YABANCI BASIN MENSUPLARI DA İSRAİL'İ KINADI TEL AVİV (A.A)

-YABANCI BASIN MENSUPLARI DA İSRAİL'İ KINADI TEL AVİV (A.A) - 13.12.2011 - İsrail'deki Yabancı Basın Derneği, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ülkedeki yabancı basın mensupları için düzenlediği yıllık resepsiyon ve basın toplantısından önce gazetecileri güvenlik denetiminden geçiren İsrail İç Güvenlik servisi Şin Bet elemanlarının aşağılayıcı tavrını kınadı.  Dernek, bu uygulamanın bir daha yapılmayacağının garantisini istedi ve aksi takdirde, bundan sonraki davetlere katılınmayacağını vurguladı.  Yabancı Basın Derneği'nin yaptığı açıklamada, Başbakan'ın basın toplantısında güvenlik kontrolü ihtiyacının anlayışla karşılanmasına rağmen, "Beş yıldızlı bir otele kokteyl için insanları davet edip sonra onların, kapıda soyulmaya kalkılmasının en azından kabul edilemez olduğu" kaydedildi. Netanyahu'nun Salı günü akşamı saat 20.00'de başlayan toplantısının düzenlendiği otelin lobisinin alt katında, Şin Bet elemanları tarafından özel olarak kurulan odalara tek tek alınan yabancı gazeteciler hem elle ve hem de metal dedektörlerle saatlerce kontrolden geçirilirken, çanta ve ekipmanları da elektronik araçlarda yoğun muayeneye tabi tutulmuştu. Şin Bet görevlilerinin güvenlik kontrolünden geçirdiği Katar merkezli El Cezire televizyonunun bayan muhabirlerinden Nacvan Simri Diyab'dan sütyenini de çıkarmasını istemeleri, gazetecinin sert tepkisine neden olmuş ve Diyab olayı protesto ederek, basın toplantısına katılmayı reddetmişti. El Cezire muhabiri, Yabancı Basın Derneği ile Başbakanlık Basın-Yayın Merkezi'ne, Şin bet elemanları hakkında şikayette bulunmuştu. Şin Bet mensuplarının bazı basın mensuplarına yönelik aşağılayıcı tavrı, resepsiyonda bulunan İsrail Başbakanlık Basın Bürosu başkanı Oren Helman'a da şikayet edilmiş ve İsrail basınına da yansımıştı. -BÖYLE BİR ETKİNLİKTE BÖYLE BİR UYGULAMA GEREKLİ Mİ?- Açıklamada, Şin Bet'in kendi sorumlulukları olmasına rağmen, makul parametreler içinde çalışmasının da gerekli olduğu vurgulanarak, "demokratik bir ülkede güvenlik servislerinin istedikleri gibi davranmasına izin verilmediğinin"  altı çizildi. Yabancı medya ile ilişkilerinde yeni bir dönem yaratmaya çalışan bir hükümet için, bu yeni başlangıcın "garip" olduğu ifade edilen açıklamada, "İsrail Başbakanı'nın da bu tür kötü niyetli bir güvenlik kontrolünün ne arkadaşlarına ne de ailesine yapılmasını kabul etmeyeceğinden eminiz. Bunun bir kere daha olmayacağının temin edilmesini istiyoruz. Ya da bir daha bundan sonraki davetleri kabul etmeyeceğiz" denildi. "Güvenlik kontrolüne karşı değilim ama, aşağılamaya karşıyım" diyen El Cezire muhabiri Simri Diyab ise, sadece kendisiyle arkadaşlarının bu tür muameleye uğradıklarına inandığını, çünkü "Arap olduklarını ve El Cezire için çalıştıklarını" belirtti. Böyle bir uygulama ile ilk kez karşı karşıya kalmadığını da belirten Diyab, bu kez olayın medyanın müdahalesi nedeniyle kamuoyuna yansıdığını dile getirdi.  Yabancı Basın Derneği ise sadece El Cezire ekibinin değil, Wall Street Journal'in İsrail'deki temsilcisi Charles Levinson'un da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci ve foto muhabirinin de aynı aşağılayıcı muameleye tabi tutulup, soyunmalarının istendiğini kaydetti.