Yalçın Akdoğan: Örgüt silah bıraksın da etin ne, butun ne, ne kadar oy alıyorsun göreyim

Yalçın Akdoğan: Örgüt silah bıraksın da etin ne, butun ne, ne kadar oy alıyorsun göreyim

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP'yi ve partinin Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'ı eleştirerek, "Bölgede her türlü tehdidi, şantajı yapacaksın, sonra ben şu kadar oy aldım... Peki o oylara şaibe karışmaz mı? Hadi örgüt silah bıraksın da, göreyim bakalım ne kadar oy alıyorsun. O zaman görelim etin ne, butun ne" dedi.

Akdoğan, geçtiğimiz Şubat ayında Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'nde HDP heyeti ile yapılan görüşmeyi de hatırlatarak, "Karakol basmamak eylemsizlik değildir. Yol kesmeyeceksin, adam kaçırmayacaksın, haraç almayacaksın, illegal faaliyetlere son vereceksin. Yani senin uyarılarından mı korkacağım ben? Cürmün kadar yer yakarsın. Sen devleti dağda dize getiremedin, şehirde mi getireceksin" diye konuştu. 

Yalçın Akdoğan, Pendik Belediyesi tarafından Kavakpınar Mahallesi'nde inşa ettirilen Ahmedi Hani Kültür Merkezi'nin açılış törenine katıldı. Törende bir konuşma yapan Akdoğan, AKP iktidarları döneminde Türkiye'nin her anlamda üç kat büyüdüğünü ifade etti. Yeni Türkiye'yi inşa ederken birilerinin eski Türkiye'ye dönmeye çalıştıklarını kaydeden Akdoğan, "Nedir bu eski Türkiye Eski Türkiye çok parçalı koalisyon hükümetlerinin olduğu batık bankalar demek, yüksek enflasyonlar demek, kriz, işsizlik, terör demek, şehitlerin gelmesi demek. 90'lı yıllarda siz her şeyi yaşadınız. Herkes her şeyini kaybetti. Dünyada kriz yokken Türkiye iki büyük kriz yaşadı. 28 Şubat döneminde silindir gibi toplumun üzerinden geçtiler. Hak ve özgürlükler ayaklar altına alındı. Şimdi birileri o eski Türkiye'yi arzu ediyorlar. Güven ve istikrar en büyük varlığımız, onu kaybetmemizi istiyorlar. Türkiye yeniden koalisyonlarla yönetilsin istiyorlar" diye konuştu.

'Bu kaybet kaybet koalisyonu'

Vesayet odaklarının Türkiye'de toplumsal olaylar çıkarmaya çalıştığını iddia eden Akdoğan, Gezi ve Kobani olaylarına değinerek, şöyle konuştu: Gezi ve Kobani olaylarında milleti sokağa dökmeye çalıştılar. Ancak millet yine iktidarının arkasında durdu. Başarılı olamadılar. 17 Aralık operasyonunu yaptırdılar, ancak o da tutmadı. Sonra bunlar tek başlarına AK Parti ile baş edemiyorlar deyip, bu partileri bir araya getirdiler. Yerel seçimde ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde ittifak yaptırdılar. Ancak yine tutmadı. Şimdi tek hedefleri HDP kaldı. Diyorlar ki, 'HDP barajı geçerse AK Parti'nin bileğini bükeriz.' Ama bu da tutmayacak. Çünkü bu 'kaybet kaybet' koalisyonudur. Bu bir şer cephesidir. Bunlar 'AK Parti kaybetsin de ne olursa olsun' diyorlar. Biz de Türkiye kazansın da, biz kaybetmeye razıyız diyoruz. Millet hep oyunu bozdu, inşallah 7 Haziran'da da bozacak.

"HDP 'maşa olarak beni kullanın' diyor"

Yalçın Akdoğan, konuşmasında sık sık HDP'yi eleştirerek, bu partinin kendisini kullandırttığını öne sürdü. Akdoğan, "Şimdi bu HDP çıkmış 'Maşa olarak beni kullanın' diyor. Bu HDP maşa ama, odundan maşa, yani ateşi tuttuğunda kendisi yanmaya başlayacak farkında değilller. O darbeci anlayış, bunların varlığına karşı olanlar, ulusalcılar, çözüm süreci düşmanları, hepsi ile kolkola girdiler. Yani şu anda bu projeyi isteyenler, çözüm süreci başarısızlığa ulaşsın diye destekliyorlar. Yeni anayasa yapılamasın, yeni Türkiye kurulamasın diye bu projeyi destekliyorlar" dedi.

'AK Parti varsa çözüm süreci var'

Akdoğan, 'Barajı geçmezsek kıyamet kopar' gibi söylemlerin siyaset kurumunu şantaja açık hale getireceğini savunarak, "AK Parti'nin başına bir şey kalsa, çözüm sürecini kim yapacak MHP mi yapacak, ulusalcı CHP mi yapacak, HDP tek başına mı yapacak AK Parti varsa çözüm süreci var. Eğer barajı geçmezsek kıyamet kopar şeklindeki tehditler, şantajlar, siyaset kurumunu şantaja açık hale getirir. Bu Türkiye için çok büyük bir tehlikedir" dedi.

'Toplumsal isyan çağrısı yapmayacağının garantisi var mı?'

Yalçın Akdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı eleştirerek, "Bakın Selahattin Demirtaş yüzde 9'u geçti, daha mı demokrat oldu? 2 ayı bulmadı milleti sokağa döktü. Toplumsal isyan çağrısı yaptı. Yani yüzde 9'u geçti diye daha demokrat olmadı. Peki yarın 10'u geçerse, aynı çağrıları yapmayacağının garantisi var mı? Tehdit etmeyeceğinin, toplumsal isyan çağrıları yapmayacağının garantisi var mı? Birileri oy veriyor ama, onların dediği olmuyor. Arkada elinde silah olan bir adam var ve onun dediği oluyor. Millet belediye başkanı seçiyor. Orada bir tane örgütün komiseri var, gidiyor belediye başkanına fırça atıyor ve onun dediği oluyor" diye konuştu.

'Hadi örgüt silah bıraksın da göreyim bakalım ne kadar oy alıyorsun'

Akdoğan, "Bunlar ikide bir Kandil'e gidiyorlar. Yani terör örgütünün vesayeti altında olan, onun tarafından ikide bir azarlanan, hesap sorulan, milletvekili listelerinin bile onun tarafından belirlendiği bir partinin güçlenmesi, demokrasiye nasıl katkı sağlayabilir? Yani bu şekilde HDP güçlenmiş olmuyor, elinde silah olan bir adam güçlenmiş oluyor. Bölgede her türlü tehdidi, şantajı yapacaksın, sonra ben şu kadar oy aldım... Peki o oylara şaibe karışmaz mı? Hadi örgüt silah bıraksın da, göreyim bakalım ne kadar oy alıyorsun O zaman görelim etin ne, butun ne" dedi.

'HDP, Kürt meselesinde takoz olmaktan, sabote etmekten başka ne yaptı?'

Çözüm sürecinin 2005 yılında, Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatıldığını ifade eden Yalçın Akdoğan, süreci AK Parti'nin sürdürmeye devam ettirdiğini, ancak HDP'nin sorun çıkarmaktan başka bir şey yapmadığını öne sürdü.  Akdoğan, "Bunlar ikide bir 'Süreç bitti, süreç dondu, süreç askıya alındı' diyorlar. Adamlar yapmak istemiyorlar, örgüt silah bırakmak istemiyor. HDP, Kürt meselesinde sorun çıkarmaktan, takoz olmaktan, sabote etmekten başka ne yaptı? Hiçbir adımımıza destek vermediler. Bugün sürecin düşmanlarıyla iş tutan kimler? Darbecilerle, paralelcilerle iş tutan kim? AK Parti olmazsa süreç olmaz" şeklinde konuştu.

'Kürtleri hastalıklı bir ideolojiye teslim edecek değiliz'

Akdoğan, şöyle devam etti: "Bugün birileri konuşmuş, güya birileri bizi uyarıyor. Bunlar hiç eleştirilmeye alışmamışlar. Bunlar çiçek çocuk; bunları besleyeceksin, sulayacaksın, büyüteceksin, okşayacaksın. Mecbur mu arkadaş millet sizi sevmeye Biri 'Konuşmasın' diyor, öbürü 'Az konuşsun' diyor. Bunlar ceberrut, hastalıklı anlayış. Siz bugün konuşuyorsanız, AK Parti özgürlük zeminini sağladığı için konuşuyorsunuz. Yaka paça Meclis'ten götürülüyordunuz. Bugün AK Parti var diye, AK Parti'nin özgürlük imkanlarıyla konuşuyorsunuz. Ondan sonra utanmadan, 'Konuşmayın' diyorsunuz. Biz sizinle mücadele edeceğiz. Çözüm süreci başarıya ulaşsa da, Kürtleri sizin gibi hastalıklı bir ideolojiye terk edecek değiliz."

'Sen devleti dağda dize getiremedin, şehirde mi getireceksin'

 

Akdoğan, geçtiğimiz Şubat ayında Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'nde HDP heyeti ile yapılan görüşmeyi hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: Biz terörden kurtulmak için konuşuyoruz. HDP barajı geçsin diye konuşmuyoruz. Ben bir yıldır aynı eleştirileri dile getiriyorum. Karakol basmamak eylemsizlik değildir. Yol kesmeyeceksin, adam kaçırmayacaksın, haraç almayacaksın, illegal faaliyetlere son vereceksin. Yani senin uyarılarından mı korkacağım ben? Cürmün kadar yer yakarsın. Sen devleti dağda dize getiremedin, şehirde mi getireceksin. Barajı geçmezlerse bilmem ne olurmuş... Millet ne derse o olur, millet kimi barajı geçirirse, o barajı geçer. Onun ötesinde kimseye eyvallahımız yok. Demişler ki, 'Biz özgür Türkiye, özgür Kürdistan için çalışacağız...' Bunların zihniyeti budur. Bunlar demokratik özerklik derken, baştaki 'demokratik'i milleti kandırmak için kullanıyorlar. Demokratik dedikleri 'kanton'...Kobani'de yaptılar, Irak'ta yapmaya çalışıyorlar. Buna millet de izin vermez, devlet de izin vermez. Milletimiz bunu çok iyi görsün, çünkü bu bir oyun. Bu HDP'nin barajı geçmesi bir projedir.

Açılışını yaptı, bilgi aldı

Konuşmaların ardından Yalçın Akdoğan, Ahmedi Hani Kültür Merkezi'nin açılış kurdelesini kesti. Akdoğan, beraberindekilerle birlikte kültür merkezini gezerek, Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin'den bilgi aldı.