'Wikileaks Snowden gibilere ilham verdi'

'Wikileaks Snowden gibilere ilham verdi'

Hürriyet gazetesinin Washington muhabiri Tolga Tanış, Edward Snowden'in ABD dinleme teşkilatı NSA'den sızdırdığı belgeleri yayınlayan gazeteci Glenn Greenwald'la konuştu. Elindeki bütün belgeleri yayınlayacağını belirten Greenwald, Wikileaks'in Snowden'e ilham verdiğni söyledi.

İnternet alışveriş sitesi e-Bay’in kurucusu Pierre Omidyar ile birlikte yeni bir medya yaratma çalışmalarını sürdüren Greenwald, daha önce New York Times ve Guardian gazetelerinde çalışmıştı. Gazeteci 8 yıldır Rio de Jenerio'da yaşıyor.

Tolga Tanış:

Haziran'da Snowden’la olan söyleşinizde, hem kendisinin hem de sizin ortadan kaldırılmanız gerektiğini savunan insanlardan bahsettiniz ve ona ne hissettiğini sordunuz. Siz ne hissediyorsunuz?

Glenn Greenwald: Daha işin başında belgelerin ne kadar önemli olduğunu gördüğümde, bunları yayımlamanın risk ve tehlike getireceğini anladım. Dünyanın en güçlü insanlarını sinirlendirip, bunun sonuçları olmayacağını düşünerek etrafta gezemezsiniz. Ama bunun sizin için çok önemli bir hale gelmesine de izin vermemelisiniz. Yoksa paranoyak olursunuz.

Tam tersi çok rahatsınız.

Aslında tehditler ve baskının beni etkilememesi için çok çaba sarf ettim. Yaptığımızla gurur duyuyorum.

Neredeyse her gün yeni bir skandal hikâyesi yayımlıyorsunuz. Bu iş nereye gidiyor?

Ben bir gazeteci olarak en son belgeye kadar elimdekileri yayımlayacağım. Anlamlı olan ve masum insanlara zarar vermeyecek bütün belgeleri. Hepsi bitene kadar da durmayacağım. Sonuç ne olacak bilemem ama belli ki yasa değişiklikleri ve reformlar kapıda.

Wikileaks dünyada neyi değiştirdi? NSA belgeleri neyi değiştirecek?

Wikileaks’le insanlar aşırı gizliliğin neye yol açtığını gördüler. Apachi helikopteri videosu gibi bazı videolar, kendi dünya politikalarına gelince ABD’nin ne denli aşırılığa başvurduğunu gösterdi. Bu saf teşhir, benzer bir katkı yapabileceğini düşünen Snowden gibiler için ilham oldu. Birçok kişiyi de aktivizme yönlendirdi.

Ya Snowden belgeleri?

İfşaatlar, Başkan Obama’nın gerçek doğasını ortaya çıkarıyor. Dünyadaki imajı ve gerçeği arasındaki büyük farkı gösteriyor. Bir hikâye yayımladığınızda ertesi gün büyük bir binanın çöktüğünü görmezsiniz. Değişim böyle olmaz. İnsanların düşüncelerini etkilersiniz ve her şey yavaş yavaş değişir. Bir kişinin bile düşüncesini değiştirmeniz çok şey fark ettirebilir.”

480 bin kişinin Snowden, 1 milyon kişinin de WikiLeaks whistleblower’ı Bradley Manning gibi gizli bilgiye erişim yetkisi olduğunu düşünürsek, sızıntıların bitmeyeceğini öngörebilir miyiz?

ABD hükümeti de bunları önleyemeyeceğini biliyor. Onun yerine bunu yapan insanların hayatlarını diğerlerinin gözleri önünde ibret olsun diye yok ediyorlar. Manning’i işkence koşullarında tutuyorlar. Snowden’ın tutuklanmaması bu yüzden önemli. Yani başka biri de onun yaptığını yapabilir ve hayatını mahvedemezler.

NSA belgelerine göre bu olayda en büyük suçlu ABD. Ama diğer hükümetler de aynı değil mi?

Ben bir Amerrikan vatandaşıyım ve benim birinci önceliğim kendi hükümetimin kötü uygulamaları. Siz de Türkiye’deki basın özgürlüğü problemlerine odaklanıyorsunuz, çünkü bir Türk’sünüz, çok normal.

Savaşçı soruşturmacı, solo gazeteci, aktivist blogger… Bunları NYT’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Bill Keller’la yaptığınız münazaradan çıkardım. Bu sıfatlarla bir sorununuz var mı?

Hiçbirine itiraz etmiyorum. Keller’ın bunları kullanırken üstü örtülü olarak itibarımı zedelemeye çalıştığını biliyorum. Ama Keller’ın yaşadığı, bu saydıklarının kötü sayıldığı dünya ölüyor.

Bir cümleniz var: “Politik değişimin ancak sistemin dışında duran, sistemin altını oyan, zayıflatan, yok eden kişiler tarafından sağlanabileceğini düşünüyorum.” Kastettiğiniz bir tür anarşizm mi?

Ben aslında orada Amerika’nın iki partili sistemini kastetmiştim. İki partili sistem, aynı menfaat etrafında yönetiliyor, aynı gruplarca fonlanıyor. Anlamlı bir değişimi engellemek için tasarlanmış bir sistemde değişim için çalışamazsınız.

Guardian’dan ayrılmanız da sistemin dışına çıkmak mı?

-Asıl sebebi, bana reddedilmesi imkânsız bir fırsatın teklif edilmesi. Oradaki gazetecilerle çalışmaktan gurur duydum. Ama Guardian ve NYT kadar güçlü ve etkili olacak, para kaynakları sağlam, geniş, kurumsal defolardan arındırılmış, tamamen yeni bir medya organizasyonu kurma kabiliyeti rüya gibi.

Omidyar’la yapacağınız işin geleneksel medyadan temel farkı ne olacak?

-Temel fark, Guardian’ın mali problemlerle boğuşuyor olması. Finansal sonuçlarından korkuyorken, hükümetlerle, kurumlarla kavgaya girişmek çok zor. “Guardian bundan çekiniyor” demiyorum. Ama kurumsal olarak bunu yapmak çok zor.

Omidyar gibi milyardelerin ilgisi medyayı sizce nasıl etkileyecek?

Jeff Bezos (Washington Post’u satın alan, Amazon. com’un kurucusu) ve Pierre Omidyar gibi görece genç bir milyarderseniz, hayatınızın geri kalanında ne yapacağınızı düşünürsünüz. Cevap: Dünyada etkili olma isteği. Bunu yapmanın bir yolu da gazete satın almaktır.

Son on yıldır gazetelerin aradığı çıkış planı bu muydu?

Sorun şu ki, milyarderleri tek bir tip olarak kabul edemezsiniz. Omidyar’ın statükoya meydan okumak, kurumları yaptıklarından sorumlu tutmak için bir medya kurmak istemesi, bir sonraki milyarderin de aynı yönde davranacağı anlamına gelmiyor.

Neredeyse her gün yeni bir skandal hikâyesi yayımlıyorsunuz. Bu iş nereye gidiyor?

Ben bir gazeteci olarak en son belgeye kadar elimdekileri yayımlayacağım. Anlamlı olan ve masum insanlara zarar vermeyecek bütün belgeleri. Hepsi bitene kadar da durmayacağım. Sonuç ne olacak bilemem ama belli ki yasa değişiklikleri ve reformlar kapıda.

WikiLeaks dünyada neyi değiştirdi? NSA belgeleri neyi değiştirecek?

WikiLeaks’le insanlar aşırı gizliliğin neye yol açtığını gördüler. Apachi helikopteri videosu gibi bazı videolar, kendi dünya politikalarına gelince ABD’nin ne denli aşırılığa başvurduğunu gösterdi. Bu saf teşhir, benzer bir katkı yapabileceğini düşünen Snowden gibiler için ilham oldu. Birçok kişiyi de aktivizme yönlendirdi.

Ya Snowden belgeleri?

İfşaatlar, Başkan Obama’nın gerçek doğasını ortaya çıkarıyor. Dünyadaki imajı ve gerçeği arasındaki büyük farkı gösteriyor. Bir hikâye yayımladığınızda ertesi gün büyük bir binanın çöktüğünü görmezsiniz. Değişim böyle olmaz. İnsanların düşüncelerini etkilersiniz ve her şey yavaş yavaş değişir. Bir kişinin bile düşüncesini değiştirmeniz çok şey fark ettirebilir.”

480 bin kişinin Snowden, 1 milyon kişinin de WikiLeaks whistleblower’ı Bradley Manning gibi gizli bilgiye erişim yetkisi olduğunu düşünürsek, sızıntıların bitmeyeceğini öngörebilir miyiz?

ABD hükümeti de bunları önleyemeyeceğini biliyor. Onun yerine bunu yapan insanların hayatlarını diğerlerinin gözleri önünde ibret olsun diye yok ediyorlar. Manning’i işkence koşullarında tutuyorlar. Snowden’ın tutuklanmaması bu yüzden önemli. Yani başka biri de onun yaptığını yapabilir ve hayatını mahvedemezler.

NSA belgelerine göre bu olayda en büyük suçlu ABD. Ama diğer hükümetler de aynı değil mi?

Ben bir Amerrikan vatandaşıyım ve benim birinci önceliğim kendi hükümetimin kötü uygulamaları. Siz de Türkiye’deki basın özgürlüğü problemlerine odaklanıyorsunuz, çünkü bir Türk’sünüz, çok normal.

 

Hürriyet'te yayımlanan röportajın tamamını okumak için tıklayın