme gelecektir diye düşünüyorum.
Bu raporda nasıl bir yenilik bulursanız bulun beklentinin yüksek olmasından kaynaklanıyor. Kıbrıs'taki görüşmelerin somut sonuçlar doğurmasını istiyoruz. Biz aynı zamanda daha aktif yol almak konusunda kararlıyız. BM ve taraflar kabul ederse. Şunu açıkça ifade edeyim ki biz bu süreçte yardımcı olmaya hazırız. Bu süreç çerçevesine güven inşası konusunda taraflara yardım etmeye hazırız."