Yargıtay'ın hem usul hem de esas bakımından bozduğu Ergenekon'dan yargılandığı sırada 42 yaşında yaşamına son veren Yarbay Ali Tatar'ın abisi Ahmet Tatar 'Hayırlı Konvoy'la Anadolu’yu gezmeye devam ediyor. Ahmet Tatar, Gediz'deki izlenimlerini aktarırken "Ne gariptir ki bir kez daha yangın yerine dönmesin memleket diye biz de Gediz’deyiz. Vereceğimiz her oy bizi tutuşturacak, memleketi yakacak ateş olmasın diye üzerimize düşeni yapmak için kent kent geziyoruz" dedi.
Cumhuriyet gazetesinden Aykut Küçükkaya'nın haberine göre, abi Tatar, Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde toplanan kalabalığa "Üzerinde yaşadığımız Anadolu toprakları Hacı Bektaşları, Yunus Emre’leri, Mevla’naları yetiştirdi. Peki, şimdi bu kutuplaştırma neden?" diye seslendi.
Gazeteye "En çok etkilendiğim yerlerden biri Gediz’di" diyerek izlenimlerini anlatan abi Tatar şöyle konuştu:
“Gediz, Hayırlı Konvoy’un en ilginç duraklarından biriydi. Benim de en fazla etkilendiğim yerlerden biri oldu. 1970’te büyük bir deprem yaşamış, tarihini anılarını terk edip Yeni Gediz’e taşınmış. Eski Gediz’de deprem anıtını gezdik, anlattılar. Büyük bir tepenin yamacında kuruluymuş Gediz. Ahşaptanmış evleri.... Mart ayıymış, kış çetin geçmiş. Kış martta yapmış martlığını. Kimi yatmış kimi de yatmaya hazırlanıyormuş Gediz’de. Salonlar ocaklar yanı sormuş Gediz’de. Yer gök sarsılmaya başlamış ansızın. Isınmak için etrafına toplanılan sobalar birden Azraili olmuş Gedizlilerin. Yani denen, anlatılan o ki, 1070 insanın çoğu depremden değil sonrasında çıkan yangınlardan kaybetmişler hayatlarını. Ne gariptir ki bir kez daha yangın yerine dönmesin memleket diye biz de Gediz’deyiz. Vereceğimiz her oy bizi tutuşturacak, memleketi yakacak ateş olmasın diye üzerimize düşeni yapmak için kent kent geziyoruz.”
Ahmet Tatar, “Evetçi yurtttaşlarla diyaloglarınız nasıl geçiyor? İkna edebiliyor musunuz” şeklindeki soruya ülkücü bir Gedizliyi “nasıl bir kez daha düşünmeye ikna ettiklerini” anlatarak cevap verdi:
"Geziyoruz dükkânları, kahveleri... Selamünaleykümle başlayan sohbetlere giriyoruz Gedizlilerle. Bir kez daha görüyorum ki bizim insanımız konuksever. Buyur ediliyoruz. Çaylar ve Gediz’in meşhur dağ kekiğinden yapılma ‘kekik çayları’ söyleniyor. Böyle bir ortamda karşılaştık Gedizli Mehmet Ali ile. Kırk yıllık MHP’li, ülkücü olduğunu söyledi. ‘Evet’ diyeceğim dedi Mehmet Ali. Yollar dedi, köprüler, hastaneler hatta Marmaray dedi. ‘Biz buna karşı değiliz ki’ dedik. ‘Bu bir parti oylaması değil’ dedik. ‘Taş üstüne taş koyana ancak teşekkür ederiz’, dedik. Yumuşadı azıcık... Farklı düşünsek bile insani bir zemin bulmuştuk Mehmet Ali’yle."
"Peki, ne konuştunuz” sorusuna cevap veren Ahmet Tatar, “Uzun uzun bu referandum nereden çıktı? Memleketin bu kadar derdi var iken buna gerek var mıydı? Keşke yöneticiler enerjilerini başka işlere, memleketin işsizin yoksulun sorunları için kullansalar diye konuştuk. Birbirimizin konuşmalarını onaylamaya başladık... Tam bu sırada bizim Hayırlı Konvoy’un fikir babası Mehmet Ali Çelebi bir de Alpaslan Türkeş’in başkanlık üzerine bir konuşmasını açmasın mı? Tümden kafası karıştı. Gedizli Mehmet Ali ‘Ben bu işi bir daha düşüneceğim’ dedi. Üst telden başlayan bir sohbet daha insanlık zemininde helalleşmelerle, yine gelin sözleri ile noktalandı...” dedi.