Üniversite öğrencisi Yağmur Sönmez’i tüfekle öldürdükten sonra intihar eden Murat Bayırköylü’yü azmettirdiği gerekçesiyle yargılanan arkadaşı Halil İbrahim Yavuz ilk kez hâkim karşısına çıktı. Murat’ın hâkim annesi İsmihan Boza, “Halil İbrahim’in elinde Yağmur’un kanı var” dedi.
İstanbul Ataköy’de hukuk fakültesi öğrencisi olan Murat Bayırköylü, 18 Mart’ta eczacılık fakültesi öğrencisi kız arkadaşı Yağmur Sönmez’i öldürdükten sonra kendi yaşamına son vermişti. Murat Bayırköylü’nün üzerinden bir not çıktı. Notta, intihar etmekten korktuğunu ancak Halil İbrahim Yavuz isimli arkadaşının Yağmur’u da öldürdükten sonra intihar etmesi yönünde kendisini teşvik ettiği yazılıydı. Murat Bayırköylü, o dönem Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili olan Bölge Adliye Mahkemesi savcısı Muhittin Bayırköylü ile hâkim İsmihan Boza’nın oğluydu.
Tutuklanan hukuk fakültesi öğrencisi Halil İbrahim Yavuz hakkında ‘intihara yönlendirme’ suçundan 10 yıl, ‘tasarlayarak öldürmeye azmettirme’ suçundan ise ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Bakırköy 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın önceki gün ilk duruşması yapıldı.
Sabah gazetesinin haberine göre; duruşmada savunmasını yapması için kendisine söz verilen tutuklu sanık Halil İbrahim Yavuz, şöyle konuştu:
"Kimseyi suç işlemesi için azmettirmedim. Murat ile okul boyunca 3 yıldır yakın arkadaştık. Maktul Yağmur'u ise 6 yıldır tanırım. Lisede de aynı arkadaş ortamındaydık. Kendisine ilgi duyuyordum bu konuyu ona açtım. Benimle sadece arkadaş kalmak istediğini söyledi. Murat'la Yağmur arasında bir duygusal bağ oluşmuştu. Murat'ın intihar etmek istediğini öğrendim. İlk buna inanmadım. Yağmur'u aradım. Bir binanın 17. Katında olduklarını söyledi. Murat'ı inmesi için Yağmur ikna etti. O akşam Murat'ı evine bıraktık. Sonraki akşam beni aynı konu için tekrar aradılar. Yanımda Şehver Dik vardı. Birlikte Murat'ın 17. Katta kiraladığı evden atlamaması için ikna ettik. Murat indiğinde çok sarhoştu. Ayakta duracak hali yoktu. Koluna girerek onu evine bırakmak için gittik ve evine girdik. Annesine intihar etmeye çalıştığını söyledik. Durumunu annesine anlattık. Yağmur'u takıntı yaptığını söyledik. Annesi çok şaşırdı bu durumu babasıyla konuşacağını söyledik. Bizim de telefon numaralarımızı aldı. Ertesi gün Murat beni arayarak pişman olduğunu söyledi. İsmihan Teyze beni arayarak teşekkür etti. Murat'ın en iyi arkadaşları olduğumuzu söyledi. Murat'ın hayatını bize borçlu olduğunu, her şeyi çözeceklerini söyledi. İki gün sonra AVM'de otururken Murat beni aradı daha sonra yanımıza geldi. Yağmur'un arabasını gördüğünü ve onun arabasının çıkamayacağı şekilde kendi aracını park ettiğini söyledi. Ben ona ikaz ettim. Bana Yağmur'a zarar vermek istediğini, içini soğutmak istediğini söyledi. Ben de başına iş alacağını söyledim. Bu olaydan bir iki gün sonra Yağmur beni aradı. Murat'ın kendisine araçla çarpmaya çalıştığını ve kaza yaptığını, kendisini tehdit ettiğini söyledi.
Olay günü beni karakola çağırdılar. Mesajlardan bahsettiler. Ben mesajları hatırlamıyorum. Geri getirmeye çalıştım ancak getiremedim. Bana mesajlar okutulduğunda Murat'a yapmaması gerektiğini söylediğimi gördüm. Merminin 2 buçuk TL olduğunu şaka olarak söyledim. Bu bir komedi videosudur. Ben Yağmur'u öldürmeye yönelik telkinlerde bulunmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum."
Murat Bayırköylü'nün annesi Hakim İsmihan Boza ise "Ben sanığı ve arkadaşlarını tanımıyordum. Bir kez Murat'ı eve alkollü eve getirdiklerinde tanıştım. Murat'ın neden alkollü olduğunu anlamak için çocuklara kahve yapmak istedim. Mutfağa giderken sanığa işaret ederek, mutfağa çağırdım. Murat'ın neden bu halde olduğunu sordum. Bana Murat'ın bir kız arkadaşı olduğunu, kız arkadaşının Murat'a çok yanlış yaptığını, Murat ile Yağmur'u kendisinin tanıştırdığını, tanıştırdığım güne lanet olsun dedi. Bana her hangi bir şekilde intihar etmek istediğini söylemediler. 1 gün sonra olayı Murat'ın babası Muhittin'e anlattım. Bana kesinlikle intihar eyleminden bahsedilmedi. Sanıktan şikâyetçiyim. Benim bir oğlum var. Onu engellemeye çalışırdım. Sanık her şeyi saatine kadar hatırlıyor mesajları hatırlamıyor. Beni uyarsaydı. En azından oğlumu kurtaramasaydım da o yavruyu kurtarabilirdim belki. Halil İbrahim'in elinde Yağmur'un kanı var" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.