Volksstimme: Alman hükümeti Türkiye'ye baskısını sürdürmeli

Volksstimme: Alman hükümeti Türkiye'ye baskısını sürdürmeli

Magdeburg'da yayımlanan Volksstimme gazetesi, gazeteci Deniz Yücel'in Başbakan Binali Yıldırım'ın Almanya ziyareti sırasında tahliye edilmesinin tesadüf olmadığını yazıyor:

"Deniz Yücel'in karşılıksız serbest bırakılmadığına dair işaretler artıyor. Erdoğan Almanya ile biraz savaş tankı, biraz ticaret ilişkilerinin ilerde de mümkün olmasını umuyor. Bu umutların yakında en üst düzeydeki görüşmelerle gerçek olmasına çalışılacak. Erdoğan bunu arzuluyor. Türkiye Cumhurbaşkanı politikasını kabul ettirmede her yolu mubah sayıyor. NATO'lu ortaklarına kafa tutuyor, eleştirenlerini tutuklatıyor. Almanya hükümeti önümüzdeki aylarda Ankara'nın kandırmacalarına gelmeyip, sert tutumunu sürdürmelidir. Hele Türkiye'deki 150 gazeteciyle siyasi tutukluların serbest bırakılması için baskı yapmanın şimdi tam zamanıdır. Ne yazık ki her tutuklunun Alman pasaportu yok. Olsaydı, belki de çoktan Almanya'nın yolunu tutmuş olurlardı.”

Berlin'in Junge Welt gazetesi Deniz Yücel'in sürpriz bir şekilde tahliye edilmesini şöyle yorumluyor:

"20 devlet ve hükümet başkanı Münih Güvenlik Konferansı'nda buluştuğunda her şey yoluna giriyor. Başbakan Binali Yıldırım Almanya'da iken Deniz Yücel serbest bırakılıyor, Alman savaş tankı Afrin'de kendini gösteriyor. Yalan diplomasinin dili olduğu için paralel dış politika yapan konferans başkanı Ischinger'in sözlerini doğru okamak gerekiyor. Ischinger Rusya ile ABD arasındaki karşılıklı güvensizliğin doruğa çıktığını ve ‘bundan daha kötüsünün olamayacağını' söyledi. ‘Artık dünya jandarmasının olmadığı' şeklindeki sözleriyle ise ‘bundan böyle emperyalist güçlere her şey serbest' demek istedi.”

Güvenlik Konferansı için Münih'e gelen Türk heyetinin Alman Milletvekili Cem Özdemir ile aynı otelde kalmaktan rahatsız olduğuna ilişkin haberlerle ilgili Frankfurter Allgemeine Zeitung'da şu satırlar yer alıyor:

"İnsan onurunu hiçe sayan davranışların, kaba kuvvetin ve takibatın Almanya'ya taşınması kabul edilemez. Bir Alman siyasinin son derece sıkı korunan Münih Güvenlik Konferansı sırasında Türk hükümet heyeti tarafından ‘terörist' yerine konduğu için tehdit altında olduğu teşhisiyle polis tarafından özel koruma altına alınması inanılacak gibi değildir. Cem Özdemir'in Ermeni meselesi ile ilgili sözleri nedeniyle daha önce de üç kez koruma altına alınmış olması sanki yetmedi. Konuk olarak Almanya'ya gelen Türk hükümet heyetinin davranışı tahkir ve aynı zamanda da tehdide giriyor. Böyle konuklara Almanya'da yer olmamalıdır.”

Neue Osnabrücker Zeitung aynnı konudaki yorumunda Türkiye'nin haddini aştığını iddia ediyor:

"Farklı düşünenleri korku ve dehşete düşürmek Türkiye'de olağan bir uygulama sayılır. Ama böyle bir stratejiye Almanya'da yer yoktur. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adamlarının Münih Güvenlik Konferansı sırasında Yeşiller partili bir politikacıyı terörist olduğu gerekçesiyle tehdit etmeleri gerçeklerden ne kadar uzaklaştıklarını gösterir. Polis koruması verilen Cem Özdemir'in başına gelenler Ankara'nın saldırganlığını belgelemektedir. Gazeteci Deniz Yücel'in serbest bırakılmasından sonra Türkiye küstahlaştı. Acaba Erdoğan gerçekten, Almanya ile ilişkilerin çabucak normalleşip Berlin'in silah sevkiyatına yeşil ışık yakacağını mı sanıyor?”

© Deutsche Welle Türkçe