Yağmur Aşık: Çocuklarımın babasının öldürülmesini istemem

Yağmur Aşık: Çocuklarımın babasının öldürülmesini istemem

Eski milli futbolcu Emre Aşık'ı öldürmeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla yargılanan Yağmur Aşık ve Erdi Sungur’un yargılanmasına Düzce 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Yağmur Aşık savunmasında iddiaları kabul etmeyerek, "Ben çocuklarımın babasının öldürülmesini istemem" dedi.

Düzce’de 15 Mart 2020 tarihinde cezaevi firarisi Erdi Sungur’la birlikte yakalanan eski milli futbolcu Emre Aşık’ın boşanma aşamasında olduğu eşi Yağmur Aşık’ın, 'Kasten Adam Öldürme' suçlamasıyla yargılanmasına devam edildi. Düzce 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya İstanbul Gaziosmanpaşa Adliyesi’nden SEGBİS aracılığı ile katılan Yağmur Aşık, savunmasında iddiaları kabul etmeyerek, Emre Aşık’ı öldürmek istediği yönünde kendisine iftira atıldığını ileri sürdü.

Yağmur Aşık savunmasında, "Erdi Sungur bana 2020 yılı Şubat ayında sosyal medyadan mesaj atarak elinde Emre’nin eşcinsel görüntüleri olduğunu ve bana vereceğini söyledi. Bende boşanma davasında delil göstermek ve çocuklarımın velayetini almak için görüntüleri kullanacağımı düşünerek görüntüleri almak için Düzce’ye geldim. Görüntülerin bir kısmını bana verdi, yüzü görünen kısmını ise vermedi. Bu süreçten sonra Erdi, Emre ile FETÖ sohbetlerinden tanıştığını bu yüzden Emre’nin adamlarının bizi öldüreceğini söyleyerek beni korkutmaya başladı. Hakkımda yakalama kararı olduğunu saklanmamız gerektiğini söyledi. Ancak benim jandarma tarafından yakalanmamanın sebebi ise karşılıksız çekten dolayı oldu" dedi.

Kendisi hakkında iftira atıldığını ileri süren Yağmur Aşık, savunmasına şöyle devam etti:

"Eski eşimle birlikte hareket ederek üzerime iftira attılar. Ben bu yüzden kamuoyunda oldukça kötü tanındım. Bu sayede çocuklarımı elimden aldılar. Bunlar koordineli bir şekilde bana iftira atıyorlar. Ben çocuklarımın babasına böyle bir şey yapmam. Ben karşılıksız çekten arandığım için Erdi bana saklanmamız gerektiğini söyledi. Bu sebeple Gölormanı köyünde İlyas’ın evinde saklandık. İlyas’ın evinde saklanmak için ona 2 bin 500 lira para verdik. 2- 3 gün İlyas’ın evinde kaldık. Daha sonra evden ayrıldık. Erdi, İlyas’tan borç para istedi. İlyas 12 koyununu sattığını söyleyerek bize 12 bin 500 lira para vereceğini evine gitmemiz gerektiğini söyledi. Bu sırada bizi sivil bir araç takip etmeye başladı. Bozuk bir yola girdiğimizde de önümüzde iki araç farlarını yakarak bizi durdurdu. Bizim olduğumuz aracın yanına sivil biri gelerek bana silah doğrulttu. Biz kaçmaya başladık. Erdi bana arabayı tanıdılar bırakmamız lazım dedi. Bir benzinlikte bindiğimiz arabayı bıkarak taksi ile bir eve gittik. Buraya gitmemizin ardından 3 saat sonra jandarma evde bizi gözaltına aldı."

"Çıplak fotoğraflarımı alarak servis etti"

Yağmur Aşık, Erdi Sungur’un cep telefonundan çıplak fotoğraflarını aldığını belirterek, "Erdi benim kırık olan telefonumdan çıplak görüntülerimi alarak servis etti. Bunun karşılığında görüntülerimi attığı kişilerden para aldı. Bunu da bana Emre’nin yaptırdığını, bu görüntüleri paylaşmazsa Emre’nin FETÖ’cü adamlarının bizi öldüreceğini söyledi. Emre ise bu görüntüleri alarak boşanma davası dosyası içerisine koydu. Ben İlyas’ın evine gittim. Kış ayıydı. Beni gezdirdiler ama yaylada Emre’yi öldürüp, gömeceğimiz bir yer bakmadık. Öldürme konusu dahi geçmedi. Benim annemin Emre’yi öldüreceği söylendi. Benim annem safın önde gidenidir. Böyle bir şey aklına gelmez. O benim çocuklarımın babası ölmesini istemem. Erdi ile aramda imam nikahı yok. Erdi bana FETÖ’cüler resmi nikaha bakmaz, imam nikahına bakar. Bu yönde ifade ver bizi öldürmesinler dediği için ilk ifademde bunları söylemek zorunda kaldım. Ben hayatımda silahla ateş etmedim. Erdi Sungur benim etrafımdaki herkesi tehdit ederek suç uyduruyor. Bununla ilgili delilleri sunacağım. Ben İlyas’ın eşi ile çarşı pazar gezdim. Bunun dışında bir yere gitmedim. Ben uyuşturucu kullanmam. Ama İlyas’ın uyuşturucu kullandığını gördüğüm için bana iftira atıyor" diye konuştu.

"Erdi Yağmur'un; Yağmur ise paranın peşindeydi"

Tanık olarak mahkemede dinlenen ve Erdi Sungur ile Yağmur Aşık’ın evinde kaldığı İlyas Yılmaz ise "Benim evimde kaldılar. Ben kaçak olduklarını biliyordum. Sana güvenmemiz lazım dediler. Bize tenha bir yer ayarla dediler. Balıklı yaylasına gitmek istediler. Ancak kış olduğu için yollar karla kaplı olduğu için gidemedik. Yayla yolunu aç Emre’yi öldürüp sana para vereceğiz dediler. Yaylada öldürüp gömeceklerdi. Erdi Yağmur’un, Yağmur ise paranın peşindeydi. Araçlarının torpidosunda bana iki silah gösterdiler. Ben silahları görünce Emre’yi öldürmek için aldılar sandım. Yağmur boş arazide bana buralara gömsek olur mu dedi. 'Niyetimiz ciddi 12- 13 gündür Emre elimizde, öldürüp bir an önce yok etmemiz lazım' dediler. Yaylaya çıkamayınca geri geldik. Yağmur’la birlikte uyuşturucu madde aldık. Bana para vermedi. Canının mangal istediğini söyleyince ben Gölyaka merkezden mangallık malzeme alıp geldim, mangal yaptık. Ben Emre’yi öldüreceklerini öğrenince kızıma Emre’ye ulaşmasını söyledim. Kızım Emre’ye bir şekilde ulaştı. Bunun üzerine Emre’nin avukatı Funda Hanım bana Erdi ile Yağmur’u yakalatmamı söyledi. Ben de jandarmaya haber verdim" dedi.

"Çıplak görüntülerini çektirdi"

Erdi Sungur ise "Biz Yağmur’la günlük kiralık evlerde kaldık. Beni kız arkadaşının kimliği ile bu evlere soktu. Bunun ispatı var. Ben çıplak görüntülerini servis etmedim. Kendisinin hoşuna gittiği için telefonu elime verip bana çıplak görüntülerini çektirdi. Benim onu korkuttuğumu söylüyor ancak kendisi beni korkuttu" diye ifade verdi.

Yağmur Aşık’ın avukatı, yazılı savunma ve delillerin sunulması için mahkemeden ek süre ile dosyaya yayın yasağı konulmasını talep etti. Mahkeme heyeti yayın yasağını kabul etmeyerek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.