Ya kilisede düğün ya da ölüm!

Ya kilisede düğün ya da ölüm!

T24 - Soney ve Zekeriya’nınki, farklı dinler arasındaki ilk aşk değildi. Ama sonları oldu. Ailelerinin karşı çıkmasına rağmen evlenen çifti infaz eden Ermeni genç kızın abisinin polise verdiği ifade, bu korkunç cinayetlerin nedeninin din farkı değil cehalet olduğunu gözler önüne serdi. İstanbul Fatih’te cumartesi akşamı kafalarından tek kurşunla öldürülen Soney ve Zekeriya Vural çifti geride hüzünlü bir hikaye bıraktı. Vatan gazetesin de yayımlanan haber şöyle:Kuyumcukent’te dükkanı bulunan Zekeriya Vural, geçen yaz bir öğle vakti iğne yaptırmak için eczaneye gitti. İşte Zekeriya ile Soney arasında ölümle sonuçlanan aşk o gün başladı. Batmanlı Zekeriya Vural Müslüman, Mardinli Soney Öğmen ise Hristiyan’dı. Soney’in annesi Süryani, Babası ise Ermeni’ydi. Bu din farkı onlar için hiç sorun olmadı. Ama Soney’in ailesi için durum çok farklıydı. Samatya’da birbirlerine yaklaşık 150 metre kadar uzakta oturan iki gencin evlenmelerine Öğmen Ailesi onay vermedi. Baskılara direnen çift 10 gün önce gizlice Fatih Belediyesi Nikah Dairesi’ne giderek evlendi.  ‘Beraber yemek yiyelim’ Soney’in ailesinin öfkesi dinmiyordu. Ancak geçen cumartesi abi Gönay Öğmen, kız kardeşine onları affettiğini, akşam birlikte yemek yemek istediğini söyledi. Genç çift bu habere çok sevindi, yemek teklifini kabul etti. Olay günü 11 Aralık’ta saat 18.00 sıralarında Soney abisi Gönay ile evden çıkıp, ölümüne kendi ayaklarıyla gitti. İki kardeş, buluşma yeri olan Fındıkzade’deki restorana gitti, bir süre sonra da damat geldi. Bundan sonrasını, katil zanlısı abi Gönay Öğmen polise şu sözlerle anlattı: ‘Hristiyan olurum’ demişti  “Olaydan birkaç gün önce Soney’in ilişkisinden haberdar oldum. Babam bir Müslüman gencin Soney’le evlenmek istediğini ancak izin vermediğini söylemişti. Soney’e ‘Bu iş nasıl olacak? Babam bu işe karşı çıkıyor. Ailemiz böyle bir şeyi kabul etmiyor‘ dedim. Soney bunun üzerine ‘Zekeriya’yı seviyorum. Evlenmeye karar verdik. Ailelerimiz karşı çıksa dahi evleneceğiz. Üstelik Zekeriya da Hristiyan olmayı kabul etti. Düğünümüz de kilisede olacak.’ dedi. Bunun üzerine ben de kardeşime ‘Zekeriya ’yı da al gel hem bir yemek yer hem de bu meseleyi konuşuruz’ diye buluşma teklif ettim.”  ‘Yanıma tabanca aldım’ “11 Aralık’ta saat 18.00 sıralarında kız kardeşim Soney ile birlikte evden çıktık. Zekeriya ’yı daha önce tanımadığım için evde yatağımın altında sakladığım, 2.5 yıl önce aldığım ruhsatsız Baretta 9 mm çaplı tabancamı yanıma aldım. Fındıkzade’deki restorana gittik. Biz Soney’le 15 dakika bu konuyu konuştuk. ‘Soney’e nasıl olacak bu iş?’ diye sorduğumda, Soney bana yine aynı şekilde ‘Ne olursa olsun evleneceğiz’ dedi. Bu konuşma sırasında aramızda bir tartışma olmadı. Sakin bir şekilde konuştuk. Sonra Zekeriya geldi. Yemek yerken yine bu konuları konuştuk.”  ‘Kilisede düğün yapamam’  Zekeriya’ya ailemizin kendisinin Müslüman olmasından dolayı bu işe karşı çıktığını, töremizde böyle bir şeyin olmadığını söyledim. Kendisinin Hristiyan olmak istediğini hatırlatarak düğünü kilisede yapıp yapmayacağını sordum. Bana kaçamak bir şekilde ‘Hıristiyan olsam mı olmasam mı?’ dedi. Devamında ise ‘Düğünü kendi aramızda yaparız. Bizim de onurumuz şerefimiz var. Kendi tarafımdan kimseye kilisede düğün yapıyorum diyemem’ diyerek bizi küçültücü kelimeler kullandı. Buna içerledim. Daha sonra restoran kalabalıklaşınca sesimiz de yüksek çıkıyordu. Rahat konuşamadığımız için ‘Dışarı çıkalım’ dedim. Hesabı ben ödedim ve dışarı çıktık.”  ‘Töremize küfretti’ “Zekeriya’nın kapı önündeki otomobiline bindik. Soney yanıma oturacaktı. Ben de öne oturmasını söyledim. Çift olarak önde oturmasını uygun gördüm. Arkada bir sigara yaktım. Yine araba hareket halindeyken konuşuyorduk. Zekeriya’ya tekrar bu konu hakkında çözüm üretmesini ve düğünü nasıl yapacaklarını sorduğumda ‘Ben kendi tarafımdan kimseye kiliseye gel diyemem. Benim de bir çevrem var. Bunu nasıl açıklarım?’ dedi. Ben de ‘Bizim de bir onur şerefimiz var. Bizim törelerimizde de düğün kilisede olur. Olacaksa böyle olacak’ dedim. Bunun üzerine Zekeriya Vural, bana sert çıkarak ‘Sabahtan beri tutturdun bir töreydi, onurdu, şerefti’ diyerek küfür etti. Ben de sinirlendim ve ‘Arabayı şöyle sağa çekin daha rahat konuşalım’ dedim.  ‘Kardeşim yüzüme baktı’ Araç sağa yanaştı. Ben de bu sırada silahımı çektim ve önce Zekeriya’nın başına sıktım. Soney geriye dönerek donuk donuk baktı. Onun başına da bir el sıktım. Onun ölüp ölmediğini bilmiyorum. Arabadan çıktım. Sağa sola baktım kimse yoktu. Daha sonra evinin anahtarı bende olan bekar bir arkadaşımın evine gittim. Ertesi gün arkadaşım bana teslim olmamı söyledi. Ertesi gün akşam da teslim oldum.” Genç çiftin, katil zanlısı Gönay Öğmen’le birlikteki son görüntüleri cinayetten önce yemek yedikleri restoranın güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde Gönay Öğmen’le kız kardeşi Soney’in restorana birlikte geldikleri, abi kardeşten sonra restorana gelen Zekeriya Vural’ın katil zanlısı ile tokalaşıp öpüşmesi kameraya yansıdı. Genç çift ve katil zanlısı restoranda 45 dakikaya yakın zaman geçirdi. Daha sonra hep birlikte çıktılar. Üçlü, damat Zekeriya Vural’ın otomobiline bindi. Katil zanlısı da çifte infazı otomobilde gerçekleştirdi... TUTUKLANDI Cinayetin ardından gözaltına alınan Gönay Öğmen çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. İlkokul mezunu olan ve sabıkası bulunmayan Öğmen, İstanbul Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği’ndeki sorgusunda cinayeti Zekeriya Vural’ın törelerine küfretmesi nedeniyle işlediğini itiraf etti.  SONEY’İN ANNESİ: Biz damada ‘Hristiyan ol’ şartı koştuk Kızı Soney’i mezara, oğlu Gönay’ı ise cezaevine gönderen Ayşe Hatun Öğmen, yaşananlara inanamıyor: “Biz Ermeni Hristiyanız, kızımın bir Müslüman’la evlenmesini kabul etmem. Ben onlara ‘Biz Müslüman’a kız vermeyiz’ dedim ve ancak Hristiyan olursa izin verebileceğimizi söyledim. Annesi ‘Madem çocuklar birbirini seviyor, bizim oğlumuz da Hristiyan olur, kilisede düğünlerini de yaparız’ dedi. Biz anlaştık, ancak çocuklar bize söylemeden evlenmişler. Bu kez Zekeriya’nın babası ‘Olmaz öyle şey’ diye karşı çıktı. Aile bir süre kızımızı da bize göstermedi.” ‘Beni hiç üzmedin sen oğlum’ Zekeriya Vural dün son yolculuğuna uğurlandı. Fatih Sümbülefendi Camii’nde düzenlenen törende gözyaşları sel oldu. Cenazeye babası Murat, annesi Emine, kız kardeşi Meryem Vural’ın yanısıra çok sayıda yakını katıldı. Annesinin isteği üzerine tabutuna Vural’ın damatlık gömleği serildi. Oğlunun tabutuna sarılarak ağıt yakan Emine Vural, “Beni hiç üzmedin. Gözyaşımı dökmedin. Boynuma sarılıp sadece bana ağlardın. Analık hakkım sana helal olsun oğlum” diye feryad etti. Cenaze namazını kıldıran imam da hoşgörü mesajı verdi: “Farklı dinlere mensup da olsak kardeşlik üzere sevgi bağını kuvvetlendirerek yaşamayı Allah nasip etsin. Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir.” Soney Öğmen ise bugün kilisede düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek.  Soney’in akrabası da cenazede Cenazeye Soney’in akrabası Atronik Yontan da katıldı. Yontan cinayetin cehalet yüzünden işlendiğini belirterek “İki çocuğumuz da birbirini sevmiş, evlenmiş. Dinlerinin farklı olması sorun olmamalıydı. Bizde töre diye bir şey yok” dedi.