-Wulff çifti için resepsiyon BERLİN (A.A) - 21.09.2011 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte Berlin'de Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff ve eşi Bettina Wulff'un onuruna bir resepsiyon verdi. Tarihi Brandenburg Kapısının (Brandenburger Tor) yakınındaki Axica Kongre ve Toplantı Merkezinde verilen resepsiyonda konuşan Cumhurbaşkanı Gül, Wulff ile eşini ve tüm davetlileri ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Aslında ben size ev sahipliği yapıyorum, ama ilişkilerimiz o kadar çok boyutlu ki, Türkler ve Almanlar Türkiye ve Almanya'da hem ev sahibi, hem de misafir olarak birbirleriyle ilişki içerisine girerler. Dolayısıyla hem misafiriz, hem ev sahibiyiz, burada da, Türkiye'de de. Geçen sene Türkiye'ye yaptığınız ziyaretten bir sene geçmeden, beni davet ettiniz, ben de şimdi iade-i ziyarette bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Ve geldiğim andan itibaren bana, eşime gösterdiğiniz büyük konuk severlikten dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Bugün de doğum yeriniz olan Osnabrück'e gittik. Oradaki coşkuyu gördüm. Hepinizin o coşkuyu görmenizi isterdim. Orada Türkler, Almanlar birbiriyle büyük bir kardeşlik ve uyum içinde bize, ikimize de, büyük coşku gösterdiler. Gerçekten çok etkilendik. Bunu da unutmak mümkün değil." Berlin'de de çok sayıda Türk'ün yaşadığına işaret eden Gül, "İlk geldiğimiz gün, Pazar günü akşamı, Sayın Cumhurbaşkanı ve eşleri dediler ki, 'Hadi bugün bir sürpriz yapalım. Protokol dışı bir iş yapalım. Plan dışı bir iş yapalım. Madem burada bu kadar Türk var, onların yoğun olduğu bir yere gidip ziyaret edelim'. Bunu hep beraber yaptık ve orada da herkesin, her ikimize de gösterdiği sevgi ve muhabbet gerçekten etkileyiciydi" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Wulff'un konuşmalarıyla ve söylemleriyle Almanya'daki göçmenleri kucaklayan bir insan olduğunu ifade eden Gül, "Sayın Wulff, onların Cumhurbaşkanı olduğunu söyleyerek ve bu şekilde buradaki göçmenlerin artık buraya gelip, buraya yerleşen ve Türk asıllı Almanların da bu ülkeye olan aidiyetini güçlendiren davranışları ve konuşmalarıyla gerçekten hep ayrı bir yer tutmaktadır. Bunları Türklerin de takdir ettiklerini ve büyük bir sevgi gösterdiklerini şu 3 gün içerisinde gerçekten yakından gördüm. Bundan dolayı büyük bir mutluluk duydum ve şundan da çok övünüyorum ki, buradaki başarılarını dinledim. Birçok başarı hikayelerini kendisi bana bir bir anlattı. Az önce içeri girerken izlediğimiz sergi aslında bunun küçük bir örneği. Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki, iş adamı olarak, sanatkar olarak, sporcu olarak, siyasetçi, devlet adamı olarak Alman siyasetinde, kültür insanı olarak çok başarılı hikayeler var. Bunların çoğalacağına inanıyorum. Sizlerin mutlu olmanız, sizlerin iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendirmeniz bizi çok gururlandıracaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Wulff da, "Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin özellikle böyle bir zamanda değerini bilmemiz gerektiği için, Sayın Gül'ün bana yönelttiği şahsi sözlerinden dolayı büyük mutluluk duydum. Sınırların açılarak dünyanın kürselleştiği bir dönemde hiç kimse, yangına yağ döküldüğü ve bu yangın söndürüldüğü zaman bundan haberi olmamış olduğunu söyleyemez. Bugün Ankara'da meydana gelen korkunç saldırıya, Taliban'la uzlaşmaya çalışan Afganistan Başbakanının havaya uçurulmasına, Suriye'de barışçı insanlara ateş edilmesine ve Pakistan'a, Arap dünyasına ve Kuzey Afrika'ya bakıldığında Türkiye'nin nasıl bir istikrar rolü oynayabileceği ve Avrupa'nın oynaması gerektiği ve BM'deki oylamayı düşündüğümde dünya için bu zamanda bir an önce yapıcı ve olumlu şeyler üzerinde anlaşma sağlamamız gerektiği görülüyor" şeklinde konuştu. Türkiye ve Almanya arasındaki ortaklık hakkında çok şeyin yazıldığını ve anlatıldığını kaydeden Wulff, iki ülke arasında sadece ekonomik değil, kültürel, bilimsel ve eğitim alanında da büyük bir potansiyelin olduğunu, ikili ilişkilerin daha da yüksek bir iş birliği düzeyine getirilmesi gerektiğini söyledi. Wulff, "Ancak bir şeyi hiçbir zaman unutmamamız lazım; bu ortaklığın en büyük sermayesi insanlardır. Eğer 5 milyon Alman Türkiye'de tatil yapar ya da bu ülkede uzun süre kalırsa ve 3 milyon Türk ve Türk kökenli Alman, Almanya'da yaşıyorsa asıl sermaye budur. Bunun ardında başarı hikayeleri vardır. Gerçekten de hepsini buraya davet etsek Olimpiyat stadına ya da başka statlara kaymak durumunda kalabilirdik" diye konuştu. Çok fazla görülmese de birçok başarılı Türk kadınının olduğuna da dikkat çeken Wulff, geleceğin kadınlara ait olduğunu, bu konuda büyük potansiyel bulunduğunu, kendisinin de zamanında Türk kökenli Aygül Özkan'ı Aşağı Saksonya eyaletinde bakan yapmış olduğunu hatırlattı. Wulff, Gül ve eşine yönelik olarak, "Burada birçok kişinin sempatisini kazandınız ve birçok dost edindiniz. Önemli olan da bu" dedi. Resepsiyonda konuşan Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet de, Cumhurbaşkanlarını selamlayarak, "Bu akşam Almanya'nın saygın bir kesiti size hoşgeldiniz deme fırsatı buluyor. Ne yazık ki, sadece bir kesiti buraya davet edebilmemiz mümkün oldu buraya, zira daha da genişletmeye kalkışsak stadyumlara sığmaz davetlilerimiz" diye konuştu. Resepsiyona Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, eşi Esra Şimşek, Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanı Annette Schavan, Büyükelçi Acet'in eşi Yıldız Acet, Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat, eşi Tülin Pulat, bazı Türk kökenli Alman milletvekilleriyle çok sayıda politikacı, iş adamı ve dernek temsilcisi katıldı. Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TDU) Başkanı ve Türkiyemspor'un eski başkanı Remzi Kaplan da Cumhurbaşkanı Gül'e, üzerinde Abdullah Gül yazılı Türkiyemspor forması hediye etti. Resepsiyon sonrasında Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Cumhurbaşkanı Wulff ve eşi Bettina Wulff'u binanın önünden uğurladı. Bu arada Hayrünnisa Gül ile Bettina Wulff, birbirine sarılarak samimi bir şekilde vedalaştı.