ABD ve Türkiye arasındaki vize krizinin ardından Türk Lirası, dolar ve Euro karşısında belirgin ölçüde değer kaybetti.
Asya piyasalarında işlemlerin başlamasıyla birlikte, cuma günü kapanışta 3.616 liradan işlem gören dolar, 3.8533 liraya kadar yükseldi. Haftayı 4.2410’dan kapatan Euro/TL kuru ise 4.4521’le rekor seviyeleri gördü.
Türk Lirası’ndaki düşüşü Bloomberg’e değerlendiren makro stratejist Mark Cudmore, “Kayıplar piyasalara sıçrama yapacak kadar fazla. Dünyanın her yerindeki yatırımcılar hazırlıklı olmalı” dedi. Yaşanan düşüşün 15 Temmuz darbe girişiminden bu yanaki en sert gerileme olduğunu kaydeden Cudmore, “Lira, döviz sepeti karşısında em zayıf seviyesinde bulunuyor. Bu durum, psikolojik etkinin yanında, Türkiye'nin önemli miktardaki döviz cinsinden yükümlülükleri üzerinde de baskı oluşturuyor” diye konuştu.
CNBC’nin aktardığı Macquarie verilerine göre, Türkiye’nin son üç aylık bütçe açığı da aylık 4.75 milyar dolarla 2013’ten bu yanaki en yüksek seviyeye ulaştı. TL’deki değer kaybına, ABD’yle yaşanan kriz dışında enflasyonun da etkili olduğu kaydedildi. Macquarie’nin pazartesi günü yayınladığı notta, Merkez Bankası’nın enflasyonu kontrol altına almak için faiz oranlarını artırabileceği ve kuru dengede tutabileceği, ancak bunun darbe öncesi seviyelere dönemeyen büyüme oranlarını etkileyeceği belirtildi.
Doğan Haber Ajansı’na (DHA) konuşan Kapital FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan da, "ABD ile vize konusunda yaşanan gelişmeler TL'de sert değer kaybına neden oldu. Japonya ve ABD'deki tatil nedeniyle hacimlerin düşük kalması da hareketin sert olmasında etkiliydi. Öte yandan bu durum TL'de sadece jeopolitik ve Fed kaynaklı risklerin baskısının olmadığını ortaya koyuyor. ABD ile ilişkilerin nasıl ilerleyeceği piyasa üzerinde belirleyici olacaktır ancak kurda yön yukarı görünüyor" diye konuştu.
An itibariyle (TSİ 09:33) dolar 3.6807, Euro ise 4.3136 Türk Lirası’ndan işlem görüyor.
Ankara ve Washington arasında, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki isim olduğu belirtilen Fethullah Gülen’in iadesi ve Türkiye’deki tutuklu ABD vatandaşları başlıklarında devam eden gerginlik, ABD’nin İstanbul Konsolosluğu’nda çalışan bir Türk yetkilinin ‘casusluk’ iddiasıyla tutuklanmasının ardından artmıştı. “İddiaların haklılık payı olduğuna inanmadığını” kaydeden ABD Büyükelçiliği, Türk yetkililerin davayı mahkeme yerine medyada görmeyi amaçladığı yönünde bir açıklama yapmıştı. Görev süresi dolmak üzere olan ABD Büyükelçisi John Bass de, hükümetten bazı isimlerin “intikam” arayışında olduğunu savunmuştu.
ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nden dün yapılan açıklamada da, "Türkiye'den yapılan vize başvurularının süresiz olarak durdurulduğunu" duyurulmuştu. Son zamanlarda yaşananların ardından Türkiye’deki ABD Diplomatik Misyonu’nun “tesisleri ve personelinin güvenliğine ilişkin taahhütleri yeniden değerlendirmek zorunda kaldığını” belirten Büyükelçilik, ziyaretçi sayısını en aza indirmek için böyle bir karar alındığını ifade etmişti.
Türkiye de ABD'nin kararına misilleme ile karşılık vermiş ve Washington Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada ABD açıklamasında yer alan ifadelerin birebir aynısı kullanılarak “vize, e-vize ve sınırda bandrol” uygulamalarının askıya alındığı belirtilmişti.