Eşinden gördüğü şiddet nedeniyle, küçük çocuğuyla birlikte evden kaçan Ebru*, adresi devlet tarafından kendi talebiyle koruma kararı kapsamında gizlendiği için resmi kurumlarda işlem yapamadığını anlattı. Ebru, “Yardımcı olamıyorlarsa devlet beni niye koruma altına alıyor?” diye sordu.
Bir belediyeden yardım almak için başvuran Ebru yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “2 aydır bekliyorum. Hem sosyal hizmetlere hem kaymakamlığa müracaatlarımı yaptım. Arıyorum, işte sıradasınız diyorlar. Faturalarım birikti. Kiramı ödeyemiyorum. Komşular yemek getiriyorlar. Bazen ekmek bile alamıyorum. Çocuğuma bakacak kimse yok.” Ebru’nun ilk talebi çocuğunun okul saatlerine uygun bir iş bulabilmek.
Ebru, yardım için başvurduğu belediyenin kendisine işlemlerinin yapılabilmesi için “Koruma kararını kaldır” dediğini aktarıyor. “Koruma kararını nasıl kaldırayım, adam beni öldürsün mü?” diyerek yaşadığı bürokratik zinciri anlatıyor: “Koruma kararından dolayı nüfusa kayıt yapılamıyor. Belediyeye gittiğim zaman da nüfus kaydım olmadığı için işlem yapamayacağını söylüyor. Yani zincirleme gidiyor. Oğlumun engelli raporu var fakat nüfus kaydım gözükmediği için, koruma kararımdan dolayı kaydımı da yapamayacağı için oğlumun engelli maaşına işlem yapamıyor. Nüfus kaydım olmadığı için muhtarlık kaydım da yok, sağlık ocağından da faydalanamıyorum. Raporlu olan oğlumun ilaçlarını da sağlık ocağından alamıyorum.”
“Koruma kararı olan bir kadına nasıl yardımcı olamıyorlar. Yardımcı olamıyorlarsa devlet beni niye koruma altına alıyor? Bu kararı veren devlet, yardımcı olamayan gene devlet” diye soruyor Ebru.
Kurumların yapmakla mükellef oldukları şeyleri yapmadıklarını, sorunun tamamen bürokrasiden kaynaklı olduğunu belirten Koç şöyle izah ediyor; “Kadının gizlilik kararı alma hakkı var ve bütün devlet daireleri de buna uygun şekilde kadının başvurduğu işlemleri yürütmek zorunda. Devlet dairelerinde çalışan insanların bu konuda bilgi sahibi olmamaları sıkıntıya sokuyor. Kadının gizlilik kararı varsa, sen bu kadını nasıl geri gönderirsin? Gizlilik kararı, ‘kadın artık yok’ demek değil, buna göre işlem yapacaksın.”
*Ebru: Bu isim, kadının koruma altına alındığı gerekçesiyle haberde değiştirilmiştir.