''YAĞMUR YAĞSA, KAR YAĞSA SEBEBİ CHP'' ANKARA (A.A)

-''YAĞMUR YAĞSA, KAR YAĞSA SEBEBİ CHP'' ANKARA (A.A) - 28.05.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Yağmur yağsa, kar yağsa sebebi CHP. Bazı kişilerde böyle bir hastalık oluşmuş. Hiçbir zaman 'askeri darbeler iyidir' demedim. CHP'nin iktidara en yakın olduğu dönemlerde darbe olmuştur, bizim genel başkanlarımız hapse girdi, bizim gençlerimiz öldürüldü'' dedi. TV8'de yayımlanan ''Seçim Özel'' programında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, yerel özerklik tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine, bu projenin CHP'ye ait olmadığını belirtti. Yerel yönetimlerin Avrupa Konseyinin şartı olduğunu ve Türkiye'nin 1988 yılında 6 maddesine çekince koyarak bunu kabul ettiğini ve o 6 madde için de Bakanlar Kuruluna yetki verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''AKP'nin seçim bildirgesinde yerel yönetimlerin özerklik şartlarının kabul edildiğini söylüyor ama o kadar cahil insanlar ki... Demek ki programı başkaları yazdı. Kendi seçim bildirgelerinden haberleri yok. Biz baştan beri söylüyoruz yerel yönetimlerin güçlenmesi, maddi olanakların olması lazım. AKP'ye yakın belli bir kanadın yerel yönetimlerde özerklik şartından haberi bile yok. O kanadın 2011 seçim kılavuzundan haberi bile yok. O kanat, 'Acaba biz CHP'yi nasıl vururuz' diye düşünüyor.  Biz hem programımızda hem de seçim bildirgemizde yerel yönetimlerin güçlü olmasını isteriz. Bir belediye başkanının hayatının yarısı Ankara'da para peşinde koşmakta geçiyor. Kendilerinin acil eylem planında yerel yönetimlerle ilgili gelir yasasını getireceklerine ilişkin taahhütleri var. Bugüne kadar o taahhütleri yerine getirmediler.'' Kılıçdaroğlu, gazetecilerin Başbakan Erdoğan'ın 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i 'CHP'nin Milli Şefi' ilan ettiğini hatırlatması karşısında, Süleyman Demirel'in hiçbir zaman, hiçbir şekilde kendisinden 'şunu aday yapın' diye bir istekte bulunmadığını söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Erdoğan'ı dinlediğim zaman sanki biz sabah akşam Sayın Demirel ile oturup konuşuyor, günlerce program falan hazırlıyoruz. Yok öyle bir şey. Bu Sayın Demirel'e karşı haksızlık oluyor. Ben şunu da söyledim, benim telefonum da belli, Demirel'in telefonu da belli. Yetki verelim, kayıtlarımızı tutsunlar. Ne zaman konuşmuşuz baksınlar'' diye konuştu.  CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, siyasete kaset etkisi için ne düşündüğünün sorulması üzerine, Anayasada özel hayatın gizliliğine ilişkin temel kural olduğunu hatırlatarak, ''İktidarın bu konuda daha dikkatli olması gerek. Siyaset hayatının bu şekilde dizayn edildiğini düşünüyorlarsa herhalde bir bildikleri vardır'' diye konuştu.  Yasadışı yollardan elde edilen bu tür durumların hiç tartışılmaması gerektiğini vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, ''Mehmet Ali Ağca olayında medya bir karar alarak bu konuyu haber yapmadı. Bu kaset olaylarında da biz bunları tartışmazsak bu konular ilgi odağı olmaktan çıkar. Başbakan kaset siyaseti yapıyor. Malzeme olarak kullanması için oturup onları izledi demek ki. Başbakanın başka işi gücü mü yok'' ifadelerini kullandı.  Kemal Kılıçdaroğlu, seçim çalışmaları sırasındaki performansının olağanüstü olduğunun belirtilmesi üzerine, bürokrasiden kalan alışkanlıkla çalıştığını, sorunu ortaya koyup, çözüm bulduktan sonra ortaya çıkıp konuştuğunu söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 27 Mayıs askeri darbesinin yıl dönümünde CHP'li Nur Serter'in sözlerini mitinglerde dile getirerek, ''CHP, idam edilme gününü bayram ilan etti'' ifadelerini kullandığının hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Yağmur yağsa, kar yağsa sebebi CHP. Bazı kişilerde böyle bir hastalık oluşmuş. Hiçbir zaman 'askeri darbeler iyidir' demedim. CHP'nin iktidara en yakın olduğu dönemlerde darbe olmuştur, bizim genel başkanlarımız hapse girdi, bizim gençlerimiz öldürüldü. Onlardan kim öldürüldü. Şimdiki yönetimin askeri darbeden ne farkı var? Daha basılmamış kitaplar yasaklanıyor. Askerler bunu yapmadı, başbakanın önünde ayağa kalkmadı, ne oldu hapse girdi, iki genç 'parasız eğitim istiyoruz' diye pankart açıyor, 14 aydır hapiste kalıyorlar, hangi darbe döneminde oldu bu, şimdi oldu'' diye konuştu. Gazeteci Enver Aysever'in CHP Parti Meclisi üyeliğinden ve milletvekili adaylığından Sinan Aygün ve Mehmet Haberal'ın CHP'den aday gösterilmesine tepki göstererek, istifa ettiğinin anımsatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, ''Aysever saygı duyduğum önemli bir gazeteci. Partiye bir ara ilgi gösterdi, Parti Meclisine seçildi, daha sonra yine kendisinin inandığı bazı gerekçelerle siyaseti bıraktı, bu kararına saygı duyacağız. Dolayısıyla farklı bir yorum yapmak istemiyorum. Sadece Sinan Aygün değildi Aysever'in itirazı, daha farklı bir itirazı vardı, ama Sinan Aygün ile aynı listede yer almadı, kendisi İstanbul listesindeydi, çekildi, saygı duymak gerekir'' dedi.