Topkapı Sarayı Müzesi Müdür İlber Ortaylı, müzeyi çok sayıda yabancı turistin ziyaret etmesinden şikayetçi.Sefa Kaplan ile Hürriyet’te yaptığım ve geçen hafta çıkan röportajda müzemizin ziyaretçi sayısındaki sınırlama gereğinden söz ettim ve Floransa’nın ünlü Uffizi Galerisi’ndeki gibi randevu sisteminden bahsettim. Uffizi adı üzerinde Floransa devletinin meclisi ve hükümeti mesabesindeki Signoria binasının bitişiğinde kitabet hizmetlerinin görüldüğü kısımdı. Bu bölümün duvarlarında mesela Türk sultanlarının portreleri vardır; kuşkusuz atölyede yapılan portreler olmayıp görenlerin nakliyle çizilmiştir, hakikate yakındırlar. Ve tabii burada asıl Floransa Rönesans’ının en görkemli portreleri sergilenir. Bu bina bir sergi sarayı olarak düzenlenmediği için dar bir mekandır. Bizim gençliğimizde, henüz kitle turizmi bu kadar dehşetle ortalığı sarmadığı için rahatça girer, pek rahat olmasa da saatlerce kalabilirdik. Her şey yerinde güzeldir; şahsen Rönesans’ı ne Viyana’da ne de Paris’te Louvre’da; Floransa’da ve Roma’da yerinde sevdim. Bugün bu imkan yok. Aşırı izdihamdan dolayı Uffizi bilhassa grupları randevu vererek, belirli saatlerde alıyor; bazı günlerin dolu olduğu çok açık. Şahıslar ise uzun müddet sıra beklemek zorunda. Şu kadarını söyleyeyim, bizim Topkapı Sarayı da daha iyi bir durumda değil. Elan yıllık ziyaretçi sayımız 2 milyon civarında. İstanbul’un Karaköy rıhtımına yanaşan heyula gemiler, daha doğrusu çok katlı yüzen apartmanların her biri binlerce yolcuyu boşaltıyor ve bunlar da Topkapı’ya geliyor.
Kremlin müzeleri örnek olsun Gelenlerin içinde Topkapı Sarayı’nın ismini hayatı boyu duymayanlar çoğunlukta. Duymak zorunda da değiller. Giriş ücretlerinin ucuzluğu dolayısıyla organize gruplar günün bir saatini -ama zinhar iki değil- Topkapı’da geçiriyor. Şu anda müzenin avluları ve salonları feci vaziyette; bir tahaccüm ve izdiham hakim. Ön planda kendi yurttaşlarımızın ve okullularımızın burayı gezmek zorunda olduğunu düşünürsek -ki bu da hemen hemen Müzekart’la temin edilmiş vaziyette olup- yabancı gruplar için yüksek ücret ve randevu sistemimizi uygulamamız şart. Örnekleri var; Uffizi’nin dışında Kremlin müzeleri, özellikle hazine dairesi bunu tatbik ediyor. Benim bildiğim 40 yıldır da Kremlin’deki kiliseler haftanın belirli günlerinde sırayla kapatılıyor. Aynı şeyi Kapadokya kaya kiliseleri için de düşünmek lazım. Devirler değişti, turizm şirketleri iyi müşteri topluyor, bunu kimse engelleyecek değil. Ama müze ziyaretleri için koruyucu önlemler almak lazım. Randevu sistemi kişilere yönelik değil; müzeyi gezecekleri burayı biliyor diye kabul imtihanına alacak da değiliz ama birkaç yılda 3 milyon ve altı-yedi sene içinde de 5 milyona çıkacak ziyaretçi sayısının ne sorunlar yaratacağını tasavvur bile edemiyorum.
İlgili haberler10 YTL'ye turist kaprisi çekemem