ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önemli bir anlaşma sağlayıcı haline geldiğini yazdı.
Kaşıkçı'nın yazarları arasında bulunduğu Washington Post gazetesinde Kareem Fahim ve John Hudson imzasıyla "Türkiye Cumhurbaşkanı, Suudi gazeteci kaybolduktan sonra nasıl önemli bir anlaşma sağlayıcı oldu?" başlıklı yazı yayımlandı.
"Suudi bir gazeteci ortadan kaybolduktan sonra Türkiye sadece sessiz sedasız olayı araştırmaktan fazlasını yaptı. Dünyanın dikkatini, kendi topraklarında küstahça, bir devletin desteğiyle yapılan infaza çekerek krizi anlattı." ifadelerine yer verilen yazıda, Kaşıkçı cinayetinin detaylarının Türk medyası ve uluslararası basında yer aldığı hatırlatıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da soruşturmayı önlemekle suçladığı Suudi yöneticilere toplum önünde çıkıştığı belirtilen yazıda, "Türkiye'den sızan bazı bilgiler küresel ilgiyi canlı tuttu. Belki de Suudi Arabistan'ın inkar etme çabalarını söndürecek ve Trump yönetiminin en yakın Arap müttefiki olan Suudi Arabistan'dan uzaklaştırmasını sağlayacak." değerlendirmesinde bulunuldu.
Suudi Arabistan, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girmesinin ardından ortadan kaybolan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslykta, orada tanıştığı kişilerle yaşadığı "bir arbede nedeniyle" öldüğünü duyurdu.
Suudi Arabistan Başsavcısı Sheikh Saud Al Muhib, Kaşıkçı’nın öldürülmesinde sorumlu olanların adalete teslim edileceğini söyledi.
Olaya ilişkin 18 kişi gözaltına alındı. Yayımlana kraliyet kararnamesi ile Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman'ın üst düzey danışmanlarından Suud el Kahtani ve Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri görevden alındı.
Kaşıkçı'nın ölümünü ilk defa kabul eden Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz'in, Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğinde kurulacak bir komite ile istihbarat servislerinin yeniden düzenlenmesini emrettiği belirtiliyor.