Fenerbahçe ve Milli Takım'ın file bekçisi Volkan Demirel, Türk Telekom Arena Stadında 16 Kasım 2014’de oynanan Türkiye-Kazakistan A Milli Futbol maçı öncesi ısınma antremanı yaptığı esnada kendisine ve ailesine küfür edilmesine ilişkin avukatı Mahir Işıkay aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Savcılığa verilen suç duyurusu dilekçesinde Demirel ve ailesine küfür edenlerin tespit edilerek haklarında hakaret suçundan dava açılması talep edildi. Dilekçede ayrıca Demirel’in kendisine küfür eden kişilerle uzlaşmak istemediği belirtildi. Demirel olayın hemen ardından da emniyete giderek ifade verip şikayetçi olmuştu.
hürriyet.com.tr'nin haberine göre, Demirel’in avukatı Mahir Işıkay tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, 16 Kasım 2014’de Türk Telekom Arena Stadında, Türkiye-Kazakistan A Milli Futbol Takımları arasında yapılacak Euro 2016 eleme maçı öncesinde ısınma antrenmanı esnasında bir grup seyircinin sürekli ve organize bir şekle Demirel ve ailesin küfür ederek hakaret ettiği hatırlatılarak “Küfür ve hakaretlerin sürekliliği ve ağırlığı o kadar ileri boyutlara ulaşmıştır ki müvekkilim Volkan Demirel, maç başlamadan sahayı terk etmek zorunda kalmıştır” denildi.
Dilekçenin devamında ise şunlara yer verildi: “Milli futbolcular o ülkenin futbolu için en değerli unsurlarının başında gelir. Çünkü Milli takımlar tüm ülkeyi ve milleti temsil ederler. Futbolcuların milli forma altında kendilerini seveni de sevmeyeni de kucaklaması beklenirken aynı beklentiyi seyirciden beklemeleri de futbolcuların en doğal haklarıdır. Milli formanın kutsallığı karşısında, ay yıldızlı takımda bir futbolcunun hangi kulübün sporcusu olursa olsun kendi ülkesinin insanından küfür yemesi kabul edilebilir bir durum değildir. Her ne kadar psikolojileri ve karakterleri güçlü olsa da futbolcuların da insan oldukları, etten kemikten yaratıldıkları, sahip oldukları aileleri ve değer yargıları çerçevesinde herkes gibi onurları ve namusları için yaşayan insanlar olduğu unutulmamalıdır.
Normal şartlar altında herhangi bir insanın karşı karşıya kaldığında daha ağır tepki verebileceği hakaret ve küfürlere sadece futbolcu diye katlanmaları beklenmemelidir. Müvekkilim Volkan Demirel’in bu hareketi ülkemiz adına da milat olacak ve yıllardır kangren olan bir sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır Gerek kulüp gerekse milli takım seviyesinde hiçbir futbolcunun küfür ve hakarete maruz kalması kaderleri değildir. Volkan Demirel, sahayı terk ederek gösterdiği tepkiyle belki de bu konuda sesi çıkmayan ve bu haksız acılara maruz kalan diğer tüm futbolcuların sesi olmuştur.
Bu çerçevede, suça konu olayı incelediğimizde, şikâyet olunanların müvekkilimin şahsına yönelik sarf ettiği sözlerinin müvekkilimim manevi varlığına yönelik, onu küçük düşürmeye matuf, şeref, haysiyet ve toplum içindeki saygınlığını hedef alan “Hakaret” unsurları içerdiği her türlü izahtan varestedir.”