CHP'li milletvekilleri Ali Mahir Başarır, Seyit Torun ve Turan Aydoğan'ın, eski Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman'ın yargılandığı davada mahkeme heyetine hakarette bulunduğu ve tehdit ettiği iddiasıyla yürütülen soruşturma, yetkisizlik kararıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
Yalova 2. Ağır Ceza Mahkemesinde "zimmet, resmi belgede sahtecilik, icbar suretiyle irtikap, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlarından yargılanan eski Yalova Belediye Başkanı Salman'ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında görülen davada yaşananlara ilişkin Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı.
Alınan bilgiye göre, Başsavcılık, CHP Mersin Milletvekilli Başarır, CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun ve İstanbul Milletvekili Aydoğan hakkında "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs", "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçlarıyla yürüttüğü soruşturmada yetkisizlik kararı vererek, dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Başsavcılığın yetkisizlik kararında, adı geçen kişilerin milletvekili olmaları nedeniyle Anayasa'nın 83'üncü maddesi uyarısınca yasama dokunulmazlıklarının bulunduğu ve milletvekili olanlar hakkındaki soruşturma yetkisi görevinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ait olduğuna yer verildiği öğrenildi.
Yalova 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 27 Ekim'de görülen duruşmaya tamamı tutuksuz yargılanan, Vefa Salman ve belediye başkan yardımcılığı görevinden uzaklaştırılan Halit Güleç'in de aralarında olduğu bazı sanıklar ile taraf avukatları, 30'a yakın da milletvekili katılmıştı.
Sanık Salman'ın avukatı, mahkemeye sunulan raporların lehlerine olduğunu ve davanın çok fazla uzayacağını öne sürerek, bundan dolayı müvekkilinin dosyadan bağımsız yargılanması talebinde bulunmuştu.
Mahkemenin talebi reddetmesi sonrası salonda duruşmayı takip eden CHP Genel Başkan Yardımcıları ile milletvekilleri, mahkeme heyetine tepki göstererek salondan ayrılmıştı.
Gerginlik nedeniyle ara veren mahkeme heyeti, duruşmayı izleyicilere kapatmıştı.
Erdoğan, dün grup toplantısında duruşmada yaşananlarla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:
"Yalova'da yapılanlar da bunların karakterini ortaya seren bir diğer örnektir. Yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Anayasa'da bunlarla ilgili yasal düzenlenemeler belli. Bunların hesabını yargıyla beraber soracağız, sorduracağız. Yargının kararlarını beğenmeyip eleştirmek başka, hakaret edip saldırı girişiminde bulunmak başka bir şey. İlki demokrasi ikincisi düpedüz faşizmdir. Bu kişilerin yürütme organına yönelik yalan, iftira, hakaret üzerine kurulu hezeyanlarını saymıyorum bile. Şayet Yalova'daki utanç tablosunun müsebbipleri konusunda gerekenler yapılmazsa güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır."