Vizyonda yedi yeni film var!

Vizyonda yedi yeni film var!

T24 - Bu hafta vizyona giren filmler ve kısa hikayeleri şöyle... 72. Koğuş (2010)  Orhan Kemal’in başyapıtlarından biri olan 72. Koğuş, insan haysiyetinin düşebileceği en dipsiz kuyunun hikâyesidir. 1940’lar, 2. Dünya Savaşı’nın etkisinde kalan Türkiye’nin kıtlık yılları… Cezaevinin 72 no'lu koğuşunda çeşitli suçlardan yatan Adembabalar… Onların sefaleti, acıları, insanlığa özlemi, hayata dair düşleri, çelişkileri, aşkları ve kavgaları ile bu derin çukura yuvarlanmış, en yakınını üç kuruşa vurabilecek kadar alçalmış insanların dünyası. Bir koğuşun karanlığındaki direniş ve yaşam mücadelesidir. 72. Koğuş, kalın duvarlar arasına kapatılmış insanların duvarların dışındaki akıp giden hayatla çelişkileri ve çatışmalarını yansıtır. 72. Koğuş bir insan hikâyesidir ve insanlığın kaybettiği değerleri yüzümüze bir tokat gibi hatırlatmaktadır Gerçeğin Parçaları (2010) - Alabama’nın küçük bir kasabasında yaşayan 17 yaşındaki Ree, iki kardeşine ve hasta annesine bakmak zorundadır. Ruhsal bir çöküntü içinde olan annesinin o hale gelmesinde uyuşturucu bağımlısı babasının rolü çok büyüktür. Methamphetamin bağımlısı olan babası onları terk etmiştir. Ama Ree, ailesini yeniden bir araya getirmeye kararlıdır. Kader Ajanları (2010)  Kaderimizi biz mi kontrol ediyoruz, yoksa görünmez güçler mi bizi idare ediyor? Matt Damon, gerilim filmi The Adjustment Bureau’da Kader’in onun için plânlarını görür ve başka bir şey istediğini fark eder. Bunu elde etmek için de, hayatı boyunca sevdiği tek kadını günümüz New York caddelerinin her yerinde kovalaması gerekir. Amerika Birleşik Devletleri senatosuna girmek üzere olan, hırslı politikacı David Norris (Damon) daha önce tanıdığı hiçbir kadına benzemeyen, güzel modern balerin Elise Sellas’la (Emily Blunt) tanışır. Tam ona âşık olmaya başladığını fark ettiği an, gizemli adamlar çifti ayırmak için karşılarına çıkar. Bu adamlar sahip oldukları güçle, David ve Elisa’nın bir araya gelmesine engel olmak için, ellerinden geleni yapacaklardır. Bu yoğun engellemeler karşısında, David ya Elise’nın peşini bırakıp daha önce kendisi için çizilmiş yoldan gidecek… ya da Kader’e karşı gelmek için her şeyi tehlikeye atıp onunla olacaktır. Kir Kir’de, ülkemizdeki Kürt sorununda önemli rol alan koruculuk sisteminin bölge halkına yaşattığı acılar anlatılıyor. Bilge Köyü’ndeki korucuların, çoğu kadın ve çocuktan oluşan 42 kişiyi katletmesi sonrası, koruculuk sisteminin kaldırılmasını isteyenlerin haklı olduklarına dikkat çeken film, sırtını devlete dayayıp halk üzerinde terör estiren koruculuk sisteminin kirli yönlerini gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyor. Rango Baş rolünü Johnny Depp'in canlandırdığı bu özgün animasyon komedi-macera, sinemaseverleri Vahşi Batı'da harika ve içten bir yolculuğa çıkartıyor. Film, kötü ve tatsız şeylerden hep korunmuş, sıradan bir evcil hayvan hayatı yaşayan bukalemun Rango'nun (Depp) büyük bir kimlik bunalımı yaşarken başından geçen komik dönüşüm hikayesini konu ediyor. Rango kazara kendini gözüpek, eşkıyaların ve kanunsuzların olduğu, nüfusunu çölün en sahtekar ve üçkâğıtçı yaratıklarının oluşturduğu Toprak kasabasında bulunca, pek de cesur olmayan bu kertenkele dikkat çektiğini fark eder. Kasabanın uzun süredir beklemekte olduğu umudu olarak sevinçle karşılanan Şerif Rango, yeni rolünü her şeyiyle oynamaya mecbur kalır... Ta ki kendini aksiyon dolu durumlarda bulup, korkunç karakterlerle karşılaşana kadar. Rango, eskiden numarasını yaparken şimdi kahraman olmaya başlamıştır. Sokak Dansı (2010)  - Step Up Bir grup dansçı, Moose ve Natalie ile beraber çalışmaya başlayınca kendilerini dünyanın en iyi sokak dansçılarının karşısında bulurlar. Karşı karşıya geldikleri yarışmayı kazanan grup tüm hayallerine kavuşurken kaybeden taraf elindeki her şeyi kaybedecektir.Luke ailesinden kalan vasiyeti korumaya çalışırken, Natalie kalbine mi yoksa mantığına mı güveneceğini bilemez. Vahşetin Çocukları (2008) Bir gece, Abu adlı Afrikalı bir oğlan çocuğu, köyündeki diğer çocuklarla birlikte, yerliler tarafından kaçırılır. Burada bir restorant işleten aşçı Eduard’ın oğlu Thomas da, yakın arkadaşı Abu’nun ortadan kaybolduğunu öğrenince onu aramak için babasına baskı yapar. Eduard, Abu’yu kimlerin kaçrıdığını ve çocuğa ne olduğunu öğrenmek için Afrika’nın acımasız dünyasına doğru bir yolculuğa çıkar ve sonunda çocuk yaştaki askerlerden kurulu ordu tarafından esir alınır, hayatı tehlikeye girer...