MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, vatandaştan AKP’nin dağıttığı seçim yardımını almalarını ama oylarını vermemelerini istedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 29 Mart seçimlerinin iktidara uyarı seçimi olması gerektiğini belirterek, "Bu gidiş hayra alamet değil" dedi. Bahçeli, Aydın'ın İstasyon Meydanı'nda düzenlenen miting öncesinde, vatandaşların Mevlit Kandili'ni ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı. Konuşmasında, Türkiye'nin çok ağır bir gerilim ve kriz döneminden geçtiğini ifade eden Bahçeli, 29 Martta yapılacak yerel seçimlerde "geçmiş dönemde olanları" unutmadan oy kullanmak gerektiğini söyledi. AKP'nin yakın tarihte hiçbir siyasi partiye nasip olmayan yüksek oy oranı ile iktidara geldiğini anımsatan Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın teveccühünü, millet iradesinin yönelişini saygıyla karşılaması ve ülke bütünlüğünü koruyan bir anlayış içine girmesi gerektiğini vurguladı. İktidarın gerilim stratejisi içinde olduğunu öne süren Bahçeli, şunları kaydetti: "Toplumu ikiye ayıracak keskin hat çizilmektedir. AKP'ye oy vermiş insanları sürekli oy verecek halde tutmak, böylece iktidarlarını daima korumak gibi, laikler-laik olmayanlar, inananlar-inanmayanlar, ilericiler-gericiler gibi sosyal dokuyu parçalayıcı anlayış içine girilmemelidir. Ancak kucaklayıcı olmalı, birleştirici olmalı, kaynaştırıcı olmalı ve ülkedeki bütün vatandaşlara eşit mesafede durmalıdır. Oy vermeyenleri ezerek, kendi yandaşlarını koruyucu bir üslupla yaklaşmaları doğru değil. Kendisine oy vermeyenlerin işini nasıl bozabiliriz, nasıl vergi yükü altında bırakırız gibi hileyle yaklaşılmamalı. Kendisine mensubiyeti olmayan memuru nereye süreceği belli olmayan bir anlayış içine girilmemelidir. Çiftçiye 'al ananı da git' demek, bu kadar oy almış bir siyasi iktidara yakışmıyor. Hangi partiden olursak olalım, özellikle AKP'ye oy vermiş vatandaşlarımıza söylüyoruz. Tamam oy verdiniz, saygı duyuyoruz. Ama verdiğiniz oyu belli amaçlarla satanlara da dur deyin." ‘Gidiş hayra alamet değil’ MHP Genel Başkanı Bahçeli, Söke Ovası'nda çiftçilik yapan ve "düne kadar namerde muhtaç olmayan" köylülerin bugün kriz nedeniyle büyük bir çöküntü içinde olduğunu söyledi. Çiftçiyi yok saymanın, milyonlarca insanı yok saymak anlamına geleceğini belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Başbakan, mağdur çiftçimizin yürekten gelen sesini duy ama ona 'al ananı da git' deme. Sana düşen, 'al hakkın olan alın terini, hakkını al da git' demektir. Başbakana son günlerde ne olduysa olmuş, bir palto omzuna almış, TOKİ'nin hazırladığı muhteşem kürsülerin üstünde bir o tarafa gidiyor, bir bu tarafa. Dün vatandaşlarımıza hakaret ederken bugün siyasi partilerin liderlerine. Kendisine oy vermeyen vatandaşları korkutmaya çalışıyor. Siyaseti kirletiyor. İftira ve aşağılama yaparak seçim faaliyetlerini yerine getiriyor." Başbakan'ın 'Biz şu kadar miting yaptık. Hala bazıları Ankara'da oturuyor' dediğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: "Sayın Başbakanının ne konuştuğunu çok iyi tartması gerekir. Sözlerinin nereye gideceğini iyi bilmesi gerekir. Gün gelir söyledikleriyle direk kendisi muhatap olur. Sözün nereye gittiği belirsiz. Elinin altında bir ATA, bir ANA uçağı var. Bir gün ANA uçağına biniyor, bir gün ATA uçağına. Bir helikopter bekliyor. Var olan makam arabaları beklerken helikoptere biniyor, şehir içinde başbakanlığın otobüsüne geçiyorsun. Konut açığını kapatmak amacıyla kurulmuş TOKİ'nin hazırladığı meydanlara geliyorsun. Kırmızı halılar döşeniyor ve Davos Fatihi, Orta Doğu Eş Başkanı, İslam Dünyasının Şeyhülislamı, son günlerin Padişah Birinci Recep Tayyip Erdoğan'ı geliyor. Kürsüye çıkıyor. Ama bu sıfatlara layık olmayan şekilde hakaret ediyor. Bu seçimler bir uyarı seçimleri olmalıdır. Bu gidiş, hayra alamet değil." Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "ortada fol yok, yumurta yokken" etnik köken tartışmaları yarattığını iddia etti. Bahçeli şunları kaydetti: "Sana soru soran mı vardı? Bin yıllık kardeşliği niye bozmaya çalışıyorsun? Osmanlı İmparatorluğu'nun zirve noktasında sahip olduğu toprak 24 milyon metrakaredir. 85 yıldan bu yana bir milletin güzide evlatları burada geleceğini kurmaya çalışıyor. Balkanlardan, Kafkaslardan gelen olmuştur. Başka yörelerden gelen olmuştur. Osmanlı'nın kucakladığı topraklardan Türkiye Cumhuriyeti'ne kalan bu coğrafya mirastır. Bugüne kadar kimin kim olduğunu soran yok, eden yok. Sen üzerine düşen anayasal görevi yerine getirmek dururken ne istiyorsun etnik gruplardan? Onları bölerek ne yapmaya çalışıyorsun? Bu iktidar döneminde etnik bölünme tırmandırılıyor. İnanç temelinde gerilim devam ettiriliyor. İnançlı, inançsız, laik, laik olmayan gibi ayırımlar oluyor." Türkiye'de her evde bir işsizin bulunduğunu, doların yüzde 46 yükseldiğini söyleyen Bahçeli, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yandaşlarının durumuna bakarak krizin teğet geçtiğini söylememesi" gerektiğini savundu. Erdoğan'a birkaç gün Ankara'da kalması ve ekonomistler, üst düzey bürokratlar ve bilim insanları ile toplantı yapmasını öneren Devlet Bahçeli, şöyle dedi: "Yoksulluğun, yozlaşmanın bu kadar derinleştiği ülkede ekonomik kriz ülkemize çökerse bu ülkede ne toprak bütünlüğü ne de sosyal doku kalır. Toplumsal patlamadan en büyük zararı sayın Erdoğan görür. Bu seçimde belediye başkanlarımızı seçmeliyiz ve bugünkü iktidara uyarıda bulunmalıyız." Devlet Bahçeli, partisinin belediye başkan adaylarından,seçilmeleri halinde, herkese eşit davranmalarını istedi. Milli iradenin ortaya konması için herkesin oy kullanması gerektiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti: "Oy günü yoksuldan, dermansızdan oy alabilmek için onlara paket, kömür, buzdolabı vermek gibi oy avcılığına girmemeliyiz. Ama bu paraların hepsi halktan, vatandaştan alınan paralardır. Sosyal yardımlaşmadan alınan paralar sizin paralardır. Alın, yiyin, kullanın, hepsi size helal olsun ama oyunuzu peşkeş çekmeyin."