Bilim insanları, 'hayvan kumarhanesi'ndeki sıçanların yanıp sönen ışıklardan ve müzikten etkilenerek riskli kararlar verme eğilimlerinin arttığını ve kumar hastalığı benzeri davranış sergilediklerini tespit etti.
Bilimfili'nin haberine göre; Journal of Neuroscience’da yayımlanan yeni bir çalışmada University of British Columbia’dan bilimciler, ‘sıçan kumarhanesi’ modelinde bir takım ses ve ışık belirteçleri uygulandığında sıçanların kumar hastalığı benzeri davranış geliştirdiğini keşfetti. Dahası, araştırmacılar bu davranış şeklini belli bir dopamin reseptörünün aktivitesini bloklayarak düzeltmeyi de başardı; ki bu da insanlardaki kumar alışkanlığını tedavi edebilecek potansiyel bir yöntem olarak düşünülmesine sebep oldu.
Geçtiğimiz yıllarda psikolojik bir rahatsızlık olarak anılmaya başlanan ‘kumar hastalığı’ birçok ailenin hayatını birinci dereceden etkilemekte ve bireylerin suça yönelik davranışlar geliştirmesine sebep olabilmektedir. Araştırma bu bakımdan ciddi bir önem arz ediyor. Araştırmada şekerli ikramlar için kumar oynayan sıçanlar, normal şartlarda riskli seçeneklerden kaçınmayı öğreniyor. Ancak tüm bu rasyonel kararlar bilimcilerin ışık ve ses eklemesi ile değişebiliyor.
Aynı üniversitede Psikoloji Bölümü’nde yardımcı doçent olarak görev yapmakta olan Catharine Winstanley konu ile ilgili olarak şu açıklamada bulundu:
"İlk başlarda ışık ve ses eklemenin çok fazla etkili olacağını beklemediğimizden, bunu yapmak çok saçma geliyordu. Ancak çalışmayı başlattığımızda, etkilerin devasa olduğunu gördük. Bir kumarhane oyunu dizayn etmiş veya oynamış herkes, size; ışığın ve sesin sizi daha fazla etkileşimde ve içeride tutacağını söyleyebilirdi. Ama artık bunu bilimsel olarak da gösterebiliyoruz."
Bilimciler araştırma sırasında sıçanlara, bağımlılık veya alışkanlıkla ilişkilendirilmiş spesifik bir dopamin reseptörünü bloklayan bir ilaç verdiklerinde, hayvanların artık kumar hastalığı davranışları göstermediklerini fark ettiler. Ancak bu dopamin bloklayıcıları, ışık ve ses etkisi olmadan da riskli davranışlar alan veya başka bir deyişle kumar oynayan sıçanlar da çok daha az etki gösterdi.
Araştırmada ilgilenilen reseptörün aynı zamanda uyuşturucu veya kimyasal bağımlılıkta da önemli bir rolü olduğu biliniyor. Doğal olarak bu araştırma da farklı biçimlerdeki riskli veya risk içeren davranışların bir şekilde ortak biyolojik nedene dayanabileceği yönündeki düşünceleri destekler bir nitelik taşıyor.